265
maç öncesi garanti galatasaray kazanır diyorduk biz yandaşları olarak.yandaş olmayanlar da aynı fikirdeydi, fanatik beşiktaş taraftarını ihmal edilebilir sayarsak. kadro yapılarına baktığımızda, bir önceki hafta da oynadıkları oyunu gördükten sonra içimde berabere kalacağımız konusunda bile en ufak şüphem yoktu. zaten ben sezon öncesi kehanetimi ortaya koymuş galatasaray'ın bütün maçlarını kazanacağını öngörmüştüm. bu maçta da yanılmadım. penaltı golünü saymasam bile, maçı tabela 3-2 yenik yazsa bile görüşüm değişmeyecekti. galatasaray 34 maçın tamamında rakipten iyi oynar, çok pas yapar, çok gol pozisyonuna girer. bu maçta da beklediğim oldu, özellikle ilk yarıda galatasaray geçen sene en iyi oynadığı maçın bile üstüne çıktı. bir futbolcu da kahramanca oynadı. yenilseydik hiç bir şey değişmezdi ama emanuel eboue'ye yazık olurdu.
maça galatasaray hepimizin öngördüğü 11 le başladı. benim de beklediğim 11 buydu ama istediğim sahadaki kadro değildi oyun başında. bu elmander bu sene terim'in ve bizim başımıza bela olacak söylemedi demeyin. oynatmasan gönül razı değil, oynatsan yerine oynatmadığın futbolcunun getirisinden mahrumsun. maço kopardın sorun yok, koparamazsan bu gün olduğu gibi, elmander yüzünden ligin gol kralını oynatmayacaksan işin zor. elmander'i illa ki oynatacaksan defansta 3 kişi yeter, ufo'yu kes, yerine elmander'i oynat. koskoca galatasaray, kalesinde dünya'nın sayılı kalecisi varken 4 kişiyle neyi savunacak?
ufo dedik de dany'de takılı kaldım ben. seyrettiğim futbolcuda yanılmam. dany eğer kasımpaşa maçında hayatının topunu oynamamışsa, benim popescu'dan sonra seyretmek için maçına gideceğim en büyük yabancı savunma oyuncusuydu. geçen maçta en fazla topla oynayan 2. oyuncuydu. top ayağıma gelmesin diyen kazma stopeleri yıllarca seyredip söven ben için dany muhteşem bir stoperdi. bu gidişle kendisini bir kere daha seyretmek için her maç böyle 3 tane yemeyi belemeyiz sanırım. ufo kötü demiyorum, dany iyi diyorum kimse nankörlük ettiğimi sanmasın. dany, bence ufo'dan çok daha iyi stoper.
iki maçtır kendi kalemizi bombardımana tutuyoruz. juventus'u taklaya getirip dolandıracağız diye melo çok geç takıma katıldı. geçen seneden kalma öz güven, kendini ispatlamaya gerek olmayış, beklenmedik bir gol yememize sebep oldu. melo bu sene gelmiş olsaydı o topa mutlaka başka türlü dokunurdu. bir başka futbolcumuz da kötü dokunuşla bir gol yedirdi. aslında bu göl tamamen fatih terim'in yanlış tercihidir. çağlar birinci yedek kulübesinde oturduğu müddetçe hakan balta'yı unut gitsin. ne gerek var anlamıyorum? uzak ara ligin en kötü sol beki, kimin basiret bağlanması, kimin hilesi, dümeni sonucu olmuşsa olmuş galatasaray'da bulmuş kendisini. onca futbolcu varken, riera gibi bir yabancı dururken hahan balta'nın ayağı kırılıp maçtan çıksa bile oyuna sokmayacağın yedeği yanında oturtmanın ne mesajı olabilir? tamam sabri olsa anlarım, formasını yedeğine kaptırmamak gaza getirmeye çalışırsın. hakan balta'nın hiç aklında yokken forma riskinin onun içinde geçerli olduğı endişesi, onu eski alışkanlığına çok çabuk geri döndürür. saçma sapan hamleler yapma hastalığı.
