5268
bu aralar sistem arayışına girmiş olan teknik direktörümüz.
fatih hoca 96 yılından beri bir sistem, bir felsefe peşinde. aklındaki sistemi oluşturma şansının en yüksek olduğu dönemdeyiz. imkanlar üst düzeyde.
yoksa hoca da biliyordu geçen senenin kadrosu bozulmasaydı bu yılda da şampiyonluğun geleceğini. ancak hoca şunu planlıyor; öyle bir sistem ve felsefe oluşturmalıyım ki yerime gelen kişi puzzle oynar gibi kadroyla uğraşmasın, alacağı adamlar belli olsun, kadro sürekli devir daim etsin.
ilk bakışta çok kolay bir durum olsa da uzun vadede çok ama çok zor bir iş.
ne dediler başlığını yakın zamanlarda takip edenler bilir, fatih hoca'nın belgesellerde yaptığı yorumlar çok açık. bugünün barcelona futbolunu anlatıyor. hemde 99 yılında. şuan ligde barcelona'yı örnek almayan tek takımız. fatih hoca yine büyük bir fikir peşinde. eğer o fikri gerçekleştirebilirse bizleri çok güzel günler bekliyor.
real madrid olmadığımız için bir transfer döneminde bir ton para basıp istediğimiz her mevkiye adam alamıyoruz maalesef.
yapacağı şey çok açık: emre'nin amrabat'ın yerine iyi birini alana kadar sabretmek. hamit'in alternatifini alana kadar aydın'la engin'le idare etmek. melo yedeklenene kadar melo'nun motivasyonunu yüksek tutmak.
en geç 3 sezon içerisinde yavaş yavaş ve bir politika içersinde yapılan transferler sayesinde pişen sistem ve felsefemiz takır takır işleyecek inşallah.
necati'yi göndermek hataydı. amrabat hataydı. ancak fatih hoca amrabat'a emre'nin yerini alır gözüyle baktı. sistemime oturur gözüyle baktı. 5 yıl orayı garanti altına alırım gözüyle baktı. ancak maya tutmadı.
fatih hoca hiç bir oyuncuyu bugüne kadar alınsın diye almadı emin olun. hepsi bir planın parçası ancak oyuncuların gerekli özveriyi göstermediğinden midir yoksa kumaşları iyi olmadığından mıdır bilinmez yedekler takımı ele geçirecek düzeye gelemediler.
melo-ceyhun melo'nun yedeği olur düşüncesiyle alındı. oyun kurmasa bile atak kesse kafi idi. ancak olmadı.
selçuk-yekta hem selçuk'un hemde melo'nun yedeği durumuna geldi. melo'nun yedeği olamadı çünkü mevkisi değil, selçuk'u kesmek de hiç kolay değil.
engin-hamit ile domine edilebildi ancak şuan hamit'in yerine engin'i yazamıyoruz. suçlu fatih hoca mı? kader mi? hakem mi? engin mi?
riere-emre ile yarım sezon ile domine edildi. şuan geçen seneyi mumla aratan emre'nin kendisi amrabat ile domine edilmek istendi. amrabat mı suçlu? emre mi yoksa fatih terim mi?
aydın-sürekli joker olarak görev aldırıldı. yeri geldi forvete sızdı yeri geldi sağa geçti. aydın kendisini geliştirmiyorsa suçlusu kim? satmadığı için fatih hoca mı? yoksa sattığında yerini kimseyi alamadığında mı suçlu olurdu fatih hoca?
bu listeler uzaaar gider. bizim görevimiz fatih hoca'ya bu dönemde destek olabilmek. hoca aklında ki sistemi, felsefeyi kursun bir de öyle görelim bakalım.
fatih hoca 96 yılından beri bir sistem, bir felsefe peşinde. aklındaki sistemi oluşturma şansının en yüksek olduğu dönemdeyiz. imkanlar üst düzeyde.
yoksa hoca da biliyordu geçen senenin kadrosu bozulmasaydı bu yılda da şampiyonluğun geleceğini. ancak hoca şunu planlıyor; öyle bir sistem ve felsefe oluşturmalıyım ki yerime gelen kişi puzzle oynar gibi kadroyla uğraşmasın, alacağı adamlar belli olsun, kadro sürekli devir daim etsin.
ilk bakışta çok kolay bir durum olsa da uzun vadede çok ama çok zor bir iş.
ne dediler başlığını yakın zamanlarda takip edenler bilir, fatih hoca'nın belgesellerde yaptığı yorumlar çok açık. bugünün barcelona futbolunu anlatıyor. hemde 99 yılında. şuan ligde barcelona'yı örnek almayan tek takımız. fatih hoca yine büyük bir fikir peşinde. eğer o fikri gerçekleştirebilirse bizleri çok güzel günler bekliyor.
real madrid olmadığımız için bir transfer döneminde bir ton para basıp istediğimiz her mevkiye adam alamıyoruz maalesef.
yapacağı şey çok açık: emre'nin amrabat'ın yerine iyi birini alana kadar sabretmek. hamit'in alternatifini alana kadar aydın'la engin'le idare etmek. melo yedeklenene kadar melo'nun motivasyonunu yüksek tutmak.
en geç 3 sezon içerisinde yavaş yavaş ve bir politika içersinde yapılan transferler sayesinde pişen sistem ve felsefemiz takır takır işleyecek inşallah.
necati'yi göndermek hataydı. amrabat hataydı. ancak fatih hoca amrabat'a emre'nin yerini alır gözüyle baktı. sistemime oturur gözüyle baktı. 5 yıl orayı garanti altına alırım gözüyle baktı. ancak maya tutmadı.
fatih hoca hiç bir oyuncuyu bugüne kadar alınsın diye almadı emin olun. hepsi bir planın parçası ancak oyuncuların gerekli özveriyi göstermediğinden midir yoksa kumaşları iyi olmadığından mıdır bilinmez yedekler takımı ele geçirecek düzeye gelemediler.
melo-ceyhun melo'nun yedeği olur düşüncesiyle alındı. oyun kurmasa bile atak kesse kafi idi. ancak olmadı.
selçuk-yekta hem selçuk'un hemde melo'nun yedeği durumuna geldi. melo'nun yedeği olamadı çünkü mevkisi değil, selçuk'u kesmek de hiç kolay değil.
engin-hamit ile domine edilebildi ancak şuan hamit'in yerine engin'i yazamıyoruz. suçlu fatih hoca mı? kader mi? hakem mi? engin mi?
riere-emre ile yarım sezon ile domine edildi. şuan geçen seneyi mumla aratan emre'nin kendisi amrabat ile domine edilmek istendi. amrabat mı suçlu? emre mi yoksa fatih terim mi?
aydın-sürekli joker olarak görev aldırıldı. yeri geldi forvete sızdı yeri geldi sağa geçti. aydın kendisini geliştirmiyorsa suçlusu kim? satmadığı için fatih hoca mı? yoksa sattığında yerini kimseyi alamadığında mı suçlu olurdu fatih hoca?
bu listeler uzaaar gider. bizim görevimiz fatih hoca'ya bu dönemde destek olabilmek. hoca aklında ki sistemi, felsefeyi kursun bir de öyle görelim bakalım.