52
sabah 8 buçukta kalktım. çeşitli sıkıntılarım var doktora gidecektim. gitmeden haberlere, sözlüğe ve bloglara bakayım dedim. bugüne kadar hem sözlükte hem de blog'unda bütün iyi niyetimle takip ettiğim abimizin entry'sini görünce üzüldüm. arkadaşları kamptayken barlarda fink atan on numaramız için bahane uydurdular demiş, üstelik son 2 sezon başı ve son devre arası kampına izinsiz olarak geç gelen adam için takıma en erken o gelse bile demiş. adam daha kampa gelmeye bile tenezzül etmezken en erken gelmek ? neyse. hep iyi niyetle yaklaştım. 40 yıllık tribüncü, hayatını bu renklere adamış. ama böyle bir adamla bile fikir olarak karşı karşıya gelebiliyoruz demek ki. bülent korkmaz gibi sarı kırmızı bir adamı, tribünden dayan koca anıl dediğimizde anadolu'dan koşup anıl'a dayan koca adam demeye giden bir adamı, büyük kaptanımızı galatasaraylı olmamakla suçladın sen abi. klavyenden okudum bunları. hayretle okudum hep yazılarını. hep bu nasıl bir aşk diye düşündüm. böyle bir adam efsanelere bile sövebiliyorsa galatasaray ismine zarar veren en ufak bir hatada bile herkesi siler dedim. onun aşkı böyle dedim. aşkına zarar veren kim olursa olsun siler dedim. keza adnan polat ve bir çok kişi için de aynı şekilde yazılar yazdın. hep büyük aşktandır dedim. ama o çok sevdiğin hagi'nin başlığının altına papucun dama atılıyor lincoln usta şahlandı dedin sen abi. hiç unutmadım o yazıyı. her seferinde lincoln'ü savundun. adam bizle taşşak geçti resmen. bu büyükler büyüğü, kutsal sevgiyle oynadı. sen ki galatasaray'a en ufak bir zarar vereni onca yıla, emeğe, sevgiye bakmadan silen 40 yıllık tribün emekçisi. galatasaray'a zarar verdiği aşikar olan bi adamı hala savunuyorsun. anlayamıyorum abi ben seni. baros'u oyundan çıkıp direk soyunma odasına gitti diye eleştiriyorsun, lincoln deplasmana gitmek için türkiye haritasını seçip il beğenmesine ses çıkarmıyorsun. daha çok şeyler yazarım fakat içim, yüreğim yazma diyor. o senin baban yaşında, senin hayatının 2 katı kadar tribünde sarı kırmızı diye bağırdı diyor. umarım bir gün yüzyüze tanışma fırsatımız olur, şu olayları anlatırsın bana. uzunca sohbetler ederiz. selametle.