sahtekarlığı yüzünden, çok büyük bir golcü olan baros'tan soğumuştum. sarı kartsız, topu ellemeden, hakemi kandırmadan bir maç oynamadı. korkarım oynadığı her takımda beğendiğim, sevdiğim tay burak, baros'u izinden gitmiyordur. penaltı bana göre penaltı değil. hakem de çalmadı zaten, yan hakem bulaşmasa vermezdi. kötü hakem maçta 6 gol olmasını sağladı. gol olan bütün pozisyonlar şanstı veya şanssızlıktı. olması gerekenler olmadı, hiç alakası olmayan toplar gol oldu. muslera oynanan 3 resmi maçta 6 tane gol yedi, bir kaleci de bu kadar mı şanssızlık olur. tek kapııya gele atan tavlacılara döndü. beşiktaş ise beleş bulduğu gollerle direnişi sürdürdü. görüşüm değişmedi bu beşiktaş ligi ilk 10 takım arasında bititirse, siyah beyaz ehrama bürünmüş hacıların, evliyaların hakkını ödeyemez.
beşiktaş sanki, inönü stadına gelmiş çok kuvveti bir şampiyonlar ligi takımına çıkıyor gibi çıktı maça.(aslında pek haksız da sayılmazlar ya) aşırı taraftar gazı, sıçan gibi bir hocanın saya sürdüğü takım, sadece galatasaray'a karşı balı tutuyor diye oynatılan holosko, 3 stoper, maça yatmaca, tabelayı yüce göke emanet etmece. 10. saniyedeki pozisyon maçın en net pozisyonuydu. atsak maç hezimet olacaktı. elmander'de gol kaçırma makinası olunca, futbol şansının devereye gireceği dakikar beklendi.
baş sıkıştığında iki maçtır oyuna giren amrabat için bu maçta da görüş sahibi olamadım. gayserilinin eşşeği boyayıp at diye geçirdiği futbolculardan olursa çok gülerim kendi memleketim adına.kesin bir görüş sahibi olmak için ilk 11 oynadığı bir maça bakmak lazım. ama kesin görüş sahibi olan bir oyuncumuz da var kadroda.yıllardır her transfer sezonunda her milli maç sırasında hayali kurulan hamit, henüz maçlara büyük futbolcu mühürü basamadı. bir hamit golüne bakar diyorum, demesine de kendisini banko futbolcu olarak görmek istiyorum. hamit oyundan çıkacaksa, maç koptuğu için çıkmalı, kötü oynadığı için değil.
takımın oynadığı oyundan memnunum. burak, amrabat, melo geç geldi. ilerleyen haftalarda şimdikinden çok daha iyi olacakları garanti. ama ben yine de takım dizilişine döneceğim yeniden. galatasaray büyüdü, eminim ki hiç bir takım türkiye'de galatasaray'ı boğamaz, baskı altına uzun süre alamaz, kısaca galatasaray hiç bir takıma karşı yatmaz. öyleyse, terim 'de aynı fikirdeyse ki- her maç başı aynı şeyleri o da söylüyor. her maçı kazanmak için çıkıyoruz diyor. o zaman çoğu maçı yenilmemek üzere çıkan takımdan ne farkı var diziliş olarak? o kadar kaliteli futbolcu var ki, oturmak zorunda kalıyor. allahtan engin baytar atıldı da hoca'nın eli rahatladı. bir de engin olsa, kimi oynatmayacaksın? savunma da her zaman söylüyorum 1 adam fazla. varsın ufo olmadığı zaman 1-2 gol daha fazla yiyelim, ama burak'da oynasın, ilerde çok adamla maça çıkalım yediğimizden çok daha fazlasını atacağımızı garanti ederim. hatta arena'daki maçlara 2 savunma oyuncusuyla bile çıkılır. her maç 6-7 atar 2 tane yeriz.
toparlarsak bütün bir sezonda yiyeceğimiz dandik gol yeme kontenjanını doldurmuş bulunmaktayız. çağlar birinci acil tribünden bile uzaklaştırılıp hakan balta'nın kafasının tepesinin atılmasına engel olunmalıdır. bu takımda melo sonuç ne olursa olsun oyundan çıkartılmaz. hele ki kafasına çarpan top gol oldu diye hiç çıkarılmaz. burak-umut mutlaka ilk 11 oynamalıdır. emre'yi kesemezsin, amrabat'ı oynatacaksın, elmander'e yazık, hamit'i oynatmasan deli derler. aydın'a iş bulundu, son yarım saat lpg bağlanacak. sayıyoruz 11 kişiden fazlayız. biz ancak gizli formülü bulması için terim'e yardımcı olabiliriz. bu maçları ben şampiyonlar ligine hazırlık maçları sayıoyorum, bu gece de iyi bir hazırlık maçı oynadık. takımdan umutluyum.
