• 259
    çok ilginç takımız vesselam; ilk yarıda gördüğümüz kabuslardan uyanıp ikinci yarıda bize üst turu getirecek oyunu ve skoru almamız büyük mucize. çünkü ilk yarıda rakip yarı sahayı bile zoraki geçmemiz, orta yuvarlağın braga yarı alanındaki bölümüne geldiğimizde oradan top muslera'ya gelene kadar geriye dönmemiz, rakip kaleye gitmek için herhangi bir istek ve arzu göstermememizde en büyük etken oyuncularımızın "nasıl olsa manchester alır, üst tura çıkarız" düşüncesi idi. taraftarlardaki maç öncesi şampiyonlar ligi maçı havası oluşmamasının sebebi de buydu sanırım.

    ilk yarıda gerek golü yiyene kadar, gerek yedikten sonra kalemizde yine ciddi pozisyonlar görmeye devam ettik. yüreğimiz defalarca ağzımıza geldi, kabus gibi geçen 45 dakikadaki en büyük şansımız bizi uçurumdan aşağı itecek 2. golü yememek ve atlattığımız hemen hemen her pozisyonda kendisine "helal olsun be sana çocuk!" diye seslendiğimiz semih'ti. nitekim skor olarak 2 farklı geriye düşmemiz durumunda geri dönmemiz imkansız bir hal alacak ve sir alex ferguson'a duacı olacaktık. neyse ki kalemizde gördüğümüz sayısız braga tehlikesinde top yalnızca 1 kez kalemize girdi. ikinci yarı başlamadan önce kameralardan amrabat ve aydın'ın sahada ısındığını gördüğümüzde ikisinin aynı anda oyuna gireceğini düşünen olmamıştır sanırım. fakat fatih hoca 2 oyuncu birden değiştirerek, tek forvetli sisteme döndü ve ilk yarıda zayıf kalan orta sahamıza direnç getirmeyi amaçladı. emre'nin oyundan çıkacağını düşünenler de yanıldı, emre, selçuk ve melo ile birlikte orta sahanın ortasında yer aldı ve sol çizgide gösterdiği performansa nazaran daha iyi ve diri göründü. yanlış hatırlamıyorsam ilk golümüz öncesi amrabat'a pası veren de kendisiydi. sırf bu pozisyon bile emre'nin çizgi oyuncusu olmadığını ve ortada oynatılması gerektiğini kanıtlıyor.

    şampiyonlar ligi'nde kazandığımız üst üste üçüncü -deplasmanda ikinci- maç olan bu galibiyetimizi anlamlı kılan bir nokta da ilk yarıdaki çaresiz oyunumuz ve skor olarak geriye düşmemize rağmen takım olarak reaksiyon göstermemizdir. maçı kazanmamızda ikinci yarı başında yapılan oyuncu ve taktiksel diziliş değişikliklerinin olduğu kadar, soyunma odasında fatih hoca tarafından her bir oyuncunun kafasına yerleştirilen "bu maçı alacağız." düşüncesidir. aynı şekilde, manchester united'ın yardımı veya desteği ile değil kendi emeğimiz, alın terimiz ile üst tura çıkmamız da bu başarıya değer katan diğer noktadır. umarım bu galibiyet ve şampiyonlar ligi'nde son 16 takım arasına kalmamız, hem ligdeki performansımıza istikrar sağlayacaktır, hem de telafisi olan lig maçlarındaki olası puan kayıpları sonrası öfkelenen, tepkisini göstermek için sabırsızlanan taraftara sakinleştirici etki yapacaktır. çünkü önümüz açık ve bu takım bu sezon sonunda büyük işler başarmış olacak.
App Store'dan indirin Google Play'den alın