---
alıntı ---
sir-i jiyan'ın başkaldırısı
dünya'nın gelmiş geçmiş en büyük forveti, didi, vava, zagolla, garricha, pele'nin birlikte oynadığı 1962 şampiyon brezilya forvetidir. 4 yaşındaydın nereden biliyorsun diyenler çıkar. 1970'e kadar her gittiğimiz türk filmi öncesinde bu takımın oynadığı maçların özet filmini izleyerek büyüdük. sonralarında da zaten kendimiz şahit olduk, tek tek bu futbolcuları geçenler çıktı kuşkusuz. ama bir blog halinde yanlarına yaklaşanı henüz futbol tarihi yazmadı, bekliyoruz.
selçuk, hamit, sarı ejder, tay burak, parçalı fil'in oluşturduğu forvetimizden biri dün gece topla ilk buluşmasında çocukluk günlerime geri gittim. ve canlı izlediğim 1000 den fazla galatasaray maçını taradım hafızamda. net yazabilirim, bu forvet, tüm zamanların en büyük forvetiydi. iş artık netice olarak da zapta geçirilmeye kalıyordu. bir lig maçında direnip, büyük geri dönüş yaptıkları için değil bu yargı. galatasaray tarihi, nice büyük zaferler tarihidir, yaptığımızdan daha büyüğünü yapma ihtimali olduğu için di beni küçük lokma yeyip, büyük konuşturan.
türkiye'de oynanan lige son 10 senedir hep kuşkuyla bakmışımdır. futbolun endüstri haline gelmesi, çok büyük paralarla finanse edildiğinden beri görünmez bir oligarşi tarafından kurulmaktadır. okuyanlar bilir savcılardan, polislerden önce açtım ben bu kan davasını. ve haklılar, kinaye yapmıyorum gerçekten haklılar, olması gereken şeyi yapıyorlar. bu ülkede para fenerbahçelilerde var.bir şekilde fenerbahçeli diye bir ırk oluşturuldu. varsın olsun ona da itirazım yok, bizde galatasaray ırkıyız. her koşulda söyleyebileceğimiz sloganımız ''hodri meydan''dır. fenerbahçeli her koşulda mutlu olabilen, asla üzülmeyen, maça gitmeyi statü haline getirmiş, medya maymunlarının en önemli hedef kitlesidir. sadece bu yüzden, fenerbahçe'ye hak ettiği cezayı vermeye kimsenin yüreği yetmemiştir. aslında yürekleri yetiyordu da, ah şu gerçek padişah para olmasaydı. fenerbahçe olmasa, biz drogba'yı, sneijder'i falan seyretmeyecektik. lig tv batmıştı, şansal büyüka pazarda limon satıyordu. izin verilmedi endüstrinin çökmesine, çünkü temiz, yaşamım her alanında olduğu gibi futbolda da azdı. az olan emperyaliste göre, kapitaliste göre 5 para etmezdi. aynı olayların bizim tarafımızdan yapılmış olması durumunda hiç düşünmeden bizi en dibe atarlardı. atmazlar, biz zaten kendimiz giderdik ve endüstri de para ve zaman kaybına uğramazdı.
bütün bu paragrafı bilmeyen kabul etmeyen yok zaten. benim bir daha hatırlatma sebebim, dünkü maç öncesi korktuğumun başıma gelmesi, önümüzdeki maçlarda çok daha beterinin tezgahlanacağından emin olmamdı. bu yüzden maç öncesi endişelerimi zapta geçirdim, çoğu tam isabet kaydetti. durumdan vazife çıkarıp, galatasaray genel kurmay'ına sitemlerimi söylüyorum sadece. fakat bir şeyi yanlış yaptığımı fark ettim. salak gibi, hocayı, bazı futbolcuları şer cephesini memnun ettim. bundan sonra hiç kim oynarsa oynasın, ne netice alınırsa alınsın bir başka pencereden bakıp aktaracağım.
galatasaray forveti saydığım futbolculardan oluştuğu müddetçe, diğer 6 kişinin kim olduğu hiç önemli değildir. galatasaray 2 yerse 30 dakikada 4 atacak bir takım olmuştur. fatih terim'in kulübede veya evde olmasının da pek önemi yoktur. her galatasaray taraftarı, fatih terim'dir. kadıköy'e bir final daha taşımak isteyenlerden korkumuz yoktur. fakat anlayamadığım bir şey daha vardır. digitürk daha fazla para kazanmak için neden fenerbahçe'nin şampiyon olmasını istemektedir ki? fenerbahçeli zaten polyanna'dır, her koşulda takımın seyredecek bir neden bulabilir. medya maymunlarının fenerbahçeli olmasının parasal olarak da bir mantığı yoktur. zaten ortalık fenerbahçeli kaynamaktadır. galatasaraylı olduğu söylenenler de program öncesi aldıkları talimatları kusup, galatasaray'a saldırmaktadır. bunlar kendi mezarlarını kazmaktadırlar. galatasaraylı ekabirdir, 6 puan geride olan, leş gibi futbol oynayan, hakem yardımıyla puan alan, kenarda karizma sıfır, başkanı mahkum olan takım kendi takımı olsa maça gitmeye utanır, gitmez, televizyon seyretmez, gazete okumazdı. yani iş fikirtepe'li, çorumlu bir fenerbahçeli'yi sömürmek ise kemik yalamaya gerek yoktu. param olsa bu anketi yaptırırım. arena'nın, saraçoğlu'nun kapısında herkese sordururdum. kaç kişi televizyondan spor programları izliyor diye. kendim ortalama bir taraftar olduğumdan iddia ederim ki, maça giden 50.000 kişinin en az 25.000 i televizyon seyretmez bizde. yani demem o ki madem 12 parmak bağırsağı yalaman gerekiyor, galatasaraylıları kollayacaksın.
büyük galatasaray taraftarı gözünüzü dört açın. arena'ya erken gelin, maç bitmeden çıkmayın. her maçı böyle çeviremezsin, şebekenin tuzağına düşmeyin. oynanan maçlar adil değil, bunu bilerek seyredin. bu ligte şampiyon olmak bizim için sadece araçtır. bizim amacımız çok yakın bir gelecekte, o en büyük kupayı getirmenin çarelerini aramalı ve bulmalıyız. bu bir hülya değil, bu bir rüya değil, galatasaray hasletidir. kükre sen her zaman, dün gece kükrediğin gibi. yaralandıkça, ezildikçe kükre, sakın gaflet uykusuna dalma, nazlı nazlı gezdiğin sahraları, zulüm köpeklerine bırakma.
http://mahalletakimi.blogspot.com/...iyann-baskaldrs.html---
alıntı ---