9430
--- alıntı ---
fatih terim'in maç öncesi taktik konuştuğunu hatırlamıyorum. sadece rakibi yıkmak, parçalamak gibi şeylerden bahsederdi.
--- alıntı ---
milan baroş'un hakkında dedikleri düşünülmek gerekirse fatih terim'i tanıyan ve maçlarına dikkat eden herkes bilir ki 4-4-2'den başka taktikle oynayamaz. milli takım ve galatasaray geçmişinde bu taktik bir çok kez tekrarlanmıştır. 4-4-2'yi açacak olursak hucüm bölgesinde 2 kişi sürekli pres halinde, atak yediğinizde kanatların orta sahaya doğru sıkışması ve orta sahanın kalabalık olup pres ile topu geri kazanmak yani sonuç olarak fatih terim = pres. türkiye'de bu presi yaptığında başarılı olamayan takım yok zaten geçen sene fenerbahçenin nasıl şampiyon olduğunu hatırlıyoruz.
bir başka konu wesley sneijder'in transferi. hatırlarsınız sneijder 4-4-2'nin sol kanadına gömülüyordu hep ve orada verilen performansı herkes dahil biz de tartışıyorduk. wesley sneijder'in transferine uygun dizilişe geçene kadar kaç hafta geçti tam emin değilim. bir çok maçta sneijder 45 veya 60.dk'da çıkıyor biz yine eski 4-4-2 kaos ve pres futboluna dönüyorduk.
yaşattığı başarılar için laf edilmemesini söyleyen bir grup topluluk var. fatih terim bu başarıları tek başına yaşatmadı. fatih terim'in payı yok demiyorum ancak sadece fatih terim yaşattı bunları diyemezsiniz. örnek vermek gerekirse; kolu çıkık oynayan bülent korkmaz, bir çok maça iğneyle çıkan hakan şükür ve en az fatih terim kadar başarılarda pay sahibi olan hagi. diğer sayamadığımız futbolcularımız bunları düşününce fatih terim'e tapmak değil saygı duymak gerekiyor sadece.
peki fatih terim bu saygıyı niye yitirdi?
bugün galatasaray'la yaşadıkğı her şeyi unuttuğumuzu varsayalım ve fatih terimi'de kendi belirttiği gibi " ahlaklı, adaletin yanında yer alan " biri olarak nitelendirelim. öncelikle türkiye süper ligi ve türk futbolu bitmiş durumda bunu kimse göz ardı edemez. önümüzdeki seneler ülke puanımız düşük olduğu için şampiyon olan takım bile direkt şampiyonlar ligine gidemeyeceğini tartışıyoruz bu durumda fatih terim'in tek sözüyle değişecek ve avrupada takımlara başarı sağlayacak yabancı kuralı var ancak beyefendimiz susmaya devam ediyor.
milli takıma gelince izlandaya karşı alınmış 3-0'lık mağlubiyeti unutalım futbolda böyle şeyler mevcut. ilk geldiğinde söylediklerini hatırlıyoruz milli dava için elini taşın altına koyacak ve gençleştirecek, sistemi olan bir takım yaratacaktı. baktığımız zaman ırkçı emre belözoğlu, milli maçta seyircilere küfürler eden ve el hareketi yapan volkan demirel, bir otel otasında takım arkadaşlarına silah doğrultan gökhan töre. çıkmış bir de dramatize ediyor olayı ben bir gence sahip çıktım diye.
maç saatine şurada 3-5 saat bir şey kaldı. takımın kötü olduğunu fatih terim dahil herkes biliyor. herkes fatih terim'in taktik ve teknik olarak şapkadan tavşan çıkaramayağınıda biliyor. fatih terim bunların hepsini bildiği için medya'ya sallıyor nedeni ise çok basit olası ve beklenen bir mağlubiyet sonrası fatura eleştiri yapılan medyaya,maça gerekli ilgi göstermeyen taraftara kesilecek.
bazı yazar arkadaşlar " kim koyarsa koysun allah razı olsun " modunda olmayın tarzı bir şeyler yazmış. yukarıda yazdıklarımın hiç birinde fatih terim-galatasaray ilişkisini göz önünde bulundurmadım. basit sadece futbol izlemeyi seven bir birey olarak düşündüğümüzde ülke futbolunu ve ülke milli takımını pis bir şekilde ileriye götürmeye çalışan adamdan ben de nefret ederim. takım tutmaya gerek yok görülen köy kılavuz istemiyor.
o kader ortakların kimleri yarı yolda bırakmadı seni mi bırakmayacak fatih terim? düştüğünde galatasaray taraftarından destek bekleyeceksin ama son sözü yine galatasaray söyleyecek sana karşı bunlardan haberin ola.
fatih terim'in maç öncesi taktik konuştuğunu hatırlamıyorum. sadece rakibi yıkmak, parçalamak gibi şeylerden bahsederdi.
