345
delik deşik yollarda saatlerce araba kullanmanın ardından sabah 5 gibi eve girebildim, henüz yeni kalktım bir şeyler karalamak lazım maç ile ilgili.
öncellikle erzurum'da şehir içinde herhangi bir sorun olmadı, her 2 takım taraftarıda birlikte eğlenerek maç saatini beklediler. stadyum'a giden yollarda ise yine fenerbahçe taraftarı kayrılarak en temiz yol onlara verildi hiçbir sıkıntı çekmeden maça girdiler, bize ayrılan bölümde ise insanlar tren raylarından stadyum'a ulaşmak zorunda kaldık. ultraslan istanbul tayfası ve çevre illerden gelen ua grupları maraton tribününü tercih ettiler kale arkası yerine. galatasaray taraftarı tarafından yakılan meşalelerin hepsini istanbul tayfası yaktı. erzurum'da yaşayan galatasaraylılar'ın yakılan meşaleler ile bir ilgisi yok, hatta 1-2 kere kendi aralarında kavga etti istanbul tayfası.ilk golden sonra meşaleleri sahaya attılar ama fenerbahçenin golünün ardından fener tribünü meşaleyi bizim tribüne doğru atmaya başlayınca orada film koptu 1. viyana kuşatmasına döndü olay yine her zaman her yerde görmeye alıştığımız gibi polis yine cop'u bizim tribün üzerinde kullandı.
tribünde herkes gayet rahattı takımın performansı dolayısı ile ama yine de futbol kültürü olmayan şehirlere maç verilmemesi taraftarıyım 90 dakika boyuna kale arkasında herkes oturmak için birbirine salvalor salladı. ulan 40 yılda bir derbi gelmiş şehrine kalk destek versene genç, yaşlı, çoçuk farketmeksizin herkes oturma derdindeydi allahtan telkinlerle falan kaldırabildik bazılarını.
10 kişi kaldıktan sonra ise televizyona ses nasıl geldi bilemem ama takımın eksik kalmasına rağmen cesaretli oyunu tribünede güven verdi ve ciddi anlamda 3. golün tribün tarafından atıldığına inanıyorum. maç boyu ayağa kalkmayan insalar 70-90 arası muazzam destek verdiler takıma. kupa törenini falan tv'den izlediğim kadarıyla tribünleri hiç göstermemiş yayıncı kanal. ayrıca meşale sorumlusu olarak tek suçlu galatasaray tribünlerini hedef almışlar, ultraslan ne kadar suçlu ise fenerlilerde o kadar suçludur ama yine,yeni,yeniden kabak galatasaray taraftarına patlamış.
maçla ilgili uzun yazmayı sevmiyorum zira gelirken direksiyon başında uyumamak için 5 saat boyunca aynı konuları konuştuk durduk yeter artık * umut'un hücum presi gerçekten bıkkınlık verici boyutta, selçuk'un enfes pasları ise sıkıntılı anlarda çözüm anahtarı olarak görülüyor ve amrabat'ın 20 dakika da fener sağ tarafını otobana çevirmesi onun adına gelecek için umut verici.
dönüş yolunda ise sahur yaptığımız mekanlardaki fenerbahçelilerin vücut ve yüz ifadeleri ise gecenin en eğlenceli taraflarından biriydi. her şey için teşekkürler galatasaray.
öncellikle erzurum'da şehir içinde herhangi bir sorun olmadı, her 2 takım taraftarıda birlikte eğlenerek maç saatini beklediler. stadyum'a giden yollarda ise yine fenerbahçe taraftarı kayrılarak en temiz yol onlara verildi hiçbir sıkıntı çekmeden maça girdiler, bize ayrılan bölümde ise insanlar tren raylarından stadyum'a ulaşmak zorunda kaldık. ultraslan istanbul tayfası ve çevre illerden gelen ua grupları maraton tribününü tercih ettiler kale arkası yerine. galatasaray taraftarı tarafından yakılan meşalelerin hepsini istanbul tayfası yaktı. erzurum'da yaşayan galatasaraylılar'ın yakılan meşaleler ile bir ilgisi yok, hatta 1-2 kere kendi aralarında kavga etti istanbul tayfası.ilk golden sonra meşaleleri sahaya attılar ama fenerbahçenin golünün ardından fener tribünü meşaleyi bizim tribüne doğru atmaya başlayınca orada film koptu 1. viyana kuşatmasına döndü olay yine her zaman her yerde görmeye alıştığımız gibi polis yine cop'u bizim tribün üzerinde kullandı.
tribünde herkes gayet rahattı takımın performansı dolayısı ile ama yine de futbol kültürü olmayan şehirlere maç verilmemesi taraftarıyım 90 dakika boyuna kale arkasında herkes oturmak için birbirine salvalor salladı. ulan 40 yılda bir derbi gelmiş şehrine kalk destek versene genç, yaşlı, çoçuk farketmeksizin herkes oturma derdindeydi allahtan telkinlerle falan kaldırabildik bazılarını.
10 kişi kaldıktan sonra ise televizyona ses nasıl geldi bilemem ama takımın eksik kalmasına rağmen cesaretli oyunu tribünede güven verdi ve ciddi anlamda 3. golün tribün tarafından atıldığına inanıyorum. maç boyu ayağa kalkmayan insalar 70-90 arası muazzam destek verdiler takıma. kupa törenini falan tv'den izlediğim kadarıyla tribünleri hiç göstermemiş yayıncı kanal. ayrıca meşale sorumlusu olarak tek suçlu galatasaray tribünlerini hedef almışlar, ultraslan ne kadar suçlu ise fenerlilerde o kadar suçludur ama yine,yeni,yeniden kabak galatasaray taraftarına patlamış.
maçla ilgili uzun yazmayı sevmiyorum zira gelirken direksiyon başında uyumamak için 5 saat boyunca aynı konuları konuştuk durduk yeter artık * umut'un hücum presi gerçekten bıkkınlık verici boyutta, selçuk'un enfes pasları ise sıkıntılı anlarda çözüm anahtarı olarak görülüyor ve amrabat'ın 20 dakika da fener sağ tarafını otobana çevirmesi onun adına gelecek için umut verici.
dönüş yolunda ise sahur yaptığımız mekanlardaki fenerbahçelilerin vücut ve yüz ifadeleri ise gecenin en eğlenceli taraflarından biriydi. her şey için teşekkürler galatasaray.