3057
belli bir kesim var ki tabiri caizse ibretlik.
geçen sezon basketbolda çok güzel bir sezon geçirmiş olabiliriz. oktay mahmuti'yi çok sevmiş, takımı ve oyuncuları çok sahiplenmiş hatta kimilerine fan'lık yapacak(değişik bir tabir oldu ya her neyse) derecede bağlanmış olabilirsin. bunlar senin duygularındır ve benim karışmaya zerre hakkım olamaz, bunda hem fikiriz. lakin, eğer bu duygusallık takıma zarar verecek, saha/salon dışı sinerjiyi bozacak dereceye ulaşırsa (ki emin olun ulaşıyor, anlatacağım) münferit bir galatasaray'lı olan bana, ufak da olsa bir söz hakkı düşer.
bu yazdıklarımdan sakın ola oktay mahmuti'yi veyahut geçen seneki oyuncuları, takımı sevmediğimi çıkarmayın. anlattığım konu apayrı.
gözlerimle gördüğüm bazı olaylar var, hani şu sıralar meşhur olan bir ifadeyle "insan gerçekten hayret ediyor." oktay mahmuti gönderildi ("nasıl gönderildiğini hepimiz gördük ama!!1" çığırtkanlığı yapmayın lütfen, işin orasında değilim olmamanızı da öneririm) diye maça gelmeyen mi dersin, yenilmez armada'ya sırf bu sebeplerden dolayı ısrarla yenilmez armada demeyen, gsmp diyen mi dersin (ki beni en çok şaşırtan bu), her yenilgiden sonra (özellikle eurocup'tan elenmemizden sonra) koçumuz ergin ataman'ın sene başı yaptığı iddialı açıklamarı paylaşıp dalga geçer gibi "hani verdiğin sözler" tadında yazılar yazan mı dersin, yoksa her anadolu efes maçı sırası veye sonrası sinsi bir şekilde bu olayları harmanlayarak yorum yapan mı dersin hepsi mevcut.
düşünebiliyor musun adam sırf bu sebeplerden dolayı maça gelmiyor. bildiğin galatasaray'a gönül koymuş. tavşan dağa küsmüş dağın haberi yok derler ya hani, dağın da haberi var aslında. bas bas bağırıyorlar "taraftara ihtiyacımız var" diye. ama yok, gönül koymuş bir kere, gelmeyecek. yazıktır, günahtır.
diyorlar ya hani, "tarih oktay mahmuti'ye yapılan ayıbı yazacak vs" diye, işte o tarih senin sırf bu yüzden sinerjiyi bozduğunu, takımı desteklemediğini, içten içe ergin ataman'ın (dolayısıyla galatasaray'ın) başarısız olmasını istediğini, galatasaray'a gönül koyduğunu da yazacak! hadi tarih yazmadı, hiç yoktan biz yazacağız ben yazacağım.
son olarak, dediğim gibi asla ve asla oktay mahmuti ve geçen seneki takıma karşı olan sevgimde azalma yok, hala çok büyük saygı duyuyorum, maç biletlerini hatta bir maçta atılan konfetiyi bile saklıyorum.
ama bu durum, bana çok koyuyor.
böyle de bir galatasaray taraftarı var işte...
geçen sezon basketbolda çok güzel bir sezon geçirmiş olabiliriz. oktay mahmuti'yi çok sevmiş, takımı ve oyuncuları çok sahiplenmiş hatta kimilerine fan'lık yapacak(değişik bir tabir oldu ya her neyse) derecede bağlanmış olabilirsin. bunlar senin duygularındır ve benim karışmaya zerre hakkım olamaz, bunda hem fikiriz. lakin, eğer bu duygusallık takıma zarar verecek, saha/salon dışı sinerjiyi bozacak dereceye ulaşırsa (ki emin olun ulaşıyor, anlatacağım) münferit bir galatasaray'lı olan bana, ufak da olsa bir söz hakkı düşer.
bu yazdıklarımdan sakın ola oktay mahmuti'yi veyahut geçen seneki oyuncuları, takımı sevmediğimi çıkarmayın. anlattığım konu apayrı.
gözlerimle gördüğüm bazı olaylar var, hani şu sıralar meşhur olan bir ifadeyle "insan gerçekten hayret ediyor." oktay mahmuti gönderildi ("nasıl gönderildiğini hepimiz gördük ama!!1" çığırtkanlığı yapmayın lütfen, işin orasında değilim olmamanızı da öneririm) diye maça gelmeyen mi dersin, yenilmez armada'ya sırf bu sebeplerden dolayı ısrarla yenilmez armada demeyen, gsmp diyen mi dersin (ki beni en çok şaşırtan bu), her yenilgiden sonra (özellikle eurocup'tan elenmemizden sonra) koçumuz ergin ataman'ın sene başı yaptığı iddialı açıklamarı paylaşıp dalga geçer gibi "hani verdiğin sözler" tadında yazılar yazan mı dersin, yoksa her anadolu efes maçı sırası veye sonrası sinsi bir şekilde bu olayları harmanlayarak yorum yapan mı dersin hepsi mevcut.
düşünebiliyor musun adam sırf bu sebeplerden dolayı maça gelmiyor. bildiğin galatasaray'a gönül koymuş. tavşan dağa küsmüş dağın haberi yok derler ya hani, dağın da haberi var aslında. bas bas bağırıyorlar "taraftara ihtiyacımız var" diye. ama yok, gönül koymuş bir kere, gelmeyecek. yazıktır, günahtır.
diyorlar ya hani, "tarih oktay mahmuti'ye yapılan ayıbı yazacak vs" diye, işte o tarih senin sırf bu yüzden sinerjiyi bozduğunu, takımı desteklemediğini, içten içe ergin ataman'ın (dolayısıyla galatasaray'ın) başarısız olmasını istediğini, galatasaray'a gönül koyduğunu da yazacak! hadi tarih yazmadı, hiç yoktan biz yazacağız ben yazacağım.
son olarak, dediğim gibi asla ve asla oktay mahmuti ve geçen seneki takıma karşı olan sevgimde azalma yok, hala çok büyük saygı duyuyorum, maç biletlerini hatta bir maçta atılan konfetiyi bile saklıyorum.
ama bu durum, bana çok koyuyor.
böyle de bir galatasaray taraftarı var işte...
