64
kelimenin tam anlamıyla "adam"dır.
galatasaray'a ve türk futboluna büyük emekler vermiş, zamanın dolduğunu anladığında da sessizce ayrılmıştır takımdan. eski oyuncularımızın bir kısmının yaptığı gibi bizi suçlamamış, "ergün penbe'yi ergün penbe yapan galatasaray'dır." diyerek vefasını göstermiştir.
vücundunda adrenalin salgılandığından şüpheliyim. bir kez bile telaşlı görmedim ben ergün penbe'yi. hep sakin, hep soğukkanlı ve hep efendiydi. karşısındakine duyduğu saygı muhakkak kendisine de gösterilirdi. dedim ya, adamdı ergün penbe. galatasaray'a yakışan duruşuyla belli ederdi kendini. sakin tavrı, oyun anlayışı, açtığı ortalar hep örnek alınasıydı bana göre. bu tavırları çok kişiyi etkiledi ki, ergün penbe tarzı orta açmaya çalışan insanlar türedi her yerde. onun gibi adrese teslim orta açmaya çalıştı yoldan geçen herkes. öylesine etkiliydi işte...
17 mayıs 2000'de, fatih terim "buz adam, ilk penaltıyı sen atıyorsun." dediğinde, belki de kendine verebileceği en güzel doğum günü hediyesi için gitti topun başına. yine sakin, yine bilindik ergün penbe'ydi işte. herkes heyecandan yerinde duramazken, o çok normal bir şey yapıyormuşçasına tepkisizdi. topun başına geçti, düdüğü bekledi ve topu istediği noktaya gönderdi. doğum günü hediyesini verdi kendine. işte o gün, buz adam zaferin perdeleri açtı.
galatasaray'a ve türk futboluna büyük emekler vermiş, zamanın dolduğunu anladığında da sessizce ayrılmıştır takımdan. eski oyuncularımızın bir kısmının yaptığı gibi bizi suçlamamış, "ergün penbe'yi ergün penbe yapan galatasaray'dır." diyerek vefasını göstermiştir.
vücundunda adrenalin salgılandığından şüpheliyim. bir kez bile telaşlı görmedim ben ergün penbe'yi. hep sakin, hep soğukkanlı ve hep efendiydi. karşısındakine duyduğu saygı muhakkak kendisine de gösterilirdi. dedim ya, adamdı ergün penbe. galatasaray'a yakışan duruşuyla belli ederdi kendini. sakin tavrı, oyun anlayışı, açtığı ortalar hep örnek alınasıydı bana göre. bu tavırları çok kişiyi etkiledi ki, ergün penbe tarzı orta açmaya çalışan insanlar türedi her yerde. onun gibi adrese teslim orta açmaya çalıştı yoldan geçen herkes. öylesine etkiliydi işte...
17 mayıs 2000'de, fatih terim "buz adam, ilk penaltıyı sen atıyorsun." dediğinde, belki de kendine verebileceği en güzel doğum günü hediyesi için gitti topun başına. yine sakin, yine bilindik ergün penbe'ydi işte. herkes heyecandan yerinde duramazken, o çok normal bir şey yapıyormuşçasına tepkisizdi. topun başına geçti, düdüğü bekledi ve topu istediği noktaya gönderdi. doğum günü hediyesini verdi kendine. işte o gün, buz adam zaferin perdeleri açtı.