7246
tamam her şeyi bir kenara bırakalım ve düşünelim.
kendisi sadece bizim efsanemiz olduğu için bu kadar kayrılıyor taraftar tarafından, yoksa aynı kalibredeki yabancı bir hoca kendisi gibi laflar etse başkanlık makamını hiçe saysa bu taraftar o hocayı yerin dibine gömerdi daha ne diye takımda duruyor diye söylenirdi ve gitmesini sağlardı. ben ünal aysal demiyorum bak galatasaray başkanlık makamı diyorum. kim olursa olsun galatasaray başkanına böyle muamelede bulunamaz.
herkesin kabul etmediği ve yanlış anladığı bir gerçekse egosu, biz burada egosu yüzünden hava atan ergen tipler gibi bir egodan bahsetmiyoruz, çok yakın arkadaşımdan biliyorum, bir süre sonra kendilerini bulundukları kurumdan üstün görüyorlar bir nevi gözleri görmüyor bu tarz huyları olan insanların fatih hoca galatasaray'ı sevmiyor demiyorum bir süre sonra bunu göremiyor diyorum. ayrıca zamanında yaptıkları neydi? yani hocanın sütten çıkmış ak kaşık olduğunu sananlar falan var heralde, duygularıyla öne çıkan bir toplumun bu kadar realistliğe alışamaması normal tabi.
adamlar gelmiş yönetim istifa diyor. ne diye? yani sonucun ne olacağı belli mi? belki fatih hoca kalsaydı kendimiz "yeter artık" diyerek gönderecektik? belli değil tabi bir ihtimal. ama şu da bir gerçek ki ne kadar kupa alınırsa alınsın bu takımın bir sistemi yok, sistemi geçtim 3 senedir belli bir duran top organizasyonu yok. eyvallah kupalar aldık şampiyon olduk hiçbirine lafım yok, olamaz da zaten. ama bence hepsi zora sokularak alınmış kupalar yani yetenekli ayaklarımız olmasa kesinlikle şampiyon falan olamazdık. belli bir organizasyon sonucu kaç gol attık allah aşkına bir düşünün?
yönetimin eleştirileceği tek nokta ise fatih hocayı gönderiş şeklidir, bu kadar uzatmaya gerek yok yanlış yapmışlardır bu konuda. diğer bir basit mevzu ise;
madem aslolan galatasaraydı 2 senelik sözleşmeyi imzalardın hocam kusura bakma.
ben konuşacağım zamanı gelince deyip kenara çekilmezdin hocam.
sürekli gönderme yapmak yerine 1 kere net konuşsan her şey hallolurdu hocam.
2 senelik sözleşmeyi yaptı mı ünal aysal? yaptı. lami cimi yok sözleşme yapıldı.
hoca 2 senelik sözleşmeyi kabul etti mi? hayır. tam tersine bir de atar yaptı.
bu kadar basit işte her şey bu kadar kolay, ama kimse anlamak istemiyor, sanki bayern gibi yeni bir ekol yaratırken gönderildi hoca, zaten bir şey oynamıyorduk ki. hayırlısı olsun.
kendisi sadece bizim efsanemiz olduğu için bu kadar kayrılıyor taraftar tarafından, yoksa aynı kalibredeki yabancı bir hoca kendisi gibi laflar etse başkanlık makamını hiçe saysa bu taraftar o hocayı yerin dibine gömerdi daha ne diye takımda duruyor diye söylenirdi ve gitmesini sağlardı. ben ünal aysal demiyorum bak galatasaray başkanlık makamı diyorum. kim olursa olsun galatasaray başkanına böyle muamelede bulunamaz.
herkesin kabul etmediği ve yanlış anladığı bir gerçekse egosu, biz burada egosu yüzünden hava atan ergen tipler gibi bir egodan bahsetmiyoruz, çok yakın arkadaşımdan biliyorum, bir süre sonra kendilerini bulundukları kurumdan üstün görüyorlar bir nevi gözleri görmüyor bu tarz huyları olan insanların fatih hoca galatasaray'ı sevmiyor demiyorum bir süre sonra bunu göremiyor diyorum. ayrıca zamanında yaptıkları neydi? yani hocanın sütten çıkmış ak kaşık olduğunu sananlar falan var heralde, duygularıyla öne çıkan bir toplumun bu kadar realistliğe alışamaması normal tabi.
adamlar gelmiş yönetim istifa diyor. ne diye? yani sonucun ne olacağı belli mi? belki fatih hoca kalsaydı kendimiz "yeter artık" diyerek gönderecektik? belli değil tabi bir ihtimal. ama şu da bir gerçek ki ne kadar kupa alınırsa alınsın bu takımın bir sistemi yok, sistemi geçtim 3 senedir belli bir duran top organizasyonu yok. eyvallah kupalar aldık şampiyon olduk hiçbirine lafım yok, olamaz da zaten. ama bence hepsi zora sokularak alınmış kupalar yani yetenekli ayaklarımız olmasa kesinlikle şampiyon falan olamazdık. belli bir organizasyon sonucu kaç gol attık allah aşkına bir düşünün?
yönetimin eleştirileceği tek nokta ise fatih hocayı gönderiş şeklidir, bu kadar uzatmaya gerek yok yanlış yapmışlardır bu konuda. diğer bir basit mevzu ise;
madem aslolan galatasaraydı 2 senelik sözleşmeyi imzalardın hocam kusura bakma.
ben konuşacağım zamanı gelince deyip kenara çekilmezdin hocam.
sürekli gönderme yapmak yerine 1 kere net konuşsan her şey hallolurdu hocam.
2 senelik sözleşmeyi yaptı mı ünal aysal? yaptı. lami cimi yok sözleşme yapıldı.
hoca 2 senelik sözleşmeyi kabul etti mi? hayır. tam tersine bir de atar yaptı.
bu kadar basit işte her şey bu kadar kolay, ama kimse anlamak istemiyor, sanki bayern gibi yeni bir ekol yaratırken gönderildi hoca, zaten bir şey oynamıyorduk ki. hayırlısı olsun.
