• 301
    kendisi şu an bu ülkenin en başarılı basketbolcusu fakat birileri ön planda olmasın istediği için kadroda yer alamıyor.

    ben siyasetle sporun karışmasından nefret ediyorum. geçmişte steau bükreş'in bizi eleyip finalde diktatör baskısı ile aldığı kupa , spor bakanı olacakken muhalif oldu diye meclis dışında kalıp tvdeki işinden çıkarılan türkiye futbol tarihinin en golcü oyuncusu , diğer kutupta ise hükümete yakın arda ve kenan sofuoğlu gibi sporcuların reklam gelirleri tvdeki görülme süreleri ortada.

    son olarak yukarıda bahsi geçen iki kutuba da taraf olmasamda yapmayın yahu. siyasetiniz yerin dibine batsın. geçmişte soğuk savaş döneminde sovyetleri destekleyen sonra da amerikan ekolüne özendirilen bu toplumu daha da köreltmeyin pis fikirlerinizle. insana saygı spora saygı dostluğa saygı baki olsun. hayatımda hiç maklube dahi yemesem bile başarıların ile gurur duyuyorum enes kanter. aynı şekilde arda ve kenan sofuoğlu'nun başarıları ile de.
  • 302
    kendisi büyük ihtimalle mevcut iktidar ile gülen cemaatinin arasındaki ilişki şekil değiştirene kadar veya mevcut iktidar gidene kadar milli takımda oynamayacaktır. apayrı bir tartışma konusu olduğunu kabul ettiğim "ortalama insan"(u: bu kavram tartışılır. kime göre ortalama, neye göre ortalama, ortalamayı belirleyen merci kim, bu merci bu yetkiyi kimden aldı, bu yetkiyi verenler bu yetkiyi verme hakkını nasıl kazandı gibi), siyasi konularda taraf olur. taraf olur çünkü kolektif bilince sahip olmak ister. kahveye, okula, "mekana" gidince ettiği lafın doğrulanmasını ister. benzer düşünceler duyunca sanırım doğru düşünüyorum diyebilmek ister. bu doğru mudur, yanlış mıdır apayrı bir tartışmanın konusu. ancak çarklar böyle dönüyor.

    politika, kapitalizm... insanlığın yarattığı canavarlar bunlar. bu canavar, insanlığın başını ezemeyeceği hale gelmiş, palazlanmış ve "sistem" haline gelmiştir. sistem haline gelmesi onun yararınadır. çünkü sistem "güzeldir". hepimiz demez miyiz "sistemli takım iyidir" diye? belirli bir sistem varsa güzeldir denir genellikle. kapitalizm, politika ve alt dalları kendilerini sistem haline getirmiştir.

    böyle bir düzende, büyük kutuplaşmalar varken enes kanter milli takımda oynayabilir mi? hiç zannetmiyorum.
    açık bir savaş var. "milli" takım ülkeyi temsil ediyor. milli takımlar üzerinde, hatta spor üzerinde iktidarın ne kadar etkili olduğu ortada.
    bu düzeyde bir kutuplaşma varken ve spora bu denli müdahale varken, karşı kutuptaki enes gelip bu takımda oynayabilir mi?

    muhalefet partilerini destekleyen sporcu için bu sıkıntı yaratsa da, engel olmaz. partiler, "sistem"e dahildir.
    ancak dün ülkeye çağrılan, bugün terörist ilan edilen birisi ve cemaati var.
    partiler bazında hiçbir meşruluğu yok.
    bu muazzam bir gerilim ve muazzam bir çatışma.
    bu çatışmanın taraflarını aynı masada toplayamazsınız.

    spor olarak bakalım olaya. ne demiştim siyaset ve futbol ilişkisi için ?
    öncelikle; bireysel olan, siyasal olandır.

