• 174
    mesnevî'nin ilk 18 beyti. bu beyitleri mevlânâ'nın kendisi yazmıştır.

    bişnev ez ney çün hikâyet mîküned
    ez cüdâyîhâ şikâyet mîküned

    kez neyistân tâ merâ bübrîdeend
    ez nefîrem merd ü zen nâlîdeend

    sîne hâhem şerha şerha ez firâk
    tâ bigûyem şerh-i derd-i iştiyâk

    herkesî kû dûrmand ez asl-ı his
    bâz cûyed rûzgâr-ı vasl-ı hîs

    men beher cem’iyyetî nâlân şüdem
    cüft-i bedhâlân ü hoşhâlân şüdem

    herkesî ez zann-i hod süd yâr-i men
    vez derûn-i men necüst esrâr-i men

    sırr-ı men ez nâle-i men dûr nist
    lîk çeşm ü gûşrâ an nûr nîst

    ten zi cân ü cân zi ten mestûr nîst
    lîk kes râ dîd-i cân destûr nîst

    âteşest în bang-i nây ü nîst bâd
    her ki în âteş nedâred nîst bâd

    âteş-i ışkest ke’nder ney fütâd
    cûşiş-i ışkest ke’nder mey fütâd

    ney harîf-i herki ez yârî bürîd
    perdehâyes perdehây-i mâ dirîd

    hem çü ney zehrî vü tiryâkî ki dîd
    hem çü ney dem sâz ü müştâkî ki dîd

    ney hadîs-i râh-i pür hun mîküned
    kıssahây-i ışk-ı mecnûn mîküned

    mahrem-î în hûş cüz bîhûş nist
    mer zebânrâ müşterî cüz gûş nîst

    der gam-î mâ rûzhâ bîgâh şüd
    rûzhâ bâ sûzhâ hemrâh şüd

    rûzhâ ger reft gû rev bâk nîst
    tû bimân ey ânki çün tû pâk nist

    herki cüz mâhî zi âbeş sîr şüd
    herki bîrûzîst rûzeş dîr şüd

    der neyâbed hâl-i puhte hîç hâm
    pes sühan kûtâh bâyed vesselâm

    türkçesi:

    neyi dinle! neler anlatıyor; ayrılık hallerinden nasıl şikâyet ediyor...

    beni kamışlıktan kestiklerinden beri ,feryâdımdan erkek ve kadınlar ağlayıp inlemektedirler.

    ayrılıktan şerha şerhâ olmuş bir sine isterim.ta ki iştiyak derdini şerh edeyim.

    bir kimse ki, kendi aslından ayrılıp uzaklaşır, yine vuslat zamanını arar.

    ben her mecliste inledim. kötü huylu olanlarla da, iyi huylu olanlarla da eş oldum.

    herkes kendi zannına göre benim yârim oldu. benim içimdeki , sırlarımı arastırmadı.

    benim sırlarım, inleyisimden uzak degildir. lâkin her gözde ve kulakta o nur yoktur.

    beden ruhdan, ruh bedenden gizli degildir.lâkin kisinin rûhu görmesine ruhsat yoktur.

    bu neyin sadası âteştir , havâ degildir. her kim de bu âteş yoksa , yazıklar ona!

    neyin derununa düşen, aşk ateşi oldugu gibi , meyin derununa düşen de coşkunluğudur.

    ney, yardan gelip ayrı kalan her kimsenin yar-ı vefakarıdır.onun perdeleri , bizim perdelerimizi yırtmıştır.

    ney gibi zehir ve panzehir kim gördü ?, ney gibi refik ve müştakı kim gördü?

    ney, kanlı yolun vasfını söyler,ve mecnunun hikayelerini beyan eder.

    bu aklın mahremi , akılsızdan başkası degildir. nitekim lisan için kulaktan baska
    müşteri olmaz.

    bizim kederimizden, günler , vakitsiz bir hale geldi. o günler ateş ile yoldaş oldular.

    günler geçti ise , geçip gitsinler ! korkumuz yok . sen kal ! , ey ol zat ki senin gibi nazif yoktur.

    balıktan başka hersey suya kandı. rızkı olmayana da günler uzadı.

    pişmişlerin halini , ham olanlar anlayamaz. binaenaleyh kelamı kısaltmak lazım gelir
    vesselam.

    http://i.imgur.com/8OWxS.jpg
    farsça şiir gibi bi dil beyler. :(
App Store'dan indirin Google Play'den alın