267
öncelikle şunu belirtmek gerekiyor. real madrid bizi hafife almıyor diyoruz ama taraftar forumlarında belirtilen fikirler hiç de öyle değil. tabii maziyi hatırlayan madridistalar "beyler adamlar galatasaray amk" diyor ama genel kanı en az 3 atacakları yönünde. hatta 4-5 tane atıp gol yemeyelim diyorlar. kimileri 9-10 tane atarız demiş. bu bana kalırsa çok iyi.
real madrid patronun kim olduğunu göstermek için ilk dakikalarda tempoyu artırıp saldıracaktır. ilk 20-30 dakikada gol yemeyip baskıyı kırarsak bir anda oyuna hükmedebiliriz. çünkü real madrid tarafı için tam bir kapalı kutuyuz şu an. atıyorum ramos "ulan 5 de atabiliriz aksine yenilebiliriz de" diyordur şu an. bir manchester united gibi neyle karşılaşacaklarını bilmiyorlardır yani. aynısı mourinho için de geçerli bence. atıyorum 100 çeşit durumu kafasında oynadıysa 101. durum olmadığından emin değildir.
şampiyonlar ligi çeyrek finaline çıkıyoruz ve asıl hedefi gerçekleştirdiğimize göre şu an sadece keyfini çıkarmalıyız bu maçın. keyfin yanında tecrübe de önemli tabi. semih, dany, belki nando, hatta selçuk ve burak bile bir senede old trafford ve santiago barnebau gibi iki zor deplasmanda top oynamış olacaklar. bu bile benim için önemli.
skora gelirsek, küçük bir ihtimal olan farklı mağlubiyet dışında hiçbir skor beni üzmez. hani 3-4 tane yesek bile "ne bekliyorsun zaten" derim kendime. sonuç olarak kaşınızdaki takım real madrid. adamlar real ve madrid diye iki takım olarak mücadele etseler ikisi de çeyrek final oynar zaten. yedek kulübesinde kaka, casillas, benzema, bazen di maria olan bir takımdan bahsediyoruz.
fakat şöyle de bir durum var, dün fatih terim basın toplantısında çok rahat gözüktü. keza sneijder da öyle. twitter'da da belirttim, sneijder'ın tavırları "ömrümüz bu ligde geçti amk" der gibiydi. aynı durum drogba'da da vardır. bu şüphesiz ki çok önemli zira şu an en büyük rakiplerimiz real madrid ve çeyrek final isimleri. bu baskıyı hissetmek ve taşıyabilmek zor olan. ama hoca ve sneijder beni bu konuda rahatlattı. umarım öyle olur.
son olarak ne denir bilmiyorum ama, benim için bu entrynin final cümlesi "ama netice ne olursa olsun" olacak. hep kazandınız, hem şampiyonsunuz ve öyle kalacaksınız.
allah yardımcımız olsun !
real madrid patronun kim olduğunu göstermek için ilk dakikalarda tempoyu artırıp saldıracaktır. ilk 20-30 dakikada gol yemeyip baskıyı kırarsak bir anda oyuna hükmedebiliriz. çünkü real madrid tarafı için tam bir kapalı kutuyuz şu an. atıyorum ramos "ulan 5 de atabiliriz aksine yenilebiliriz de" diyordur şu an. bir manchester united gibi neyle karşılaşacaklarını bilmiyorlardır yani. aynısı mourinho için de geçerli bence. atıyorum 100 çeşit durumu kafasında oynadıysa 101. durum olmadığından emin değildir.
şampiyonlar ligi çeyrek finaline çıkıyoruz ve asıl hedefi gerçekleştirdiğimize göre şu an sadece keyfini çıkarmalıyız bu maçın. keyfin yanında tecrübe de önemli tabi. semih, dany, belki nando, hatta selçuk ve burak bile bir senede old trafford ve santiago barnebau gibi iki zor deplasmanda top oynamış olacaklar. bu bile benim için önemli.
skora gelirsek, küçük bir ihtimal olan farklı mağlubiyet dışında hiçbir skor beni üzmez. hani 3-4 tane yesek bile "ne bekliyorsun zaten" derim kendime. sonuç olarak kaşınızdaki takım real madrid. adamlar real ve madrid diye iki takım olarak mücadele etseler ikisi de çeyrek final oynar zaten. yedek kulübesinde kaka, casillas, benzema, bazen di maria olan bir takımdan bahsediyoruz.
fakat şöyle de bir durum var, dün fatih terim basın toplantısında çok rahat gözüktü. keza sneijder da öyle. twitter'da da belirttim, sneijder'ın tavırları "ömrümüz bu ligde geçti amk" der gibiydi. aynı durum drogba'da da vardır. bu şüphesiz ki çok önemli zira şu an en büyük rakiplerimiz real madrid ve çeyrek final isimleri. bu baskıyı hissetmek ve taşıyabilmek zor olan. ama hoca ve sneijder beni bu konuda rahatlattı. umarım öyle olur.
son olarak ne denir bilmiyorum ama, benim için bu entrynin final cümlesi "ama netice ne olursa olsun" olacak. hep kazandınız, hem şampiyonsunuz ve öyle kalacaksınız.
allah yardımcımız olsun !