2603
kimse duymuş olmasın, ben fener marsilya maçında 1907 derneğinin davetlisiydim. locaların karşısından, aynı lüks koltuklarda maçlarını izledim. iki taraftarı kıyasladığımda, söylemeye dilim varmıyor ama fenerbahçe taraftarına imrendim. maçın tamamında varlar, heleki'' naapardım, bilmem'2 tezahüratına söylenecek hiç bir şey yok. maç 2-0 olunca saman yolunu söylediler, 50.000 kişiyle. adamların sanatçıları tüyler ürpertici besteler yapmışlar. onlar nazım babadan şarkılar söylerken, biz estergon kalesi müziğiyle maç yapıyoruz. bizim kenan doğulu'dan başka adamımız yok. o da stada girdiğinde ben küfürü basıyorum, toptan, taraftardan anlamaz. bizde tribün bütünlüğü yok, sami yen'den taşıdığımız üçlü çok yacan kalıyor artık. bu stadyumda takımı gaza getirecek tek tezahürat var o da '' re re re ra ra ra 'dır'' braga maçını pegasus'tan, teksastan seyrettim. bu yaşımda bağırmaya gittim. bağıramadan döndüm. biz taraftar falan değiliz. yeni bir yapılanmaya, yeni bestelere, yeni müzisyenlere ihtiyaç var. ihtiyaç olmayan tek şey tribün liderleridir. 42 yıldır tribündeyim, tribün liderinin demesiyle hiç bağırmadım. tek bir maç öne kimse çıkmasın, sabolar, oğuz'lar maça gelmesin bakın görün ne demek istiyorum. bunlar oynayan takımın havasını aldırır. ölü rakibe can verir.