    siyaset çatışmanın üzerinden kurulur. tıpkı futbol gibi. galatasaray-fenerbahçe, beşiktaş-anadolu kulüpleri*, fenerbahçe-trabzonspor gibi çatışmaların olmadığı bir lig düşünün. yürüyebilir mi? çatışma dediğimiz şey öyle kanlı bıçaklı savaşlar değil. dortmund'un bayern'e gif göndermesi bile, çatışmadır. en basitinden, spor yöneticileri ne der ? birlik olmalıyız. kulüpler birliği vardır mesela. birlik olma mesajı var ortada. birlik olunması gerekiyorsa, demek ki ortada bir çatışma var. çatışma olduğu için, insanlar "birlik" olmaya çalışıyor. futbol da, siyaset de çatışmalar üzerinden kurulur. siyasal anlaşmazlıklar, çatışmalardan doğar. anlaşmalar, çatışmaların olmasından dolayı olur.

    siyasal alan dinamiktir. daima çatışmalar, ayrışmalar, uzlaşmalar olur. bugün iyi olduğunla yarın kötü olursun. türkiye'nin siyasal durumunu hepimiz biliyoruz. dün iyi olduğumuzla bugün kötüyüz, dün kötü olduğumuzla bugün iyiyiz. biz trabzonspor'u daha birkaç sene önce 2010-2011 şampiyonu trabzonspor diye karşılamadık mı? o zamanlar aramız iyi değil miydi? bugün trabzonspor ile aramız nasıl? bir dönem uzlaşma vardı, şimdi çatışma var. dinamizm işte tam da burada.

    siyasal alan kamusaldır. siyaset arenasında olan her şey ama kuralların düzenlenmesiyle, ama ekonomik şekillerde, ama vize uygulamalarında, bir şekilde bizlere etki etmiyor mu? ediyor, bir şekilde ediyor. eh, yarın galatasaray-fenerbahçe maçı oynanacağı günün en önemli kamusal olayı olmayacak mı? ki uzun süre de gündemi meşgul edip kamusallığını belli edebilir. en basitinden, 2000 uefa kupası büyük bir kamusal olay değil midir hala? futbolda olan şeyler de kamusaldır. bir galatsaray-fenerbahçe maçı, nereden baksanız 50 milyon kişiyi etkiliyor türkiye'de. daha büyük bir kamusallık olabilir mi?

    bireysel ilişkilerde de iktidar, yetki mekanizmaları görülür. dolayısıyla siyaset vardır. kulüp yöneticileri de bu bireyler olarak, ilişkilerinde bu mekanizmaları kullanır. cumhurbaşkanı'nın adını neredeyse her gün sporla ilişkili yerlerde duyuyoruz. başkanlar ağzından düşürmüyor cumhurbaşkanını. siyasetin olmadığını söylemek mümkün mü?

    her organizasyon, iktidar ilişkisini doğurur. birileri ast, birileri üsttür. dolayısıyla ortada iktidar ilişkisi, siyaset vardır.

    siyaset, para üzerinden döner. ekonomik krizler iktidarları götürür, rejim bile değiştirir. bugün hangimiz futbolun para üzerinden dönmediğini söyleyebiliyoruz? ortada endüstriyel futbol kavramı varken hele.

    dolayısıyla iç içedir futbol ve siyaset. siyaset, bir şekilde, her şeyle iç içedir.
    çünkü bireysel olan, siyasal olandır.
  • 303
    kendisi oynamıyor diye milli takımın yenilmesine sevinen bir karaktere sahip olan oyuncu. istediği kadar başarılı olsun. türk ve türkiye düşmanı olduğu ittifak yaptığı kesimlere bakılınca çok kolayca anlaşılan ve atatürkçülere ve türk ordusuna kurduğu türlü kumpaslarla hainliği sabit olan bir cemaatin müridi olabilecek karakterde bir adamla dünya şampiyonluğu geleceğine daha önce olduğu gibi dünya ikincisi olmayı hatta başarısız olmayı yeğlerim. tabii bu tercih kişilik ve ilke meselesi. başarı için her yolu mübah sayanlar da kendisini milli takımda ister tabii.
  • 305
    önceden porno yıldızlarıyla takılıp daha sonra fikir değiştirerek mevcut iktidarın düşünce yapısına devşirilmiş olsa idi muhtemelen şu anda milli takım kadrosunda yer alıyordu, eski ortak cemaat' e yakınlaşmayı tercih ettiği için basketbol milli takım formasını giyememektedir.