maçın adamı; eboue
maçın bidonu; hakan balta
maça galatasaray hepimizin öngördüğü 11 le başladı. benim de beklediğim 11 buydu ama istediğim sahadaki kadro değildi oyun başında. bu elmander bu sene terim'in ve bizim başımıza bela olacak söylemedi demeyin. oynatmasan gönül razı değil, oynatsan yerine oynatmadığın futbolcunun getirisinden mahrumsun. maço kopardın sorun yok, koparamazsan bu gün olduğu gibi, elmander yüzünden ligin gol kralını oynatmayacaksan işin zor. elmander'i illa ki oynatacaksan defansta 3 kişi yeter, ufo'yu kes, yerine elmander'i oynat. koskoca galatasaray, kalesinde dünya'nın sayılı kalecisi varken 4 kişiyle neyi savunacak?
ufo dedik de dany'de takılı kaldım ben. seyrettiğim futbolcuda yanılmam. dany eğer kasımpaşa maçında hayatının topunu oynamamışsa, benim popescu'dan sonra seyretmek için maçına gideceğim en büyük yabancı savunma oyuncusuydu. geçen maçta en fazla topla oynayan 2. oyuncuydu. top ayağıma gelmesin diyen kazma stopeleri yıllarca seyredip söven ben için dany muhteşem bir stoperdi. bu gidişle kendisini bir kere daha seyretmek için her maç böyle 3 tane yemeyi belemeyiz sanırım. ufo kötü demiyorum, dany iyi diyorum kimse nankörlük ettiğimi sanmasın. dany, bence ufo'dan çok daha iyi stoper.
iki maçtır kendi kalemizi bombardımana tutuyoruz. juventus'u taklaya getirip dolandıracağız diye melo çok geç takıma katıldı. geçen seneden kalma öz güven, kendini ispatlamaya gerek olmayış, beklenmedik bir gol yememize sebep oldu. melo bu sene gelmiş olsaydı o topa mutlaka başka türlü dokunurdu. bir başka futbolcumuz da kötü dokunuşla bir gol yedirdi. aslında bu göl tamamen fatih terim'in yanlış tercihidir. çağlar birinci yedek kulübesinde oturduğu müddetçe hakan balta'yı unut gitsin. ne gerek var anlamıyorum? uzak ara ligin en kötü sol beki, kimin basiret bağlanması, kimin hilesi, dümeni sonucu olmuşsa olmuş galatasaray'da bulmuş kendisini. onca futbolcu varken, riera gibi bir yabancı dururken hahan balta'nın ayağı kırılıp maçtan çıksa bile oyuna sokmayacağın yedeği yanında oturtmanın ne mesajı olabilir? tamam sabri olsa anlarım, formasını yedeğine kaptırmamak gaza getirmeye çalışırsın. hakan balta'nın hiç aklında yokken forma riskinin onun içinde geçerli olduğı endişesi, onu eski alışkanlığına çok çabuk geri döndürür. saçma sapan hamleler yapma hastalığı.
sahtekarlığı yüzünden, çok büyük bir golcü olan baros'tan soğumuştum. sarı kartsız, topu ellemeden, hakemi kandırmadan bir maç oynamadı. korkarım oynadığı her takımda beğendiğim, sevdiğim tay burak, baros'u izinden gitmiyordur. penaltı bana göre penaltı değil. hakem de çalmadı zaten, yan hakem bulaşmasa vermezdi. kötü hakem maçta 6 gol olmasını sağladı. gol olan bütün pozisyonlar şanstı veya şanssızlıktı. olması gerekenler olmadı, hiç alakası olmayan toplar gol oldu. muslera oynanan 3 resmi maçta 6 tane gol yedi, bir kaleci de bu kadar mı şanssızlık olur. tek kapııya gele atan tavlacılara döndü. beşiktaş ise beleş bulduğu gollerle direnişi sürdürdü. görüşüm değişmedi bu beşiktaş ligi ilk 10 takım arasında bititirse, siyah beyaz ehrama bürünmüş hacıların, evliyaların hakkını ödeyemez.
