1120
şike davası süresince fenerbahçe'nin kıçını toplamak işlevini gördüğü doğru ama tek işlevinin bu olmadığının da unutulmaması gerekiyor. bu adamın başkanı olduğu beşiktaş'ın futboldan sorumlu yöneticisi ve teknik direktörü de o davanın içindeydi ve dolayısıyla adaletli bir federasyonun beşiktaş'a da çok büyük cezalar vermesi gerekiyordu. sonunda sadece ve sadece türkiye gibi hukukun olmadığı bir ülkede olabilecek olan şey oldu ve sanık sıfatıyla yargılananlar karar verecek makamın başına getirildi ve her şey güllük gülistanlık diye ortaya çıkıldı. yazıklar olsun. şu demirören denilen adamı, birkaç yakın aile üyesi ve aziz yıldırım gibi zatlar dışında iyi anacak hiçbir kimse yok bu ülkede. bakın bursa başkanı yazıcı öldü işte. hayat böyle bir şey. bir gün bitiyor. tabii olsun istemem ama yarın yıldırım demirören ölse ardından üzülecek kaç kişi var şu ülkede? 50? 100? yoktur bile belki o kadar. öyle bir adam işte. memleketteki herkes tanıyor onu ve 100 kişi ölümüne üzülür mü acaba diye düşündürtüyor. ne diyeyim; allah uzun ömür versin.