opera yapan galatasaraylıya tokat atan kadın

ömrümün büyük bir kısmı ankara'da geçti.
bilenlerinizin bildiği meşhur çin-çin bölgesi, akyurt, ayaş, çubuk, haymana, mamak'ın eski gecekondu mahalleleri, altındağ, çankaya, keçiören, incirli, sincan, ostim, ivogsan, iskitler, varlık, yıldız, birlik, siteler vs. girip çıkmadığım yeri yoktur.
beğenmediğimiz esrarkeş, psikopat gecekondu tayfası bile bir toplu taşıma aracında bu şerefsizlerin yaptıklarını yapamaz.
bunu sakın ola övmek veya yüceltmek için söylediğimi de düşünmeyin. zamanında sopa da yedim kendilerinden. mahallelerinden geçen "con-con" bebelerinin kıyafetlerini gerçekten alırlar; oralardan don-gömlek kalmış arkadaşımı almışlığım da vardır.
velhasıl, niye yapamazlar biliyor musunuz?
kan alırlar çünkü kamiller.

sen toplu taşıma aracında "yarraaaaaağmııığğğ yeeee" diye bağıracaksın he mi?
bunun adı da özgürlük olacak, "ehe çocuklar eğleniyor" olacak he mi?
uyaran ve rahatsızlığını belli eden kadın "eaah eaytara ba" diyerek tokat atınca da "sen mi öğreteceksin terbiyeyi?", yok efendim "ipek kozada mı büyümüş" olacak he mi?

benim bu özgürlükçü arkadaşlara tavsiyem, gelsinler ankara metrosunda denesinler.
kökünde şiddete karşıyım ama tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir usta.

"ben ankara'da da yaparım yeaaa" diyen varsa, gelsin, mesajla ulaşsın, en heyecanlı yerlere kendi elimle götürüp bırakmazsam bana da cladi demesinler.

velhasıl, o tokatı öpsün başına koysun o sığır.
gitsin şükür namazı kılsın derhal.