3213
çok yoğun çalışan biri olduğum için maçlara gidemeyen ve hatta gidemediğim için buna da üzülen birisiyim. çünkü futbol nadir olarak keyif aldığım şeylerden biridir ve bunu coşkuyla evinde yaşamak da en güzel duygulardan biridir.
taraftar olmak bir duruştur, bireylerin toplanıp bütünlük oluşturması ve buradan da kitlesel bir güç çıkması demektir. nedense ultraslan'a bakınca böyle bir kitle havası veya güç göremiyorum. hani daha çok padişaha kazan kaldıran yeniçeri havası var bu arkadaşlarda. bu tavırlarının yanında apolitize ve samimiyetsiz duruşları, tüm taraftar içinde kendini farklı bir noktada görme, tek ve en etkili olabilecek grup kendileri gibi bir havaları da var. kaç bin kişiler bilmiyorum. tabiki hepsinin aynı ağızdan konuştuğunu düşünmüyorum; ama sanki hep bir ağızdan konuşuyorlarmışçasına bir veya bir kaç kişi kararlaştırdıkları bildiriyi bir çok kişi adına yayınlayabiliyorlar. bu da bir şekil edepsizliktir. başkasının düşüncesine saygısızlıktır. cahilliktir!
bu grup veya daha çok bu grubun başında duranlar bir cahil topluluğudur ve onları takip edenlerde galatasaray sevgisine sahip bir koyun sürüsüdür. bireysel olarak kendi duruşu olmayan, fikri olmayan, knedi bildiğinden başkasını merak etmeyen ve önemsemeyen. ha bire açıklama yapıp duruyor ultraslan. "şöyle yapın! yoksa böyle olur!". neyle tehdit ediyor klubü veya insanları. yöneticilerin, teknik ekibin ve futbolcuların geçici olduğu gibi kendileri de geçicidir. kalıcı olmak istiyorlarsa yapıcı yaklaşım sergilemeleri gerek. hatırlanacak işler yapmak gerek. göz boyayarak, bağırarak çağırarak değil!
o kadar eleştirdiğimiz, yerden yere vurduğumuz diğer takımların taraftarlarının bile yaptıkları aklımda kalırken bu adamların boş tavır ve sözleri hem beni sinirlendiriyor hem de üzüyor!
evet arma kalıcı sadece ve bu arma buna layık değil!
not: taraftarı eleştirmemden yönetimi veya futbol takımını sahiplendiğim, eleştirmediğim anlaşılmasın. onlar için de içimden okkalı laflar geçmekte!
taraftar olmak bir duruştur, bireylerin toplanıp bütünlük oluşturması ve buradan da kitlesel bir güç çıkması demektir. nedense ultraslan'a bakınca böyle bir kitle havası veya güç göremiyorum. hani daha çok padişaha kazan kaldıran yeniçeri havası var bu arkadaşlarda. bu tavırlarının yanında apolitize ve samimiyetsiz duruşları, tüm taraftar içinde kendini farklı bir noktada görme, tek ve en etkili olabilecek grup kendileri gibi bir havaları da var. kaç bin kişiler bilmiyorum. tabiki hepsinin aynı ağızdan konuştuğunu düşünmüyorum; ama sanki hep bir ağızdan konuşuyorlarmışçasına bir veya bir kaç kişi kararlaştırdıkları bildiriyi bir çok kişi adına yayınlayabiliyorlar. bu da bir şekil edepsizliktir. başkasının düşüncesine saygısızlıktır. cahilliktir!
bu grup veya daha çok bu grubun başında duranlar bir cahil topluluğudur ve onları takip edenlerde galatasaray sevgisine sahip bir koyun sürüsüdür. bireysel olarak kendi duruşu olmayan, fikri olmayan, knedi bildiğinden başkasını merak etmeyen ve önemsemeyen. ha bire açıklama yapıp duruyor ultraslan. "şöyle yapın! yoksa böyle olur!". neyle tehdit ediyor klubü veya insanları. yöneticilerin, teknik ekibin ve futbolcuların geçici olduğu gibi kendileri de geçicidir. kalıcı olmak istiyorlarsa yapıcı yaklaşım sergilemeleri gerek. hatırlanacak işler yapmak gerek. göz boyayarak, bağırarak çağırarak değil!
o kadar eleştirdiğimiz, yerden yere vurduğumuz diğer takımların taraftarlarının bile yaptıkları aklımda kalırken bu adamların boş tavır ve sözleri hem beni sinirlendiriyor hem de üzüyor!
evet arma kalıcı sadece ve bu arma buna layık değil!
not: taraftarı eleştirmemden yönetimi veya futbol takımını sahiplendiğim, eleştirmediğim anlaşılmasın. onlar için de içimden okkalı laflar geçmekte!
