2433
siteden alıntı yapıyorum..
--- alıntı ---
30.03.2013 tarihinde abdi ipekçi spor salonu’nda oynanan galatasaray medical park – pınar karşıyaka maçı öncesi yaşananlar sonucu türkiye basketbol federasyonu disiplin kurulu tarafından kulübümüze 2 maç seyircisiz oynama cezası verildiği kamuoyunun malumudur.
08.12.2012 tarihinde izmir’de oynanan sezonun ilk maçında rakip takım tribünleri tarafından maç öncesi sahaya atılan yanıcı-patlayıcı yabancı maddeler nedeniyle takımların ısınmadan soyunma odasına gittiği, ardından hiçbir önlem alınmadan takımımızın tekrar sahaya çıkarıldığı, bu esnada rakip takım taraftarlarının kulübümüzün sembolü olan aslan simgesinin kafasının kesilerek “hepsini öldürün” mesajını içeren koreografi (emniyet güçlerinin, hakem, yardımcı hakem, masa hakemleri ve federasyon gözlemcilerinin bu çirkin koreografiye müdahale etmemesi manidardır.) maç bitimine kadar asılı kalmıştır. oysaki ultraslan olarak, yapacağımız tüm koreografi çalışmaları emniyet güçleri, kulübümüz ve federasyon yetkililerinden onay alındıktan sonra hazırlanmaktadır. acaba bu uygulama sadece istanbul takımları için olup olmadığı ise merak konusudur… aynı müsabaka içerisinde sahaya atılan konfetilerden dolayı ve maç içerisinde atılan yabancı maddelerle 2 kez maç durmuş, oyuncularımız ve taraftarlarımız hedef alınmıştır. ancak o gün federasyon yetkilileri, tüm şanssızlıklara rağmen dimdik ayakta duran galatasaray erkek basketbol takımı’na son darbeyi vurmayı kafalarına koymuş olacaklar ki, tüm bu şiddet içerikli olaylar altında, oyuncuların can güvenliği sağlanmadan maç bir şekilde (!) tamamlanmıştır.
bütün bu olan rezillikler yetmezmiş gibi bu maçla alakalı 18.12.2012 tarihli disiplin kurulu kararı’nda ”…pınar karşıyaka taraftarlarının sahaya yabancı maddeler (su şişesi, çakmak vb.) attıkları, ancak müsabakanın bitirilebilmesi açısından anons prosedürünün uygulanmadığı…” ibaresine aymazca yer verilmiştir.
kanunun nizamın uygulanmasına elbette karşı değiliz. ancak bu kararların çok daha hafif olaylarda istanbul’da milat adı altında galatasaray taraftarlarına uygulandığını, ancak olayları önlemek için koyulan kuralların, daha fazla olay çıkmaması (!) adına başka şehirlerde uygulanmadığını dehşetle izlemekteyiz.
gerek izmir’de takımımıza ve taraftarımıza uygulanan ve kural uygulayıcıları dahi kuralları uygulamaktan korkutan, istanbul düşmanlığı-semt kültürü kavramı altında meşrulaştırılan şiddete verilen adaletsiz cezalar gerekse de maç öncesi günlerce rakip takım taraftarlarından yapılan tahrikler ortadadır. bu ortamda her branşta tribünü güzelleştiren, oyunu keyifli hale getiren ve takımının itici gücü olmayı hedefleyen taraftarlar arasında kanı kaynayan gençler çıkmış ve bu olaylar patlak vermiştir. ardından ise sağduyu galip gelmiş ve olaylar dinmiştir. ancak ne hikmetse bir tarafta olay çıkmaması için kuralları uygulamayanlar, yatışmış ve rakip takım oyuncularına en ufak bir müdahelede bulunulmamış bir atmosferde seyircinin boşaltılması için ayak diretmiştir. bu oyunun son halkası olan disiplin kurulu ise üzerine düşeni yapmış ve normal sezon liderliği için oynayacağımız en önemli 2 maçımıza seyircisiz oynama cezası vermiştir.
