• 407
    bu ülkede benim gördüğüm genel "adalet" refleksi, bir zamanlar kendi sahip olduğu konumu kaybetme olasılığı beliren veya halihazırda çoktan o konumu kaptıran grupların ve başkasının lehine yapılan haksızlıklar kendi lehine yapılmadığı zaman ses çıkaranların tekelindedir. gerçek anlamda, dürüst ve samimi bir şekilde çok çok az sayıda kişi mevcut adaletsizlikten kendi veya yakın çevresi de nemalandığı zaman çıkıp "göte göt" diyebilmiştir bu ülkede. tabii bunun yaşadığımız coğrafyada şuraya birkaç satır karalamak kadar kolay olmadığının altını çizmekte fayda var ancak bu durum kabak gibi ortadayken aradan çekip çıkarılan şeylere göre yorum yapmanın bilimsellikten uzak olduğu, hadi bilimselliği siktir ettim doğruluk ve samimilik amacı güdülerek yapılmadığı basbayağı ortadadır.

    milyonlarca şey içinden herkes kendi işine geleni çekip çıkarabilecek kadar kolay ulaşabiliyor artık çok şeye. ancak beyin aynı paralelde gelişmeyince ve içimizden atamadığımız "biat" kültürü var olduğu müddetçe (çoğumuz belki bunun farkında dahi değiliz) ortaya ancak trajikomik durumlar çıkabiliyor. sanki tüm dünya tarihinde olan tüm olaylar onlarmış gibi ve daha önceki hiçbir gelişmeden etkilenmemiş gibi çocukça yorumlar çıkıyor. sonra da insanlar böyle böyle deliriyor işte.

    nispeten yakın tarihteki olaylara bakıp (yegane olaylar onlarmış gibi) "türkiye'ye şikeyi galatasaray getirdi" çıkarımı yapılıyor yıllardır, üstelik bunu yapanlar arasında muhakkak rahatsızlığını dile getirenler olduğu gibi en hafif tabirle kendi takımları için benzer "iddia"lar ortaya atıldığı vakit o iddiaların gerçek olmadığını (gerçektir değildir değil şu anda meselem, çünkü gerçek olsa da olmasa da sonuç değişmeyecek) ispatlamak için akıllara ziyan açıklamalar getirip pis pis sırıtan insanlar çoğunlukta olduğu halde.

    bir şeyi nedense (muhtemelen de işimize geliyor) unutmayı çok kolay beceriyoruz. türkiye'de yaşıyoruz. mevcut iktidarın iski skandalından hala ve hala bahsedip belediyelere rüşveti, yolsuzluğu nurettin sözen getirmiş gibi argümanlar sunmaları vardır ya hani. halbuki bakın tekrarlıyorum, türkiye'de yaşıyoruz ve bu ülkede belediyelerde (ve her yerde) rüşvet ve yolsuzluk sabah 9, akşam 6 mesai yapıyor, yetmiyor iş çıkışı lüks restoranlarda iş toplantıları adı altında ek mesaiye kalıyor. kuvvetle muhtemel bu durum da sadece günümüzün, yakın tarihimizin gerçeği değil.

    sonuç olarak, bir genel hayat felsefen vardır (biliyorum çok şey istemek artık bu), yüksek oranda ona göre şekillendirirsin yorumlarını. benim için kıymetli olan budur. gerisi "sen de haklısın"cılık zihniyetinden öteye geçmez. veya alenen olayları otaya koyarken taraflı davranmaya girer, çoğunlukla da bir tarafa peşinen inanmaya dayanır ki sorgulamadan gelip biat eden çoğunluk için doğal bir sonuçtur bu. çıkıp da "abicim bizim de lehimize bir dolu şey oluyor, valla açıkçası her şey hak bize, beter olsun geride kalan herkes, umrumda da değil" diyebilmek ıvırmaktan kıvırmaktan yeğ olmalıdır. tabii ki "aynası laftır kişinin işe bakılmaz" zihniyetini şiar edinmiş toplumlarda zor, hatta olanaksız bir durum.

    neyse, şimdi şu aşağıdakileri koyduktan sonra "türkiye'de şikeyi sadece fenerbahçe ile beşiktaş yapıyor. bu camiaların alayı böyle zaten, ehi ehi" desem olur mu, bence olmaz. hem eksik bir yaklaşım olur hem de muhabbet "siz uefa kupasını aldınız ama biz de sizi yendik, ehi ehi" ile bitebilir ki aman diyeyim:

    http://p.twimg.com/A5fecyBCMAAh3jS.jpg:large

    http://tinypic.com/view.php?pic=jkxefl&s=7

    http://www.fotomac.com.tr/...4965B40B08E5B3Ay.jpg

    http://img580.imageshack.us/...951beiktafenerba.jpg

    http://img638.imageshack.us/...951beiktafenerba.jpg

    gün gelip kendi aleyhimize sonuç yaratacak durumlarda pozitif ayrımcılık yapabilecek duruma gelmediğimiz müddetçe de oturup adamakıllı bazı hususları masaya yatırmanın anlamı yok. yoksa bazı camiaların kuruluşundan beri pislik içinde boğulduğunu, diğerlerinin ise melek gibi olduğunu düşünen "saf"lıkta arkadaşlarla (nedense bana ortaokuldaki din derslerini hatırlatır hep) bu tartışmalar olmaz.

    arada söylüyorum, şurada sevdiğimiz bir halt kalmıştı, onunda anasına tecavüz edilirken susup, hapishanede tecavüzcü niye korunmuyor diye ağlayanlar da tecavüzcüden çok farklı değil ve izlediğimiz tiyatronun sorumlularından. lig tv, marka değeri, hede hödö diye diye futbol zevkimizin iyice içine edenlerden de farklı bir şey beklemek safdillik olurdu zaten.

    göndermeden ekleme: olur da, fenerbahçe ve beşiktaş ile ilgili bağlantıların şike ile ilgisi olmadığı sonucu çıkıyorsa bu yazıdan (ki zaten gerçekleşmemiş hadiseler olsa eklemezdim, her şey açık ve net), demek ki istediğimi anlatamamışım demektir. demek istediğim her kulübün içinde bu durumlara yol açabilecek gruplar varken kulüpler kendi yollarını çiziyorlar, kimisinde baskın kimisinde sönük kalmasının nedeni bu. ancak esas mesele bundan bağımsız olarak çok daha üstlerde, en azından benim açımdan.

    gönderdikten sonra ekleme: bu yazı, 6 nisan 2013 galatasaray mersin iy maçı sonrasında rastladığım takımımıza yönelik yorumlara karşılık facebook'ta yazıldığı için hitap edilenin sadece galatasaray tarafarı olduğunu düşünmek yanlış olacaktır. hatta dikkatli okunursa bilakis muhatapın başkaları olduğu da anlaşılacaktır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın