resim
Ergün Penbe
Görev:Teknik Direktör
Takım:Yeni Mersin İY
Yaş:52
Uyruk:Türkiye
  • 371
    az once selaminko arkadasimizin girdigi entriyi gorunce ergun penbe hakkinda bir iki kelam etmek istedim. (bkz: #2787373)

    ergun penbe genelde taraftarimiz tarafindan uefa kupasi aldigimiz sezonun rotasyon oyuncusu olarak goruluyor. peki bu boyle miydi?

    oncelikle 26 ekim 1999 hertha berlin galatasaray maçı ni ve 3 kasım 1999 galatasaray milan maçı ni hatirlamak gerekiyor. fatih hoca o sezonun baslarinda ergun penbe'yi rotasyon oyuncusu olarak kullaniyor. ali sami yen'de yasanan 5-0 lik chelsea hezimeti sonrasi hertha maci buyuk onem arzediyor. yanlis hatirlamiyorsam eger yenirlirsek gruplara veda edecektik ve uefa kupasina da katilamayacaktik. ergun, hertha macinda ve sonradan oyuna giriyor ve fatih hocanin taktiksel degisikliklerinin de etkisiyle o maci geriden gelerek 1-4 deplasmanda kazaniyoruz. sonrasinda meshur milan macinda da benzer senaryo gerceklesiyor ve o maci da 3-2 kazaniyoruz.

    bundan sonraki periyotta fatih hoca artik hem taktiksel anlamda hem de sahadaki kadroda bazi seyleri degistirmistir. bologna maclari haric uefa kupasinda oynadigimiz butun maclara ilk onbir basliyor. yani artik kadroda esas oyunculardan birisiydi.

    ergun penbe o sezonu toplam 45 mac oynamis ve 35'inde ilk onbir cikmis. kaldiki sezon basinda fatih hoca cogunlukla yedek kulubesinde baslatiyordu. soyle soyleyeyim aralik ayina kadar sadece 3 mac ilk onbirde baslamis. aralik ayindan itibaren ise 32 kez ilk onbir baslamis.

    ergun kadroya girmeden once takimda yanlis giden birseyler vardi. bu durum ic sahada 5-0 kaybettigimiz chealsea macinda da tavan yapmisti. medya ve taraftar takimi ve hocayi cok elestiriyordu. hersey gulluk gulistanlik degildi anlayacaginiz.

    ergun penbe ilk onbire yerlesince galatasarayda ne degismisti peki? tek cumle ile cevap vermem gerekirse ben ''oyun akli'' derim. savunmada popescu ve tafarel ile birlikte oyun kurulmasinda muthis etkili oynuyordu. top ayagina yakisiyordu, sikisinca topu taca atmak yerine riskli de olsa oyunda tutuyor, stres yapmadan paslasabiliyordi.

    ergun penbe futbolculugu boyunca efendi kisiligi ve caliskanligi ile taninirdi. bizim toplumumuzda maalesef sesi fazla cikmayanin hakki kolay yenir. en son yasanan linnes'in kadro disinda kalmasi olayi da buna ornek gosterilebilir. ben taraftarimizin ergun penbe'nin hakkini yeterince vermedigini dusundugum icin boyle bir entry girmek istedim.
  • 372
    antrenmanlarda takım arkadaşlarının çarpışmaktan çekindiği, lakabı "kemik" olan galatasaray formasının en çok yakıştığı futbolculardan...
    efsane 2000 kadrosunun en kıymetli parçalarından...
    ona kemik diyorlardı, çünkü zayıf kilosuna rağmen sert kemikli yapısı en dikkat çekici özelliklerinden biriydi.
    orta saha sol oynarken sol beke evrilmişti.
    çok soğukkanlı ve teknikti de...
    hatta bu soğukkanlılığımdan dolayı bir keresinde defansta çalım attığım için fatih hoca yedek kulübesinden çıkmıştı. “lan ergün! senin yüzünden sigarayı bırakamıyorum” demişti. ben de “dua et hocam o sigarayı sana yedirmiyorum” demiştim. diye anlatır...
    beyefendiliğine zaten diyecek yoktur.
    en fanatik fenerbahçeli bile kendisine kariyeri boyunca olumsuz tek bir şey söylememiştir.

