19
gayet olağandır bu çarşı hayranlığı, en azından saygı ve yakınlık. ama işe nasıl baktığınız önemli.
ultraslancı olmayan, direnişlere katılan ve galatasaray taraftarı olan bir insan için, çarşı bir kardeştir, dosttur, yoldaştır. o alandaki her insan aynı amaç için beraber mücadele ediyorlar. ve çarşı da oradaki insanları iyi temsil edecek işler yaptı şimdiye kadar. onlara destek oldu, bazen tecrübeleri ve organize olmaları sayesinde de liderlik etti.
şimdi bir insanın ki buna ben de dahilim, direnişe destek veriyorsa "helal olsun be size çarşı" demesi normaldir. iş futbola gelince ise aradaki rekabet hatta yer yer bazı gerzeklerin sayesinde oluşan düşmanlık devam edecektir. ama biz artık biriz. aramızda takım farkı olmamalı. ki o desteği veren galatasaraylı, denizlisporlu, liverpool'lu ne olursa olsun başka bir grup olsaydı onlara da kendimi yakın hissedecektim, çünkü onlarla "birlik" olacaktım.
ülkedeki yardımlaşmayı, dayanışmayı ve kenetlenmeyi anlamayanlar ve bunu bozmaya çalışanlar hala olaya beşiktaşlı veya fenerbahçeli olmaktan bakıyorlar. benim için o insanların 3. veya 4. kimliğidir tuttuğu takım, çünkü ben geleceğim için özgürlüğüm için mücadele ederken bu insanlarla el ele verdim, kader birliği yaptım. varsın galatasaraylı olmayıversin.
çarşıya "helal olsun" diyen ve saygı duyan biri olarak beşiktaş ile stad paylaşmayı hala ısrarla reddediyorum.
ultraslan'dan nefret eden ve bunun ne kadar haklı bir duygu olduğunu son günlerde tekrar anlayan biri olarak, galatasaray'a zarar vermeden, kendilerinden olmayanlara saygı duymak şartıyla, onlara tribün verilmeme şartıyla(bu her grup için geçerli), ultraslana üye olan insanlarla aynı stadta maç izlemeye devam edeceğim.
çarşı beşiktaşlı ama onlara saygı duyuyorum. ultraslan galatasaraylı ama zerresini duymuyorum. işte anlamadığınız bu.
ultraslancı olmayan, direnişlere katılan ve galatasaray taraftarı olan bir insan için, çarşı bir kardeştir, dosttur, yoldaştır. o alandaki her insan aynı amaç için beraber mücadele ediyorlar. ve çarşı da oradaki insanları iyi temsil edecek işler yaptı şimdiye kadar. onlara destek oldu, bazen tecrübeleri ve organize olmaları sayesinde de liderlik etti.
şimdi bir insanın ki buna ben de dahilim, direnişe destek veriyorsa "helal olsun be size çarşı" demesi normaldir. iş futbola gelince ise aradaki rekabet hatta yer yer bazı gerzeklerin sayesinde oluşan düşmanlık devam edecektir. ama biz artık biriz. aramızda takım farkı olmamalı. ki o desteği veren galatasaraylı, denizlisporlu, liverpool'lu ne olursa olsun başka bir grup olsaydı onlara da kendimi yakın hissedecektim, çünkü onlarla "birlik" olacaktım.
ülkedeki yardımlaşmayı, dayanışmayı ve kenetlenmeyi anlamayanlar ve bunu bozmaya çalışanlar hala olaya beşiktaşlı veya fenerbahçeli olmaktan bakıyorlar. benim için o insanların 3. veya 4. kimliğidir tuttuğu takım, çünkü ben geleceğim için özgürlüğüm için mücadele ederken bu insanlarla el ele verdim, kader birliği yaptım. varsın galatasaraylı olmayıversin.
çarşıya "helal olsun" diyen ve saygı duyan biri olarak beşiktaş ile stad paylaşmayı hala ısrarla reddediyorum.
ultraslan'dan nefret eden ve bunun ne kadar haklı bir duygu olduğunu son günlerde tekrar anlayan biri olarak, galatasaray'a zarar vermeden, kendilerinden olmayanlara saygı duymak şartıyla, onlara tribün verilmeme şartıyla(bu her grup için geçerli), ultraslana üye olan insanlarla aynı stadta maç izlemeye devam edeceğim.
çarşı beşiktaşlı ama onlara saygı duyuyorum. ultraslan galatasaraylı ama zerresini duymuyorum. işte anlamadığınız bu.