8125
antrenmanda kovulan galatasaray efsanesidir. bazı ünal aysalsporlu tipler kabul etmese de bu gerçeği, realite budur.
kulüp, rezil 2010-2011 sezonunda bile hocalarını antrenmanda kovmamıştır. deplasmanda derbi kazandıktan sonra gönderilmek nasıl bir duygudur imparatora sormak lazım.
he kazandığı para yönünden de eleştiriliyorsa, fiyat/performans olarak kat be katını bu kulübe getirmiştir. 6 şampiyonluk sayısız kupa vs. bunları saymanın gereği bile yok. kendisini gönderenlerin hiçbiri de fatih terim kadar galatasaraylı değildir.
her fırsatta yüz üstü bıraktığı ima etmeye çalışanlar da hep bu hataya düşmektedirler. kovulan bir insan yüz üstü bırakmış olmaz onu geçiyorum, ama 2000'de fiorentina'ya gidişi kişisel vizyonu ile ilgilidir.
fatih terim tartışmasız türk futbolu'nun atatürk'üdür. 90'lara kadar 1954 dünya kupası hariç turnuva yüzü görmeyen milli takımın 96-2000-2002 avrupa ve dünya şampiyonalarına gitmesinde doğrudan ve dolaylı olarak en büyük katkıyı sağlamıştır
kurtuluş savaşından sonra uluslar arası platformda başarısı bulunmayan türk halkının da makus talihini yenebileceğini tekrardan göstermiştir.
96-2000 arası yaşadıkları herkesçe bilinir. özellikle maddi sıkıntılarla hep boğuşmak zorunda kalmış ve zirve yaptıktan sonra da gayet haklı sebeplerle italya'ya gitmiştir. maça çıkmayan hagi'ye cebinden transfer taksidini verdiğini, uefa finalinden önce oyuncuların 8 aydır para almadığına kadar olaylar yaşamıştır.
kendisine bok atacağım diye fenerliler gibi konuşan gerçek galatasaraylı (!) kardeşlerimize de selam ederim.
şunu da ekleyeyim; eğer galatasaray'da birinin heykeli dikilecekse, tartışmasız o kişi fatih terim'dir.
kulüp, rezil 2010-2011 sezonunda bile hocalarını antrenmanda kovmamıştır. deplasmanda derbi kazandıktan sonra gönderilmek nasıl bir duygudur imparatora sormak lazım.
he kazandığı para yönünden de eleştiriliyorsa, fiyat/performans olarak kat be katını bu kulübe getirmiştir. 6 şampiyonluk sayısız kupa vs. bunları saymanın gereği bile yok. kendisini gönderenlerin hiçbiri de fatih terim kadar galatasaraylı değildir.
her fırsatta yüz üstü bıraktığı ima etmeye çalışanlar da hep bu hataya düşmektedirler. kovulan bir insan yüz üstü bırakmış olmaz onu geçiyorum, ama 2000'de fiorentina'ya gidişi kişisel vizyonu ile ilgilidir.
fatih terim tartışmasız türk futbolu'nun atatürk'üdür. 90'lara kadar 1954 dünya kupası hariç turnuva yüzü görmeyen milli takımın 96-2000-2002 avrupa ve dünya şampiyonalarına gitmesinde doğrudan ve dolaylı olarak en büyük katkıyı sağlamıştır
kurtuluş savaşından sonra uluslar arası platformda başarısı bulunmayan türk halkının da makus talihini yenebileceğini tekrardan göstermiştir.
96-2000 arası yaşadıkları herkesçe bilinir. özellikle maddi sıkıntılarla hep boğuşmak zorunda kalmış ve zirve yaptıktan sonra da gayet haklı sebeplerle italya'ya gitmiştir. maça çıkmayan hagi'ye cebinden transfer taksidini verdiğini, uefa finalinden önce oyuncuların 8 aydır para almadığına kadar olaylar yaşamıştır.
kendisine bok atacağım diye fenerliler gibi konuşan gerçek galatasaraylı (!) kardeşlerimize de selam ederim.
şunu da ekleyeyim; eğer galatasaray'da birinin heykeli dikilecekse, tartışmasız o kişi fatih terim'dir.