    iyi ki bizim formamızı giymiş.
    kendisi gibi bir futbolcu çok lâzım galatasaray'a...
  • 80
    atilla türker'in 2003 yılında ümit yayıncılık tarafından yayınlanan," ah şu futbolcular" kitabında yer alan ergün penbe biyografisi ve ergün penbe'nin anısı ;

    kemik... detaya girelim mi?... zonguldak kilimlispor'da dikkati çeken, futbolcu avcısı ilhan cavcav tarafından gençlerbirliği'ne transfer edilen ergün'ün soyadı, nedendir bilinmez ponbe idi. kendi soyadına anlam veremeyen ergün, mahkeme kararı ile penbe yaptı. ergün'ün değişen sadece soyadı değildi. hırsı, kuvveti ve çalışkanlığı ile de her geçen gün futbolu değişti, gelişti. sert ve kuvvetli yapısı nedeni ile arkadaşları arasında "kemik" olarak bilindi. galatasaray'da yıllarca hakan şükür ile aynı odayı paylaştı. fatih terim'in denetimi, gözetimi, ilgisi ve bilgisi sonucu galatasaray'da ve a milli takımda büyük başarılara ulaştı. 67 numaralı formasıyla türkiye'de plakalı forma dönemini başlatan oyuncu oldu... son dünya kupası sırasında da çok iyi randıman gösterdi. milli kahramanlar arasında ayrı bir yer edindi. şenol güneş'in en güvendiği neferlerden biriydi. ergün, 31'i a milli olmak üzere toplam 51 kez milli takım formasını giydi.

    sezonun son maçıydı... trabzonspor ile oynuyorduk. haliyle çok önemli bir maçtı. daha ilk dakikalarda taraflar tüm gücünü ortaya koydu. top bir o kalede bir diğer kaledeydi... ilerleyen dakikalarda ise çekişme daha da arttı... trabzonspor dalga dalga üzerimize geliyordu. üstelik de devamlı benim kanadımdan geliyordu. zorlanıyordum...çünkü genelde hep yalnız kalıyordum. belli ki hasan şaş yorulmuştu... ortalıkta görünmüyordu... gelmiyordu... bana yardım etmiyordu. bittim, tükendim... çok yoruldum. 90 dakika tamamlandı. zorlu bir lig maratonu daha geride kaldı.

    eşim ilkan'la birlikte akşam bahçeşehir'de bir lokantaya gittik... yemek siparişlerini verdik. o sırada bir adam yanıma geldi. sordu: "hasan şaş niye oyundan atıldı?.." şaşırdım... anlayamadım... bir süre sessiz kaldım. ister istemez bu kez ben adama sordum: "nasıl yani... hasan şaş oyundan mı atıldı?.. şaşırma sırası adamdaydı... güldü... belki de dalga geçtiğimi zannetti... hasan şaş'ın oyundan atıldığını yineledi. inanılacak gibi değildi... belli ki ortada büyük bir yanlışlık vardı. hasan şaş oyundan atılsa ben görmez miydim!.. benim haberim olmaz mıydı?.. ama adamın da çok inandırıcı bir hali vardı.

    hemen telefona sarıldım... hasan şaş'ı aradım. sordum: "hasan sen oyundan mı atıldın?.." hasan önce sessiz kaldı... konuşmadı...
    sonra da ağzından sadece iki kelime çıktı: "nasıl yani?.."
    açıkladım: "bahçeşehir'de bir lokantada yemek yiyorum. müşterinin biri senin kırmızı kart gördüğünü söyledi. pek inanmadım ama... yine de sorayım dedim... doğru mu?..."
    birden... hasan şaş kızdı... çok kızdı... bağırdı: "kardeşim, biz kimlerle top oynuyoruz be... benim atıldığımdan haberin yok mu senin... ayıp ya... ölsek haberin olmayacak..." bir süre daha bağırdı, çağırdı... telefonu kapadı.
    ne yapayım... kırmızı kartı görmemiştim işte...
  • 413
    "fatih terim kaç teknik direktör yetiştirmiş?" sözünün altında aslında hocanın çalıştığı yardımcı antrenör seçimine laf atan eski futbolcumuz.

    aslında negatif bir tonu olmasa haklı bir soru zira bir önceki dönemden kalma hasan şaş şu an kulüpsüz, ümit davala da kulüp bulamayınca tv yorumculuğna geçti. gelecekte selçuk inan ve necati ateş'in ne olacağını bilemeyiz fakat ikisinden de şu an için olumlu konuşanın olmadığı gerçek.
  • 411
    https://twitter.com/.../1102865417050226688

    atakan kurt yanlis yazmis, ergün'ün telaffuzu dikkatlica dinlenirse dogrusu "ponbe" seklindedir. hatta hollanda futbol federasyonu'nun milli takimlar resmi sayfasinda, 1-1 biten 15 aralık 1992 türkiye hollanda u21 maçının kaydinda da bu gorulebilir,

