61
babam işten izin aldıktan sonra beni okuldan almıştı. sonra ailecek görüştüğümüz, polis olan bir yakınımızın bize katılmasıyla beraber bir büyük markete uğranıldı ve akşam için alışveriş yapıldı.* ankara, gölbaşı polis lojmanlarında bir evde, balkonda yakılan mangal eşliğinde maç kritikleri başladı tabi hemen. ben çocuk aklımla ve heyecanımla "overmars çok iyi oyuncu tutamazsak yanarız. fifa'da en hızlı koşan. petit, çok konuşur, pislik yapar." tarzındaki bilgilendirmeleri yaptım ve "hadi ya valla bravo" ve "abi bu çocuk ileride gazeteci olur" gazlamaları eşliğinde, büyük bir heyecanla maç saatini beklemeye koyuldum. elime geçirdiğim bir tomar a4 kağıt ve kalem eşliğinde kendimce kadrolar kuruyor, maçı adeta önceden kafamda oynuyordum. derken maç başladı ve hepimizin bildiği mutlu son ile sona erdi. gece sonuna dair unutmayacağım iki şey ise, polis lojmanlarında duyduğum silah sesleri ve eve dönüş yolunda istisnasız tüm radyolarda çalan galatasaray marşlarıydı.