ülke basketboluna geçtiğimiz yıllarda gerek kulübümüzün gerekse de tribünümüzün kattıkları ve bundan sonra da katmayı hedefledikleri ortadadır. tüm bu hedeflere giderken rakip takım tribünlerinin ve görevini kötüye kullanan federasyonun tahrikleriyle bu kirli oyunların içine çekilmeye çalışıldığımız tüm galatasaraylılar tarafından bilinmektedir.
şubemizde yaşanan sakatlıklar ve kaybettiğimiz oyunculardan sonra ellerini ovuşturanlar, galatasaray ruhu ile mücadele eden basketbol takımımızın 12’de 12 ile gelen müthiş serisi ile paniklemiş ve bilmediğimiz tek oyun olan masa başı oyunları devreye girmiştir. türkiye kupasını eskişehir’de kaldırmaya gittiğimizde, caferağa’da kadın basketbol takımımız şampiyonluk maçında iken son saniyede emek çalan federasyonun piyonu hakemlerin, sene başında milli takım kampı’nda oyuncularımızı ayartmaya çalışan ancak ilk anda gaza gelip kaçan karakter yoksunları dışında bu ahlaksız oyunu ellerine yüzlerine bulaştıran ay-yıldız’ın yüz karası görevlilerinin ardından görüyoruz ki sıra disiplin kurulu’na gelmiştir.
benzer tribün olaylarından 2007’de oynanan bbl fenerbahçe ülker - pınar karşıyaka, 2010’da oynanan bbl türk telekom – beşiktaş ve son olarak 2012’de oynanan tkb2l burhaniye belediyesi – edremit maçlarında tribün olayları sahaya yansımasına ve maçı durdurmasına rağmen para cezasına hükmeden disiplin kurulu söz konusu galatasaray’ın liderliğini engellemek olunca kendisini yalanlamaktan, kuralları yanlış uygulamaktan geri kalmamış ve çifte standart örneği göstererek kulübümüze seyircisiz oynama cezası vermiştir.
parkelerde galatasaray forması giymiş, ancak galatasaray ahlakından ve adalet anlayışından nasiplenememiş demirden ellerin kirli emellerinin karşısında galatasaray ruhu’nu bulacaklarını ve yükselişimizin önüne geçemeyeceklerini kamuoyuna bildiriyoruz.
ultraslan
--- alıntı ---
--- alıntı ---
30.03.2013 tarihinde abdi ipekçi spor salonu’nda oynanan galatasaray medical park – pınar karşıyaka maçı öncesi yaşananlar sonucu türkiye basketbol federasyonu disiplin kurulu tarafından kulübümüze 2 maç seyircisiz oynama cezası verildiği kamuoyunun malumudur.
08.12.2012 tarihinde izmir’de oynanan sezonun ilk maçında rakip takım tribünleri tarafından maç öncesi sahaya atılan yanıcı-patlayıcı yabancı maddeler nedeniyle takımların ısınmadan soyunma odasına gittiği, ardından hiçbir önlem alınmadan takımımızın tekrar sahaya çıkarıldığı, bu esnada rakip takım taraftarlarının kulübümüzün sembolü olan aslan simgesinin kafasının kesilerek “hepsini öldürün” mesajını içeren koreografi (emniyet güçlerinin, hakem, yardımcı hakem, masa hakemleri ve federasyon gözlemcilerinin bu çirkin koreografiye müdahale etmemesi manidardır.) maç bitimine kadar asılı kalmıştır. oysaki ultraslan olarak, yapacağımız tüm koreografi çalışmaları emniyet güçleri, kulübümüz ve federasyon yetkililerinden onay alındıktan sonra hazırlanmaktadır. acaba bu uygulama sadece istanbul takımları için olup olmadığı ise merak konusudur… aynı müsabaka içerisinde sahaya atılan konfetilerden dolayı ve maç içerisinde atılan yabancı maddelerle 2 kez maç durmuş, oyuncularımız ve taraftarlarımız hedef alınmıştır. ancak o gün federasyon yetkilileri, tüm şanssızlıklara rağmen dimdik ayakta duran galatasaray erkek basketbol takımı’na son darbeyi vurmayı kafalarına koymuş olacaklar ki, tüm bu şiddet içerikli olaylar altında, oyuncuların can güvenliği sağlanmadan maç bir şekilde (!) tamamlanmıştır.
