12
üretilen fikre sonuna kadar katılmaktaydım ve bu fikrin gerçek olmasını bir zamanlar ben de çok istemiştim; ama....
maalesef ki bu kara düzen bizim yolumuz oldu artık. çünkü artık her şey mübah. her şey yaşatılan, kurgulanmış bozuk oyunun bir parçası. tekrardan ortaya konan fikrin gerçek olmasını istediğimi söylüyorum; ama bu fikirlerin uygulanması bana kalırsa bir futbol devrimidir ve devrimlerde kansız olmaz. burda ki kan elbette ki insan kanı değil. burda ki kan bozuk insanların ülke futbolundan elini eteğini çekmesi, burdaki kan 'bana yapılanların kat kat fazlasını karşı tarafa yapacağım' diyen insanların kitlelerin başında olmaması, burdaki kan bu oyunu futbol olarak görmeyenleri renk ayırmadan reddedebilmedir.
önce kendimizden başlayalım. başarı için gözümüz kör olmuş durumda değil mi bizim? bize yakışmayan, galatasaray kültüründen uzak futbolcular başarılı ve katkı verir durumdayken, rakibi tahrik etmesi zerre kadar umrumuzda oluyor mu? yine rakibi tahrik eden bir yöneticimiz olsa buna ne kadar tepki koyarız?
dönelim rakibe. rakibin kulüp başkanı, kaptanı, hocası galatasaray ve fair-play kelimelerini düşünmeyi bırakın, aynı cümle içinde kullanır mı?
demek istediğim şu ki, mevcut anlayış ve yönetici yapısı bu durumdayken fair-play bizim için gerçek bir hayal bence. mevcut düşünce yapımız ve olaya kitlesel bakışımız o kadar bozuk ki, yönetenlerde bu bozuk düzenin kendilerine rant sağlayacağının farkındalar. tekrardan altını çizerek söylüyorum: bu fikrin gerçekliği için devrim lazımdır. devrimler için de pozitif düşünce maalesef ki yeterli değildir.
maalesef ki bu kara düzen bizim yolumuz oldu artık. çünkü artık her şey mübah. her şey yaşatılan, kurgulanmış bozuk oyunun bir parçası. tekrardan ortaya konan fikrin gerçek olmasını istediğimi söylüyorum; ama bu fikirlerin uygulanması bana kalırsa bir futbol devrimidir ve devrimlerde kansız olmaz. burda ki kan elbette ki insan kanı değil. burda ki kan bozuk insanların ülke futbolundan elini eteğini çekmesi, burdaki kan 'bana yapılanların kat kat fazlasını karşı tarafa yapacağım' diyen insanların kitlelerin başında olmaması, burdaki kan bu oyunu futbol olarak görmeyenleri renk ayırmadan reddedebilmedir.
önce kendimizden başlayalım. başarı için gözümüz kör olmuş durumda değil mi bizim? bize yakışmayan, galatasaray kültüründen uzak futbolcular başarılı ve katkı verir durumdayken, rakibi tahrik etmesi zerre kadar umrumuzda oluyor mu? yine rakibi tahrik eden bir yöneticimiz olsa buna ne kadar tepki koyarız?
dönelim rakibe. rakibin kulüp başkanı, kaptanı, hocası galatasaray ve fair-play kelimelerini düşünmeyi bırakın, aynı cümle içinde kullanır mı?
demek istediğim şu ki, mevcut anlayış ve yönetici yapısı bu durumdayken fair-play bizim için gerçek bir hayal bence. mevcut düşünce yapımız ve olaya kitlesel bakışımız o kadar bozuk ki, yönetenlerde bu bozuk düzenin kendilerine rant sağlayacağının farkındalar. tekrardan altını çizerek söylüyorum: bu fikrin gerçekliği için devrim lazımdır. devrimler için de pozitif düşünce maalesef ki yeterli değildir.