275
sonucu ne olursa olsun hiçbir şekilde kendimi üzmeyeceğim, sıkıntıya sokmayacağım maç. ta ki maç başlayana kadar tabikide. bu sene şampiyonlar ligi maçlarında o çocukluğumdaki heyecanı, o stresi ilk defa bu sabah sözlüğe girmemle yaşamaya başladım ve git gide artarak devam ediyor. şuan madrid'de olmak için neler vermezdim diye soruyorum kendimi fakat cevabını bulamıyorum. orada bulunan insanlar ne kadar şanslı diye geçirdim tüm gün içimden.
maça gelecek olursak elbette ki en zor kurayı çektik falan ama biz galatasarayız. bunu en iyi bilen, bizi en yakından tanıyan rakip ise real madrid. sanki geçmişin bir hesaplaşması olacak gibi geliyor bana. o zaman iki takım da ne ise şuan da aynı durumdalar, iki takımda bence o zamanlar ile eşit seviyede top oynuyor ve kalitede. yine, yeniden bir destan neden yazmayalım? neden olmasın? olmaması için hiçbir neden yok. son hafta ilk yarıda oynadığımız oyunu tüm maça yayabilirsek şampiyonlar liginde yenemeyeceğimz takım yok inancındayım.
ancak şöyle de bir gerçek var ki real madrid dünya'nın en iyi ayaklara sahip kadrosu durumunda. kim ne derse desin oradan mağlup olacaksak bile en kötü gol atarak mağlup olmamız gerekiyor ki ikinci maç için umutlarımızı canlı tutalım. defansımızın tecrübesiz oluşu bizim için bir dezavantaj olarak öne çıkmış durumda. bu maçta benim için performansı iyi olmasını beklediğim bir isimdir oda melo. melo eğer maça iyi başlayıp, etkili oyununu oynar ve erken bir kart problemine girmez ise defans açısından ve takımın direnci konusunda eksiklerimizi telafi edebiliriz. diğer yandan bir öne çıkacak isim ise bence drogba. drogba ligde ve şampiyonlar liginde şuanda golcü kimliğinden uzaklaşarak daha çok asist yapma ve top dağıtma rolünü üstlenmiş durumda. ancak bence bu maç için bunların yanına o eski, tanıdık olan golcülüğünü de sahaya yansıtmalı.
son olarak tek yapmamamız gereken şey ise schalke macının ikinci yarısında yaptığımız şey yani defansa geri yaslanarak rakibin top yapmasına ve üzerimize gelmesine imkan vermek. maç için tek korktuğum şey taktiksel açıdan bu olay. olası bir öne geçme durumumuzda cidden başımıza ciddi riskler doğurabilecek bir huy takım adına. bunların yanında bir de şans faktörünü yanımıza alabilir, direkleri geçebilir ve kendi kalemize falan gol atmaz isek real deplasmanından puan ya da puanlar almamamız için hiçbir neden göremiyorum. umarım şans melekleri takımımızla beraber olur. hiçbir sakatlık olmadan, sıkıntısız bir şekilde ülkemize dönerler.
maça gelecek olursak elbette ki en zor kurayı çektik falan ama biz galatasarayız. bunu en iyi bilen, bizi en yakından tanıyan rakip ise real madrid. sanki geçmişin bir hesaplaşması olacak gibi geliyor bana. o zaman iki takım da ne ise şuan da aynı durumdalar, iki takımda bence o zamanlar ile eşit seviyede top oynuyor ve kalitede. yine, yeniden bir destan neden yazmayalım? neden olmasın? olmaması için hiçbir neden yok. son hafta ilk yarıda oynadığımız oyunu tüm maça yayabilirsek şampiyonlar liginde yenemeyeceğimz takım yok inancındayım.
ancak şöyle de bir gerçek var ki real madrid dünya'nın en iyi ayaklara sahip kadrosu durumunda. kim ne derse desin oradan mağlup olacaksak bile en kötü gol atarak mağlup olmamız gerekiyor ki ikinci maç için umutlarımızı canlı tutalım. defansımızın tecrübesiz oluşu bizim için bir dezavantaj olarak öne çıkmış durumda. bu maçta benim için performansı iyi olmasını beklediğim bir isimdir oda melo. melo eğer maça iyi başlayıp, etkili oyununu oynar ve erken bir kart problemine girmez ise defans açısından ve takımın direnci konusunda eksiklerimizi telafi edebiliriz. diğer yandan bir öne çıkacak isim ise bence drogba. drogba ligde ve şampiyonlar liginde şuanda golcü kimliğinden uzaklaşarak daha çok asist yapma ve top dağıtma rolünü üstlenmiş durumda. ancak bence bu maç için bunların yanına o eski, tanıdık olan golcülüğünü de sahaya yansıtmalı.
son olarak tek yapmamamız gereken şey ise schalke macının ikinci yarısında yaptığımız şey yani defansa geri yaslanarak rakibin top yapmasına ve üzerimize gelmesine imkan vermek. maç için tek korktuğum şey taktiksel açıdan bu olay. olası bir öne geçme durumumuzda cidden başımıza ciddi riskler doğurabilecek bir huy takım adına. bunların yanında bir de şans faktörünü yanımıza alabilir, direkleri geçebilir ve kendi kalemize falan gol atmaz isek real deplasmanından puan ya da puanlar almamamız için hiçbir neden göremiyorum. umarım şans melekleri takımımızla beraber olur. hiçbir sakatlık olmadan, sıkıntısız bir şekilde ülkemize dönerler.