    https://www.onsoranje.nl/.../8128/wedstrijd/7650

    (bkz: ergün ponbe)

    edit: bir baska mac daha, https://www.onsoranje.nl/.../8128/wedstrijd/7646
  • 388
    futbolculuğu döneminde sol bek, sol açık ve orta sahada sol iç mevkilerinde oynamış ve her zaman belli bir standardın üstünde bir form grafiğini sahaya yansıtmayı başarmıştır.
    oynadığı her mevkide de başarılı olmuştur.
    tam bir galatasaray efsanesidir.
    efendiliğiyle, yüksek karakteriyle ve mükemmel bir futbolcu oluşuyla galatasaray ve türk futbol tarihine imzasını atmıştır.
    çocukken topa vururken hep "ergün geliyooor." derdim ve şutumu öyle çekerdim.
    doğum gününü en içten dileklerimle kutladığım galatasaray efsanesi.
    hayatı hep 17 mayıs 2000 galatasaray arsenal maçında attığı penaltı gibi geçer inşallah.
  • 389
    kendisi dünyanın en zor penaltısını gole çevirmiştir. o günün atmosferinde ilk penaltının momentumuyla galatasaray 4'te 4 yapmayı başarırken arsenal direklerin de katkısıyla kupayı kaybettiğini henüz popescu topa vurmadan kabullenmişti bile. o penaltıyı o kadar öldürücü noktaya bırakmak da güven özveri ve tecrübe ister bunu unutmayalım.
  • 406
    vefasızlık tartışmalarını ne zaman görsem aklıma gelen iki futbolcudan biridir. ona rağmen çıkıp bir kulüp menfaatine aykırı hiçbir durumda bulunmamış, aksine katıldığı her platformda kulübü daima savunmaya devam etmiştir.

    rakiplerden gelen bol sıfırlı sözleşmeleri reddedip bunun nedeni sorulunca bedavaya oynamayacağım diyebilecek bir karakterde futbolcuydu. öyle bir karakterdi ki hatırlayamadığım bir maçta bir taraftar ergün’e el hareketi yapmıştı. günlerce ergün gibi bir adama böyle bir şey yapılır mı minvalinde toplumun tüm kesiminden tepki görmüştü yapan şahıs. büyük futbolcuydu ayrıca gördüğüm en büyük karakterdi. ama maalesef ne kulüp formasıyla jübile yapabilmiş, ne de çokça dile getirmesine rağmen teknik kadroda görev almıştır. mazimizdeki en büyük yaralardan biridir kalbimde.

    edit:yirmi kirkbes’e maçı hatırlattığı için teşekkürlerimi iletiyorum.

    (bkz: 22 mayıs 2005 fenerbahçe galatasaray maçı)
  • 415
    ntv'de yayınlanan kırılma anı programına katılan eski futbolcumuz. programın tamamını izledim ve teknik direktör yetiştirme konusunda eleştiri yaptığını hissetmedim. bence izlemeden yorum yapılıyor. daha çok durum tespiti yapmış orada. yardımcı teknik direktörlük teklifini neden kabul etmediği ile ilgili cevabı son derece tutarlı. fatih terim'den futbolculuk döneminde öğrenebileceği her şeyi öğrendiğini ve ondan alabileceği her şeyi aldığını söylüyor. kendi yolunu çizmek istemiş.
  • 364
    kimse kusura bakmasin ben hagi'yi seviyorsam galatasarayli oldugu icin seviyorum, melo'yu seviyorsam galatasarayli oldugu icin seviyorum. ergun'u de galatasarayli oldugu icin severdim. isminden degil onun onundeki sifattan dolayi. eger galatasaray olmasaydi hicbirini sevmeyecektim. ben kendisine efsane, galatasarayli ergun diyorsam o da bir galatasarayli gibi davranip galatasaray'in cikarlarini gozetmeli, yok ergun gibi olmak hakki degil mi derseniz hakki. o zaman da ergun penbe olur galatasaray efsanesi buz adam ergun olmaz benim icin.
  • 343
    hakkında efsane kadronun ilk 11'inde yoktu denilen eski futbolcumuz;

    bir konuya açıklık getirelim. 1999-2000 sezonu başladığında as sol bekimiz hakan ünsal idi. ancak sezon ortası yaşadığı ağır adale sakatlığından sonra sol bek mevkine ergün penbe geçmişti. bologna rövanşı ile başlayan uefa kupası serüveninde sol bekimiz (final maçımız dahil) kendisi idi. bilhassa deplasmanda kazandığımız 2-0'lık dortmund maçında ef-sa-ne bir performans ortaya koymuştu.
App Store'dan indirin Google Play'den alın