• 288
    bu efsanevi maçla ilgili olarak yeterince güzel ifade edilmiş duygular üzerine tekrara girmeye niyetim yok. ama tribün çekimi gol videolarını tekrar tekrar huşu ve zevk içerisinde izlerken bir detay dikkatimi çekti.

    3-2 öne geçtiğimiz, burak yılmaz'ın kafa golü videosunu dikkatlice izleyin. gol anının hemen öncesinde rakip futbolcunun tartışmalı bir top kontrolü var. ekran başındaki ben dahil tribünlerin ve takımın "el var!" diye ayaklandığı an. işte o an burak yılmaz ile umut bulut arasındaki farkı görüyorsunuz. burak yılmaz "el, el!" diye hakeme döndükten sonra el çalınmayacağını fark eder etmez, daha da çevik biçimde tekrar dönüyor yüzünü kaleye. oyuna dönüyor resmen. topa dönüyor. didier drogba'nın mücadelesinden gelen hava topunu gidip gol yapıyor.

    "el var" itirazından hemen önceki saniyede umut bulut, burak yılmaz'a göre çok daha müsait bir noktada oradan gelecek bir orta veya sekecek bir topu gol yapmak için. lakin sevgili umut bulut "el var" itirazı yapacağım diyerek hakeme doğru bir sürü adım atıyor, ceza yayına kadar çıkıyor. yerini iyice kaybediyor. gol atması için uca monte edilmiş adam top ölmemişken hakem peşinde. yetmezmiş gibi burak yılmaz'dan 1-2 saniye daha sonra oyuna dönüyor. ve golü atmak da burak yılmaz'a kalıyor.

    demem o ki, o pozisyonda itiraz sekansı olmasaydı golü atacak olan adam umut bulut'tu. aynı topu aynı biçimde gol yapabilecek yetenekte olduğunu tartışmaya gerek yok. lakin itirazın dozunu fazla kaçırıp oyundan 3 saniye ve 5 metre kopunca golü burak yılmaz'a ikram etmiş oldu.

    peki ya burak yılmaz o sırada oralarda olmasaydı umut? umut bulut'un santimlerle yetişemeyip kaçırdığı bir pozisyon olacaktı ve öncesindeki elle müdahale tartışmasını yapacaktık. belki de maçın dönmesi zora girecekti. top dışarıya çıkmamış, pozisyon cayır cayır, sen neden mevkini terkedip hakem peşinde koşarsın? kendisi dahil herkes bu anı hatırlamalı. sıcağı sıcağına 3-2'ye getirememiş olsaydık belki puan kaybı yaşayacaktık. futbol bu kadar da basit bir oyun işte. bu kadar basit amatörlükler yapmayın gözünüzü seveyim.

    burak yılmaz'ı seversin ya da sevmezsin o ayrı bir tartışma. lakin golü koklamak, pozisyona odaklanmak, işini yapmak gibi konularda örnek profesyonel olduğu bu bahsettiğim noktayla benim gözümde iyice perçinlenmiş oldu.
    bu yüzden burak yılmaz bize lazım, bizim için önemli.

    hatta bu yüzden çıldırıyor bazıları. gol atılacak bir pozisyon varsa burak yılmaz, gider atar.
App Store'dan indirin Google Play'den alın