10
karşılıklı hataların ve yanlışları yapıldığı mağazadır. sadece tek bir tarafın suçu yoktur.
bayilik ile ilgili çalışan işletmelerin öncelikle kuralı bayisini korumaktır. ürün sahibinin bayisinin işlerini sekteye sokması ya da bayinin yetkili olduğu yerde kendi ürününü kendisi satması etik değildir. işletme sahibi olarak bakıldığında ise yapılması gereken budur çünkü bayi senin o semtteki en büyük müşterindir. bayinin temel görevi kurumsal bir firmadan ürün alıp, bireysel ulaştırmaktır. eğer ki kurumsal bir firma bayilik sistemi ile çalışıyorsa, bayiyi saf dışı bırakıp, kendi ürününü o semtte kendisi satması etik olmamakla birlikte bayiyi küstürmektir. 4 ağustos galatasaray lazio maçı, maçtan iki gün önce ayarlanmış bir organizasyon değildir. madem ki taraftarın ayağına hizmet götürülecek bu pekala bayi ile işbirliği halinde yapılabilirdi. en azından bayiye biz izmir'e stada tır gitmesinin galatasaray mağazacılık ve perakendecilik a.ş.'nin yararına olacağınızı düşünüyoruz, böyle bir organizasyon yapabilecek gücünüz ve kaynağınız var mı ve ya bu konuda size yardımcı olabilir miyiz diye sorulabilir, bir ortak nokta bulunabilirdi. bayinin müşterilerine, firmaya ve markaya karşı bir sorumluluğu olduğu gibi firmanın ve markanın da bayiye karşı bir sorumluluğu vardır. izmir'de böyle bir maç olacak, store'un patlama yapması lazım. belki kulübün bir iki oyuncuyu bayiye göndermesi imza dağıttırması lazım. bunların hepsi pr'dır. galatasaray mağazacılık ve perakendecilik a.ş.'nin işin bu pr'ını iyi yapması lazım, gerekirse o gün kulübü ikna edip mağazaya oyuncu götürmesi lazım. bayisini koruması lazım. sen bugün bayini korumazsan yarın satış rakamları düştüğünde satış yapmakta isteksizleştiğinde laf bile söyleyemezsin. tırlar perakendecilik a.ş'nin mi yoksa başka bir bayinin mi bilmiyorum fakat başka bir bayinin ise, bu izmir bayisine yapılabilecek en büyük saygısızlıklardan biridir. kurumsal bir firma olarak başka bir bayinin elinden tutup, o semtin bayisini saf dışı bırakamazsın. bir bayin daha çok satıp para kazanacak diye diğer bayini göz ardı edemezsin. eğer kurumsal bir firmaysan tır gönderen bayiye arkadaş bi' dakka dur orada başka bir bayim var önce onunla konuşmamız lazım, o onay veriyorsa gidebilirsin demeli perakendecilik a.ş. kurumsal olarak her bayiye aynı mesafede olmaları gerekir.
gelelim madalyonun diğer yüzüne,
izmir'de karşıyaka gibi, göztepe gibi köklü kulüpler olmasına rağmen, izmir süper lige, büyük takıma aç bir semt. neredeyse 60.000 seyircide bunun bir sonucu. izmir fubola aç bir semt. koskoca galatasaray izmir'e geliyor, senin bayin patlama yapacak, bu çok belli. senin o maç için galatasaray mağazacılık ve perakendecilik a.ş.'den özel birşeyler istemen lazım, talepte bulunman lazım. maça özel galatasaray lazio yazılı atkılar olsun, stoğunda azalmakta olan mallar olsun, bunları önceden istemen ve reklamını yapman lazım, galatasaray mağazacılık ve perakendecilik a.ş. bunu karşılar, karşılamaz, sen mağaza olarak maç günü için ekstra ne koparırsan, ekstra bir tane fazla ne satarsan kar. mağazayı kapatmak hele hele maç günü mağazayı kapatmak yapılabilecek en kötü harekettir. haklı bile olsan kendini haksız duruma düşürmektir. sattığın ürüne, temsil ettiğin markaya ve müşterin olan taraftara saygısızlık ve sorumsuzluktur bu. varsa bir derdin bir sorunun bunu başka şekillerde konuşursun halledersin, mağaza kapatarak, taraftara ve markaya saygısızlık yapamazsın. herşeyi geçtim maç günü en çok ürün satacağın gün, o gün mağazayı kapatmak ya işletmeden anlamadığını ya da artık içinde o firmanın bayisi olma isteğini barındırmadığını gösterir.
biraz uzun oldu ama kısaca demek istediğim bu olayın tek taraflı bir suçu yoktur. olay karşılıklıdır. tabii bunlar benim kendi görüşüm, okuduklarımın yorumlaması. olayın iç yüzünü tam olarak bilmiyorum ve tek taraflı duyumlarla da yorumlamak yanlış olur.