beşiktaş sanki, inönü stadına gelmiş çok kuvveti bir şampiyonlar ligi takımına çıkıyor gibi çıktı maça.(aslında pek haksız da sayılmazlar ya) aşırı taraftar gazı, sıçan gibi bir hocanın saya sürdüğü takım, sadece galatasaray'a karşı balı tutuyor diye oynatılan holosko, 3 stoper, maça yatmaca, tabelayı yüce göke emanet etmece. 10. saniyedeki pozisyon maçın en net pozisyonuydu. atsak maç hezimet olacaktı. elmander'de gol kaçırma makinası olunca, futbol şansının devereye gireceği dakikar beklendi.
baş sıkıştığında iki maçtır oyuna giren amrabat için bu maçta da görüş sahibi olamadım. gayserilinin eşşeği boyayıp at diye geçirdiği futbolculardan olursa çok gülerim kendi memleketim adına.kesin bir görüş sahibi olmak için ilk 11 oynadığı bir maça bakmak lazım. ama kesin görüş sahibi olan bir oyuncumuz da var kadroda.yıllardır her transfer sezonunda her milli maç sırasında hayali kurulan hamit, henüz maçlara büyük futbolcu mühürü basamadı. bir hamit golüne bakar diyorum, demesine de kendisini banko futbolcu olarak görmek istiyorum. hamit oyundan çıkacaksa, maç koptuğu için çıkmalı, kötü oynadığı için değil.
takımın oynadığı oyundan memnunum. burak, amrabat, melo geç geldi. ilerleyen haftalarda şimdikinden çok daha iyi olacakları garanti. ama ben yine de takım dizilişine döneceğim yeniden. galatasaray büyüdü, eminim ki hiç bir takım türkiye'de galatasaray'ı boğamaz, baskı altına uzun süre alamaz, kısaca galatasaray hiç bir takıma karşı yatmaz. öyleyse, terim 'de aynı fikirdeyse ki- her maç başı aynı şeyleri o da söylüyor. her maçı kazanmak için çıkıyoruz diyor. o zaman çoğu maçı yenilmemek üzere çıkan takımdan ne farkı var diziliş olarak? o kadar kaliteli futbolcu var ki, oturmak zorunda kalıyor. allahtan engin baytar atıldı da hoca'nın eli rahatladı. bir de engin olsa, kimi oynatmayacaksın? savunma da her zaman söylüyorum 1 adam fazla. varsın ufo olmadığı zaman 1-2 gol daha fazla yiyelim, ama burak'da oynasın, ilerde çok adamla maça çıkalım yediğimizden çok daha fazlasını atacağımızı garanti ederim. hatta arena'daki maçlara 2 savunma oyuncusuyla bile çıkılır. her maç 6-7 atar 2 tane yeriz.
toparlarsak bütün bir sezonda yiyeceğimiz dandik gol yeme kontenjanını doldurmuş bulunmaktayız. çağlar birinci acil tribünden bile uzaklaştırılıp hakan balta'nın kafasının tepesinin atılmasına engel olunmalıdır. bu takımda melo sonuç ne olursa olsun oyundan çıkartılmaz. hele ki kafasına çarpan top gol oldu diye hiç çıkarılmaz. burak-umut mutlaka ilk 11 oynamalıdır. emre'yi kesemezsin, amrabat'ı oynatacaksın, elmander'e yazık, hamit'i oynatmasan deli derler. aydın'a iş bulundu, son yarım saat lpg bağlanacak. sayıyoruz 11 kişiden fazlayız. biz ancak gizli formülü bulması için terim'e yardımcı olabiliriz. bu maçları ben şampiyonlar ligine hazırlık maçları sayıoyorum, bu gece de iyi bir hazırlık maçı oynadık. takımdan umutluyum.
maçın adamı; eboue
maçın bidonu; hakan balta