bütün bu olan rezillikler yetmezmiş gibi bu maçla alakalı 18.12.2012 tarihli disiplin kurulu kararı’nda ”…pınar karşıyaka taraftarlarının sahaya yabancı maddeler (su şişesi, çakmak vb.) attıkları, ancak müsabakanın bitirilebilmesi açısından anons prosedürünün uygulanmadığı…” ibaresine aymazca yer verilmiştir.
kanunun nizamın uygulanmasına elbette karşı değiliz. ancak bu kararların çok daha hafif olaylarda istanbul’da milat adı altında galatasaray taraftarlarına uygulandığını, ancak olayları önlemek için koyulan kuralların, daha fazla olay çıkmaması (!) adına başka şehirlerde uygulanmadığını dehşetle izlemekteyiz.
gerek izmir’de takımımıza ve taraftarımıza uygulanan ve kural uygulayıcıları dahi kuralları uygulamaktan korkutan, istanbul düşmanlığı-semt kültürü kavramı altında meşrulaştırılan şiddete verilen adaletsiz cezalar gerekse de maç öncesi günlerce rakip takım taraftarlarından yapılan tahrikler ortadadır. bu ortamda her branşta tribünü güzelleştiren, oyunu keyifli hale getiren ve takımının itici gücü olmayı hedefleyen taraftarlar arasında kanı kaynayan gençler çıkmış ve bu olaylar patlak vermiştir. ardından ise sağduyu galip gelmiş ve olaylar dinmiştir. ancak ne hikmetse bir tarafta olay çıkmaması için kuralları uygulamayanlar, yatışmış ve rakip takım oyuncularına en ufak bir müdahelede bulunulmamış bir atmosferde seyircinin boşaltılması için ayak diretmiştir. bu oyunun son halkası olan disiplin kurulu ise üzerine düşeni yapmış ve normal sezon liderliği için oynayacağımız en önemli 2 maçımıza seyircisiz oynama cezası vermiştir.
ülke basketboluna geçtiğimiz yıllarda gerek kulübümüzün gerekse de tribünümüzün kattıkları ve bundan sonra da katmayı hedefledikleri ortadadır. tüm bu hedeflere giderken rakip takım tribünlerinin ve görevini kötüye kullanan federasyonun tahrikleriyle bu kirli oyunların içine çekilmeye çalışıldığımız tüm galatasaraylılar tarafından bilinmektedir.
şubemizde yaşanan sakatlıklar ve kaybettiğimiz oyunculardan sonra ellerini ovuşturanlar, galatasaray ruhu ile mücadele eden basketbol takımımızın 12’de 12 ile gelen müthiş serisi ile paniklemiş ve bilmediğimiz tek oyun olan masa başı oyunları devreye girmiştir. türkiye kupasını eskişehir’de kaldırmaya gittiğimizde, caferağa’da kadın basketbol takımımız şampiyonluk maçında iken son saniyede emek çalan federasyonun piyonu hakemlerin, sene başında milli takım kampı’nda oyuncularımızı ayartmaya çalışan ancak ilk anda gaza gelip kaçan karakter yoksunları dışında bu ahlaksız oyunu ellerine yüzlerine bulaştıran ay-yıldız’ın yüz karası görevlilerinin ardından görüyoruz ki sıra disiplin kurulu’na gelmiştir.
benzer tribün olaylarından 2007’de oynanan bbl fenerbahçe ülker - pınar karşıyaka, 2010’da oynanan bbl türk telekom – beşiktaş ve son olarak 2012’de oynanan tkb2l burhaniye belediyesi – edremit maçlarında tribün olayları sahaya yansımasına ve maçı durdurmasına rağmen para cezasına hükmeden disiplin kurulu söz konusu galatasaray’ın liderliğini engellemek olunca kendisini yalanlamaktan, kuralları yanlış uygulamaktan geri kalmamış ve çifte standart örneği göstererek kulübümüze seyircisiz oynama cezası vermiştir.
parkelerde galatasaray forması giymiş, ancak galatasaray ahlakından ve adalet anlayışından nasiplenememiş demirden ellerin kirli emellerinin karşısında galatasaray ruhu’nu bulacaklarını ve yükselişimizin önüne geçemeyeceklerini kamuoyuna bildiriyoruz.
ultraslan
--- alıntı ---