o değil de o mağazayı bana vercekler var ya ne işletirim*
bayilik ile ilgili çalışan işletmelerin öncelikle kuralı bayisini korumaktır. ürün sahibinin bayisinin işlerini sekteye sokması ya da bayinin yetkili olduğu yerde kendi ürününü kendisi satması etik değildir. işletme sahibi olarak bakıldığında ise yapılması gereken budur çünkü bayi senin o semtteki en büyük müşterindir. bayinin temel görevi kurumsal bir firmadan ürün alıp, bireysel ulaştırmaktır. eğer ki kurumsal bir firma bayilik sistemi ile çalışıyorsa, bayiyi saf dışı bırakıp, kendi ürününü o semtte kendisi satması etik olmamakla birlikte bayiyi küstürmektir. 4 ağustos galatasaray lazio maçı, maçtan iki gün önce ayarlanmış bir organizasyon değildir. madem ki taraftarın ayağına hizmet götürülecek bu pekala bayi ile işbirliği halinde yapılabilirdi. en azından bayiye biz izmir'e stada tır gitmesinin galatasaray mağazacılık ve perakendecilik a.ş.'nin yararına olacağınızı düşünüyoruz, böyle bir organizasyon yapabilecek gücünüz ve kaynağınız var mı ve ya bu konuda size yardımcı olabilir miyiz diye sorulabilir, bir ortak nokta bulunabilirdi. bayinin müşterilerine, firmaya ve markaya karşı bir sorumluluğu olduğu gibi firmanın ve markanın da bayiye karşı bir sorumluluğu vardır. izmir'de böyle bir maç olacak, store'un patlama yapması lazım. belki kulübün bir iki oyuncuyu bayiye göndermesi imza dağıttırması lazım. bunların hepsi pr'dır. galatasaray mağazacılık ve perakendecilik a.ş.'nin işin bu pr'ını iyi yapması lazım, gerekirse o gün kulübü ikna edip mağazaya oyuncu götürmesi lazım. bayisini koruması lazım. sen bugün bayini korumazsan yarın satış rakamları düştüğünde satış yapmakta isteksizleştiğinde laf bile söyleyemezsin. tırlar perakendecilik a.ş'nin mi yoksa başka bir bayinin mi bilmiyorum fakat başka bir bayinin ise, bu izmir bayisine yapılabilecek en büyük saygısızlıklardan biridir. kurumsal bir firma olarak başka bir bayinin elinden tutup, o semtin bayisini saf dışı bırakamazsın. bir bayin daha çok satıp para kazanacak diye diğer bayini göz ardı edemezsin. eğer kurumsal bir firmaysan tır gönderen bayiye arkadaş bi' dakka dur orada başka bir bayim var önce onunla konuşmamız lazım, o onay veriyorsa gidebilirsin demeli perakendecilik a.ş. kurumsal olarak her bayiye aynı mesafede olmaları gerekir.
gelelim madalyonun diğer yüzüne,
izmir'de karşıyaka gibi, göztepe gibi köklü kulüpler olmasına rağmen, izmir süper lige, büyük takıma aç bir semt. neredeyse 60.000 seyircide bunun bir sonucu. izmir fubola aç bir semt. koskoca galatasaray izmir'e geliyor, senin bayin patlama yapacak, bu çok belli. senin o maç için galatasaray mağazacılık ve perakendecilik a.ş.'den özel birşeyler istemen lazım, talepte bulunman lazım. maça özel galatasaray lazio yazılı atkılar olsun, stoğunda azalmakta olan mallar olsun, bunları önceden istemen ve reklamını yapman lazım, galatasaray mağazacılık ve perakendecilik a.ş. bunu karşılar, karşılamaz, sen mağaza olarak maç günü için ekstra ne koparırsan, ekstra bir tane fazla ne satarsan kar. mağazayı kapatmak hele hele maç günü mağazayı kapatmak yapılabilecek en kötü harekettir. haklı bile olsan kendini haksız duruma düşürmektir. sattığın ürüne, temsil ettiğin markaya ve müşterin olan taraftara saygısızlık ve sorumsuzluktur bu. varsa bir derdin bir sorunun bunu başka şekillerde konuşursun halledersin, mağaza kapatarak, taraftara ve markaya saygısızlık yapamazsın. herşeyi geçtim maç günü en çok ürün satacağın gün, o gün mağazayı kapatmak ya işletmeden anlamadığını ya da artık içinde o firmanın bayisi olma isteğini barındırmadığını gösterir.
biraz uzun oldu ama kısaca demek istediğim bu olayın tek taraflı bir suçu yoktur. olay karşılıklıdır. tabii bunlar benim kendi görüşüm, okuduklarımın yorumlaması. olayın iç yüzünü tam olarak bilmiyorum ve tek taraflı duyumlarla da yorumlamak yanlış olur.
o değil de o mağazayı bana vercekler var ya ne işletirim*