    genç oyuncular hata yaparlar, eğer yönetici isen o oyuncuları sen bir şekilde tekrar kazanabilmek için gayret göstermelisin. hiç haz etmesemde gökhan töre' ye milli takım formasını giyme şansı veriyorsan, bu arkadaşa da o şansı tekrar tanıyacaksın.

    kendisi aktif türk basketbolcular arasında en dominant oyuncudur, milli takıma alınmaması skandaldır.
  • 306
    hala pornocularla takılıyor diye eleştirilen oyuncu. zamanında takılmış şimdi ise adam başka bir yolda hangimiz hata yapmadık ki? ya da biz dahil çevremizde onlar insan ergenlige girer girmez mi namazımızda niyazmızda olduk?

    şanssız bir sporcu. bi 15 yıl once kariyeri olmuş olsa basketbol efsanelerinden biri olacaktı. hakan şükür gibi bir yıldız mesela en formda zamanında futbolculuguna şu zamanda devam ettigini düşün bir..
  • 315
    cemaatin de akp'nin de canı cehenneme. umrumda bile değil hiçbiri. başlarda enes'in takıma alınmamasını çok garipsedim, garipsedik. ama cemaat ve fethullah gülen konusunda sahip olduğu bu gereksiz agresifliğe şahit olunca, gelse dahi takım içerisinde büyük sıkıntı yaşatacağına ikna oldum. kesin olarak alınmayacağına kendisi de ikna olmuş ki çatır çutur saydırıyor. ama yaptığı artık eleştiriyi geçti ve ergin hoca'nın da söylediği gibi terbiyesizlik aşamasına geldi.

    edit: http://www.hurriyet.com.tr/...kima-almadi-29357652

    1 sene olmuş. o zaman da mı siyasi sebeplerle almamıştı? adamın çağırmasına cevap dahi vermemişsin. ayrıca bu adam türkiye'de yaşıyor. senin gibi amerika'da değil. bu adamın öyle bir çıkışında hayatını bitirirler hayatını. ama senin için bu adamın hayatı, çoluğu çocuğu önemli değil de mi dava adamı hizmetkar enes? amerika'dan sallamak kolay.
  • 317
    milli takıma alınmama mevzusunda haksız olan basketbolcu.
    kendisiyle aynı siyasi görüşteyim, aynı cemaatteyim ama kendisi zamanında milli takım yenilirken haahahahh diye tweet attı, o tweetin altına bu ülkenin en iyi ve en karakterli basketbolcularından birisi olan mehmet okur geldi yorum yaptı, böyle yapma kardeşim gün gelecek sen de o takımda oynayacaksın, dedi. enes çıkıp özür diledi mi? tabii ki hayır. dileseydi herkes affederdi bu kadar iyi bi basketbolcuyu.

    alınmamasında siyasi sebepler var mı, var tabii ki, siyaseten kimseyle bi sorun yaşamasa kimse yaptıklarına bakmaz, yine milli takıma alınırdı, doping yapan geldi danışman oldu, enes 2 maça mı çağrılmayacaktı?

    enes kadar siyasetin içinde olan bir sporcu yok ki, ne hakan şükür, ne arif, ne ibrahim üzülmez, ne olcan, ne emre, ne bileyim isim fark etmez, aktif sporculuk hayatında hiçkimse ama hiçkimse enes kadar siyasetin içinde değil ki.

    milli takıma çağrılmak istermiş gibi yapmasına gerek yok.
  • 320
    tanju çolak'ın acun'a söylediği ifadeleri hakeden gülen cemaati pr'cısı.

    --- alıntı ---
    enes kim ki ya milli takımla işi ne enes'in, herkes önünden yesin. düne kadar fethullah’ın adamıydı bugün adam mı oldu?
    --- alıntı ---

    attığı tweetlerin içerikleri gülen'in vaazlarına doğrudan referanslar içeriyor. muhtemelen bıyıklı abiler tarafından yönetiliyor hesabı.
App Store'dan indirin Google Play'den alın