8404
benim gözümde ki değeri mustafa denizliye, mircea lucescuya dönüşmüş olan galatasaray efsanesi. mustafa denizli ve lucescu galatasaray tarihine adını altın harflerle yazdırmış isimler. biri galatasaray'da ve türk futbolun'da devrime öncülük etmiş, avrupa'da tarihimizin en başarılı dönemlerinden birini yaşatırken, diğeri de 1 yıl gibi bir sürede galatasaray tarihinin en verimli yıllarından birini geçirtmiştir.* şimdi gelelim asıl konuya fatih terim de -en az*- yukarıda ki hocalar kadar tarihimize adını altın haflerle yazdırmıştır. ama bu yıla kadar fatih terim bu iki hocamızdan farklı bir durumdaydı benim için. mustafa denizli bizimle harika başarılar yaşamış olabilir ama asla sadece bize ait bir efsane olmadı çünkü bizde yaptıklarının beşte biride olsa beşiktaşa ve fenerbahçeye de hizmet etti. diğer takımlara hizmet etmesi asla ona olan saygımı azaltmadı ama 1999 yılına kadar olan denizliye baktığım gibi bir daha bakmadım, bakamadım. aynı şey lucescu içinde geçerli evet onu biz kovduk, biz istemedik burada ve belkide zorla beşiktaşa yolladık ama beşiktaşın başına geçtikten sonra artık lucescu bizim lucescumuz ve efsanemiz değildi. işte bu nedenle fatih terim benim için farklıydı, yanlızca bize ait bir ayrıcalıktı o. biz istersek yanımızda istersek uzağımızdaydı ancak hiçbir zaman diğerlerinin tarafında değildi. şimdi dicekler ki fatih hoca hala onların tarafında değil milli davanın yanında.. evet kağıt üstünde diğerlerinin başına hiç geçmedi, evet milli davanın yanında, kabul. ancak milli davada olsa ha yıldırım demirören gibi 2011 yılından sonraki en büyük galatasaray düşmanının yanında olmuş, ha fenerin veya beşiktaşın yanında olmuş. ben hazmedemiyorum, hazmedemicem. ama hala saygı duyuyorum. hala iyi ki rabbim onu galatasaray'a başarılar yaşasın diye göndermiş diye şükür ediyorum. ama daha fazlası malesef olmuyor, olamıcak benim için. şimdi sende herkes gibisin hocam.