--- alıntı ---
milan baroş'un hakkında dedikleri düşünülmek gerekirse fatih terim'i tanıyan ve maçlarına dikkat eden herkes bilir ki 4-4-2'den başka taktikle oynayamaz. milli takım ve galatasaray geçmişinde bu taktik bir çok kez tekrarlanmıştır. 4-4-2'yi açacak olursak hucüm bölgesinde 2 kişi sürekli pres halinde, atak yediğinizde kanatların orta sahaya doğru sıkışması ve orta sahanın kalabalık olup pres ile topu geri kazanmak yani sonuç olarak fatih terim = pres. türkiye'de bu presi yaptığında başarılı olamayan takım yok zaten geçen sene fenerbahçenin nasıl şampiyon olduğunu hatırlıyoruz.
bir başka konu wesley sneijder'in transferi. hatırlarsınız sneijder 4-4-2'nin sol kanadına gömülüyordu hep ve orada verilen performansı herkes dahil biz de tartışıyorduk. wesley sneijder'in transferine uygun dizilişe geçene kadar kaç hafta geçti tam emin değilim. bir çok maçta sneijder 45 veya 60.dk'da çıkıyor biz yine eski 4-4-2 kaos ve pres futboluna dönüyorduk.
yaşattığı başarılar için laf edilmemesini söyleyen bir grup topluluk var. fatih terim bu başarıları tek başına yaşatmadı. fatih terim'in payı yok demiyorum ancak sadece fatih terim yaşattı bunları diyemezsiniz. örnek vermek gerekirse; kolu çıkık oynayan bülent korkmaz, bir çok maça iğneyle çıkan hakan şükür ve en az fatih terim kadar başarılarda pay sahibi olan hagi. diğer sayamadığımız futbolcularımız bunları düşününce fatih terim'e tapmak değil saygı duymak gerekiyor sadece.
peki fatih terim bu saygıyı niye yitirdi?
bugün galatasaray'la yaşadıkğı her şeyi unuttuğumuzu varsayalım ve fatih terimi'de kendi belirttiği gibi " ahlaklı, adaletin yanında yer alan " biri olarak nitelendirelim. öncelikle türkiye süper ligi ve türk futbolu bitmiş durumda bunu kimse göz ardı edemez. önümüzdeki seneler ülke puanımız düşük olduğu için şampiyon olan takım bile direkt şampiyonlar ligine gidemeyeceğini tartışıyoruz bu durumda fatih terim'in tek sözüyle değişecek ve avrupada takımlara başarı sağlayacak yabancı kuralı var ancak beyefendimiz susmaya devam ediyor.
milli takıma gelince izlandaya karşı alınmış 3-0'lık mağlubiyeti unutalım futbolda böyle şeyler mevcut. ilk geldiğinde söylediklerini hatırlıyoruz milli dava için elini taşın altına koyacak ve gençleştirecek, sistemi olan bir takım yaratacaktı. baktığımız zaman ırkçı emre belözoğlu, milli maçta seyircilere küfürler eden ve el hareketi yapan volkan demirel, bir otel otasında takım arkadaşlarına silah doğrultan gökhan töre. çıkmış bir de dramatize ediyor olayı ben bir gence sahip çıktım diye.
maç saatine şurada 3-5 saat bir şey kaldı. takımın kötü olduğunu fatih terim dahil herkes biliyor. herkes fatih terim'in taktik ve teknik olarak şapkadan tavşan çıkaramayağınıda biliyor. fatih terim bunların hepsini bildiği için medya'ya sallıyor nedeni ise çok basit olası ve beklenen bir mağlubiyet sonrası fatura eleştiri yapılan medyaya,maça gerekli ilgi göstermeyen taraftara kesilecek.
bazı yazar arkadaşlar " kim koyarsa koysun allah razı olsun " modunda olmayın tarzı bir şeyler yazmış. yukarıda yazdıklarımın hiç birinde fatih terim-galatasaray ilişkisini göz önünde bulundurmadım. basit sadece futbol izlemeyi seven bir birey olarak düşündüğümüzde ülke futbolunu ve ülke milli takımını pis bir şekilde ileriye götürmeye çalışan adamdan ben de nefret ederim. takım tutmaya gerek yok görülen köy kılavuz istemiyor.
o kader ortakların kimleri yarı yolda bırakmadı seni mi bırakmayacak fatih terim? düştüğünde galatasaray taraftarından destek bekleyeceksin ama son sözü yine galatasaray söyleyecek sana karşı bunlardan haberin ola.
