6827
17 eylül 2013 galatasaray real madrid maçı'nda hatası dany ile başlamaktı. rakipte ronaldo vardı, bale vardı yani oynayabilirdi. rakip hızlı idi. dany'nin hızından yararlanmak istedi. ilk yarıda bir iki pozisyonda o hızdan yararlandı. dany ronaldo karşısında hızını konuşturdu ama dany çok savruk. dany çok lakayıt. o hızın ikamesi savrukluk, lakayıtlık. ilk yarı baskı kurarken galatasaray o hız işimize yaradı. ikinci yarı o direnci takım gösteremez iken dany de o savrukluğu ve lakayıtlığı ile takımda en çok göze batan oyunculardandı. semih oynamalıydı. oynasaydı sahaya yansıtılamayan karakterden bariz örnekler gösterirdi. kadronun geri kalanına itiraz edemem. ben olsam burak ile başlardım. engin'in yerine sabri ya da yekta'yı tercih etmezdim. öte yandan takım hocanın da dediği gibi pozisyona girdi, baskılı oynadı ve rakibe pozisyon vermedi. hoca istediğini almıştı ilk 35 dakika. kaleye gelen ilk topun, ki bu defansif hatadan kaynaklandı, gol olması hem kendisinin hem takımın şansızlığı oldu. burak da ikinci yarının başında golü kaçırınca- burada umut bulut olsa o pozisyonu kesin gol yapardı diyemiyorum, sanırım bunu büyük bir çoğunluk böyle kabul ediyordur.- ikinci gol geldi ve takımın direnci tamamen düştü. sezon başındayız. takım seviye olarak yükselecektir. kaçan goller kaçmamaya başlayacaktır. bunu drogba da kaçırıyor, sneijder de kaçırıyor. onun için evet hoca sorgulanabilir, ben kendi adıma semih'in neden oynamadığını sorguluyorum ama hocayı galatasaray'ı satmakla suçlamak en hafif tabirle ağır kaçıyor. hoca benim gözümde herşeyi hak edendir. biraz sevgiyi, çokça saygıyı ve bu aralar en çok da desteği hakediyor. çok değil ilk yarının sonuna kadar bekleyelim sonra hocayı galatasaray'dan göndeririz.
