• 9
    maç boyunca sessiz sedasız çekirdek yerler. maç bittikten sonra da sessiz sedasız kaybolurlar.
    (bkz: garip)

    bir de mahalle arkadaşlarını izlemeye gelen, 6 kişilik kadroya yeteneksizliklerinden dolayı seçilememiş, * daha doğrusu dalga geçmeye gelen tayfa vardır. bira içmeyi de ihmal etmezler. genellikle şu diyaloglarla eğlenirler;

    mahalle arkadaşlarından tuğrul: ''lan seliiiiiimmm ahahaha olum o nasıl vuruş ayağını sikeyim'' *

    selimaldırış etmez.

    bir başka pozisyonda m. a. yusuf: ''lan ahmet kalk ayağa amına kodumu sahtekarı lan halı sahada dürüst ol bari ibne kızan'' (u: bu sözden sonra sırıtarak arkadaşı tuğrul'la bira şişelerini tokuşturmayı ihmal etmezler)

    ahmet'in canı yanar, halbuki ayağına ciddi darbe almıştır. o acıyla çok pis söver:

    ahmet: ''ya sik götünü git gelirsem o bira şişesini götüne sokarım senin''

    maç biter, ahmet dizine aldığı darbeyi yusuf'a gösterir, yusuf yalakalığa başlar; ''kanki özür dilerim kanki ne bileyim amk hiç inandırıcı gelmedi.''

    ahmet: ''ya piç kızan ne yalan atıcam sana ayağımın üstüne basamıyorum amk.'' yusuf, ahmet'in omuz altına girer, yürümekte zorlanan ahmet arkadaşına destek olur. evine kadar bırakır onu...

    çünkü halı sahada samimi dostlar aşırıya kaçmamak şartıyla birbirlerine söverler. biraz da mahalle kültürüyle büyümüş, sokak tozu yutmuş adamlardır bunlar. maçı izleyenler için de samimi olduğu arkadaşlarınla dalga geçmek onların kendi dünyalarında yaşadığı 1 saatlik bir eğlencedir. sitelerde, caddelerde büyüyen arkadaşlar biraz daha mesafelidir birbirlerine, küfür ederken daha dikkat ederler ağzından çıkan kelimelere. çünkü bir daha kapanmamak üzere dostlarıyla araları açılabilir... *
App Store'dan indirin Google Play'den alın