6136
galatasaray başkanı olmasına dair hayaller kurulan imparator. birçok yazarın bu konuda görüş belirttiğine tanıklık ettim. aklıma iki seçenek geliyor;
1- bu kişiler ya imparatora şirk koşan gizli lucescu'cular, hani hem fatih terim kalsın hem lucescu (u: gerets de olabilir, mourniho da olabilir, jürgen klopp da olabilir, dilenilecek herhangi biri...) geri gelsin ama ortada bir pozisyon olduğu için imparatoru başkanlığa kaydıralım hesabı...
2- ya da fazlaca romantik olduklarını düşündüğüm kimseler...
başkanlık sadece temsil ve karakter değil ki aynı zamanda ticari sorumlulukları olan bir pozisyon. başarılı başkanların hemen hemen tamamı da milyon dolarlık şirketleri olan iş adamları ya da bir şekilde yöneticilik pozisyonlarında çalışıp sonradan başkanlığa yükselen okumuş etmiş kişiler. bizim kulübümüz için de büyük oranda geçerli olan bir durum bu. hayatının tamamını çok başarılı bir futbolcu ve dünya seviyesinde bir teknik direktör olarak geçirmiş bir spor insanı olan fatih terim başkanlıktan ne anlar yahu? iktisat, idari bilimler ve üst düzey yöneticilik falan bu kadar kolay şeyler mi gerçekten? fatih formaları dışında bir yatırımını da hatırlamıyorum hani ne biçim paraların döndüğü bir kulübün en tepedeki karar merci olabilir mi? bu açıdan fatih terim nere ünal aysal, özhan canaydın, faruk süren veya alp yalman nere sanki... mesele doğru anlaşılsın yani şu an sadece tek bir konudan bahsediyorum. bir kulübün tamamını yönetmek iş yahu, cidden iş yani... kurumsal strateji ile takım idaresi aynı potada kolayca eritilebilir mi?
bu konuda aklıma gelen tek örnek franz beckenbauer ama onun da teknik direktörlük kariyeri uzun soluklu değildi yani gitti başkan oldu, başkanlığa yatırım yaptı o yüzden. tamam imparator her şeye yetkindir her şeyden üstündür ama mantıklı düşününce bu iş olmaz gibi geliyor sanki... elmalarla armutları karıştırıp hayalperest olmayalım. ha cidden mantıklı gerekçeler varsa bu konuda aydınlanmaya her zaman hazırım ama bu ihtimal bana oldukça sembolik geliyor ve duygusal olarak böyle bir şeye karar verilip hayali kuruluyor, ya da işin arkasında şahsi bir çakallık var diye düşünüyorum.
bence fatih terim'den çok güzel onursal başkan veya spor bakanı olur, gücü yettiğince de teknik direktörlük yapmalı ve yeşil saha ile ilgilenmeli, sonra da emekliye ayrılmalıdır diye düşünüyorum. fatih terim'in işi, mesleği, zanaati teknik direktörlüktür.
yine de tekrar etmekte fayda var, farklı görüşlere açığım...
1- bu kişiler ya imparatora şirk koşan gizli lucescu'cular, hani hem fatih terim kalsın hem lucescu (u: gerets de olabilir, mourniho da olabilir, jürgen klopp da olabilir, dilenilecek herhangi biri...) geri gelsin ama ortada bir pozisyon olduğu için imparatoru başkanlığa kaydıralım hesabı...
2- ya da fazlaca romantik olduklarını düşündüğüm kimseler...
başkanlık sadece temsil ve karakter değil ki aynı zamanda ticari sorumlulukları olan bir pozisyon. başarılı başkanların hemen hemen tamamı da milyon dolarlık şirketleri olan iş adamları ya da bir şekilde yöneticilik pozisyonlarında çalışıp sonradan başkanlığa yükselen okumuş etmiş kişiler. bizim kulübümüz için de büyük oranda geçerli olan bir durum bu. hayatının tamamını çok başarılı bir futbolcu ve dünya seviyesinde bir teknik direktör olarak geçirmiş bir spor insanı olan fatih terim başkanlıktan ne anlar yahu? iktisat, idari bilimler ve üst düzey yöneticilik falan bu kadar kolay şeyler mi gerçekten? fatih formaları dışında bir yatırımını da hatırlamıyorum hani ne biçim paraların döndüğü bir kulübün en tepedeki karar merci olabilir mi? bu açıdan fatih terim nere ünal aysal, özhan canaydın, faruk süren veya alp yalman nere sanki... mesele doğru anlaşılsın yani şu an sadece tek bir konudan bahsediyorum. bir kulübün tamamını yönetmek iş yahu, cidden iş yani... kurumsal strateji ile takım idaresi aynı potada kolayca eritilebilir mi?
bu konuda aklıma gelen tek örnek franz beckenbauer ama onun da teknik direktörlük kariyeri uzun soluklu değildi yani gitti başkan oldu, başkanlığa yatırım yaptı o yüzden. tamam imparator her şeye yetkindir her şeyden üstündür ama mantıklı düşününce bu iş olmaz gibi geliyor sanki... elmalarla armutları karıştırıp hayalperest olmayalım. ha cidden mantıklı gerekçeler varsa bu konuda aydınlanmaya her zaman hazırım ama bu ihtimal bana oldukça sembolik geliyor ve duygusal olarak böyle bir şeye karar verilip hayali kuruluyor, ya da işin arkasında şahsi bir çakallık var diye düşünüyorum.
bence fatih terim'den çok güzel onursal başkan veya spor bakanı olur, gücü yettiğince de teknik direktörlük yapmalı ve yeşil saha ile ilgilenmeli, sonra da emekliye ayrılmalıdır diye düşünüyorum. fatih terim'in işi, mesleği, zanaati teknik direktörlüktür.
yine de tekrar etmekte fayda var, farklı görüşlere açığım...