4565
ingilizcesiyle dalga geçilen türk hoca. oysa adam yeteneği nispetince konuşmaya çabalıyor ki hoca dalga geçenler gibi öyle kolej mezunu falan da değil. yani futbol yüzünden lise diplomasını bile ite kaka almıştır. fakat dalga geçenler de niyeyse hep aynı siktiğimin filologları. sanırsın hepsi shakespeare'i, faulkner'i tersinden okumuş... yarrağım türkçeyi kaç kelimeyle konuşuyorsun ki anadilin olmayan bir lisan üzerinden insanlarla dalga geçiyorsun? eski çalıştığım şirkette çok vardı bu tiplerden; her lafının arasına "ya ama bunun türkçe karşılığı tam manasıyla yok", "ya ama ifade etmekte zorlanıyorum" falan diyen. zorlanıyorsan haydar dümen'i çağır ibne.. bunu diyen göt abartma veya mübalağa etmek yerine 'egzecere' diyordu, hızlandırma yerine 'akselere' diyordu. bak bak.. hay o ağzının tavanını sikim.. he şimdilerde de -abilite -ebilite gibi yellenmeler tedavülde. 'kuvvetle muhtemel', 'büyük olasılıkla' veya 'yüksek ihtimalle' diyemiyor 'olabilitesi yüksek' diye yelleniyor müstemleke beynini siktiğim. sonra da o muhteşem ingilizcesinin gölgesinde hocayla dalga geçiyor. are you man amına koyim, are you big man?*
yıllar evvel televizyonda kadırgalı aysel'den "refüze ettim" gibi bir laf duymuş, oturduğum sandalyeden gındıllanmıştım.
her neyse.. la sömürge davarlar, o adam lisan öğrenmeye ve konuşmaya çabalıyor ve lisan öğrenmek de bir erdemdir.* biraz erdem sahibi olun.
yıllar evvel televizyonda kadırgalı aysel'den "refüze ettim" gibi bir laf duymuş, oturduğum sandalyeden gındıllanmıştım.
her neyse.. la sömürge davarlar, o adam lisan öğrenmeye ve konuşmaya çabalıyor ve lisan öğrenmek de bir erdemdir.* biraz erdem sahibi olun.
