• 285
    bu sporculara da iki siyasi tweet attıklarında, sporu bırak siyasete gir o zaman denmesi de cidden baya sıktı artık. bir basketbolcunun veya futbolcunun siyasi görüşünü, eleştirilerini sırf sporcu olduğu için açıklayamaz diye bir kaide mi var? ya da bu o kadar meşakkatli bir iş mi ki basketbol bırakılamadan siyasi görüş açıklanamıyor? kuzey güney hakkındaki görüşlerini açıklasa işte o zaman basketbolu bırakması gerekir bence.
  • 288
    önümüzdeki sezon çok büyük ihtimalle dakikaları çoğalacak ve okc' nin üçüncü allstarı olacak. çok yetenekli bir basketbolcu olduğunu senelerdir biliyoruz ancak ilk defa bu sezon çok gayretli oynuyor. russell westbrook 3-4 tane röportajında 6th man of the year * ödülünü alması gerektiğini söyleyip durdu. çok büyük ihtimalle bu ödülü alacaktır. okc' nin bu sene göreceği bir final, kariyerinin seyrini tamamen değiştirebilir. ancak yapması gereken savunma üzerine çok çalışmak olmalı. geçen sezonlardan çok daha iyi bir savunma performansı gösteriyor fakat atletizmini biraz daha geliştirir ve savunma üzerine daha çok antreman yaparsa nba' in sayılı 4-5 uzunundan biri olmaması için hiç sebep yok.
  • 290
    beyni yıkanmış basketbolcu. adam da degildir baska bir sey de. 2 yıl evvel twitter'da porno yıldızlarını kovalayan herif simdi maklube yiyip siyasete atılmıs.

    ha akp ile yesinler birbirini o ayrı mevzu ama bu adam gibileri olaylara objektif bakmaz, cemaatin penceresinden bakar.

    yarın öbür gün cemaat ülkede kontrolü sağlayıp muhalifleri teker teker iceri tıktıgında, ağız dolusu küfür etseniz bile havada kalır. cemaat, akp oluşumundan cok daha tehlikelidir. balyoz, ergenekon ve bilumum kumpaslarda görüldü bu. bırakın tayyip şunların kökünü tamamen kazısın. sonrası tayyip ile namuslu kişiler arasında bir mücadeleye sahne olsun.

    gerek kemalistlerin, gerek türk milliyetçilerinin tayyiple mücadele ederken kahpe cemaate ihtiyacı yok. başınızı bağrınızı yesin zamanınız da yancılarınız da...
  • 291
    2 sene önce porno yıldızlarının baş kovalayıcısı, milli takım yenilgisine kahkaha atan bir adamken şimdi farklı birine dönüşmüş. sayın sözlük yazarlarımız arda turan herhangi bir noktaya değindiğinde 'topunu oyna karışma sen siyasete, futbol oyna sadece bırak bu işleri' minvalinde tepkiler verirken bu arkadaş konuşunca olaya gayet kibar ve neden olmasın bakış açısından yorumlamaları da gayet komik olmuş. sözlük yazarlarınca keyifli bir troll, benim için izlerken gururlandığım yetenekli bir okc basketbolcusu.
    son olarak, ikisinin de savunduğu tarafta değilim. bu sistemin bütün siyasi partilerine, hatta o olguya bile lanet olsun.
  • 293
    bir sporcunun siyasi veya ideolojilk fikirleri yaptığı spordan bağımsız ele alınmalı. görünen o ki enes, basketbol tarihimizin en yetenekli oyuncularından biri. milli takıma hizmet etme anlamında gönülsüz olduğunu düşünmüyorum. çağrılsa gelir bence.

    ne olursa olsun, hangi konuda ne düşünüyorsa düşünsün milli takıma çağrılması gerek. sırf bu nedenlerle kadroya alınmaması bence büyük saçmalık. enes veya bir başka sporcu bu ülkede sporunu yaparken, milli takıma hizmetini verirken, aynı zamanda herhangi bir platformda herhangi bir konuda ki düşüncelerini hakaret veya aşağılayıcı ifadeler içermeden ifade edebilmeli.

    doğrusu budur. bu olmalıdır.
  • 295
    şimdi bulmaya üşendim ama neden milli takıma alınmadığına dair ergin ataman'ın gayet net bir röportajı var. böyle bir ülkede gülen cemaatine yakınlığı nedeniyle ülke milli takımından aforoz edilmesi gayet beklenebilir bir durum ancak bizim koçun açıklamalarına göre olay enes'le de alakalı fazlasıyla.

    milli takımın kapısının orada oynamak isteyen herkese açık olduğunu, enes ile konu hakkında görüşmek için 2-3 kez randevulaştığını ancak her seferinde enes'in başka bir bahane öne sürerek görüşmeye gelmediğini ve milli takım koçu olarak kendisinin bir oyuncunun peşinden koşmasının absürtlüğünden bahsetmişti ataman. benim çıkarımım enes'in de ülkeyi yönetenlerle olan fikir ayrılığı nedeniyle bu milli takımda oynamam kafasında olduğu.
  • 296
    milli takıma çağırıldığı halde gelmediği (sakatlık bahanesi) 2-3 olay oldu (ama kendi takımında sahaya çabucak çıktı), bunun üzerine dalga geçer gibi yenildiğimizde hahahaha diye twitler attı (sebebi ne olursa olsun, açıklayamayacağın şeyi yapmayacaksın).

    gençtir, affedilmez diye bir şey yok. yalnız sorun bu değil, bu arkadaş bunu gençlikle değil kin duygusuyla yapıyor sanırım, ben öyle hissediyorum. kendi milli değerlerine kişisel kin ve hırslar giriyorsa (siyasi ve/veya bahanelerle milli daveti reddetme) o oyuncuya ben kuşkuyla yaklaşırım. 10 basket fazla atar 2 rebound fazla alırız ama bu bize başka bir şey kaybettirir mi? bu daha önemlidir.

    bilmeyenler için; brezilya ırk, milli değerler ve ahlak konusunda sporda çok dikkatlidir. bize benzeyen bir yapıları var, daha hassas. örneğin, brezilya karı kız'la oynaşıyor diye ronaldinho'yu milli takıma çağırmayı bırakmış bir ülkedir, nihayetinde de "en kaybeden" hep sporcunun kendisi olmuştur. benim brezilya'lı arkadaşım melo için "çok iyi futbolcu ama asla ülkede kabul görmez, milli maçı protesto ederler o tekrar çağırılırsa" demişti, (melo'nun olayı da, sert müdahale yaptığı bir maçtan sonra katıldığı bir programda "istesem ayağını kırardım, kırmadım çünkü istemedim" tarzı bi açıklama yapmasıymış) yani ahlâk > sportif başarı. hatırlarsanız, melo çağırılmadığı için sinir küplerine bindiği milli turnuva sonunda brezilya almanya'ya farklı yenilince "çok şükür bu utancı yaşayanlardan değilim" benzeri bir twit atmıştı. enes kanter'in davranışı ile çok benzeşiyor değil mi? evet. melo'yu seviyoruz çünkü hırslı, çünkü bize 'bizim affedemeyeceğimiz' bir hatası yok. ancak bazı değerler korunmalı.

    enes kanter televizyona röportaj verip adam gibi "özür dilerim" bile demedi, "hatalı olabilirim sanki galiba belki milyonda bir" tatavasında konuştu defalarca. çıkıp diyeceksin ki, "türk halkından ok özür dilerim". ama olmayacak, aslında olmayacak, çünkü olmayacak.

    kendini affettirmeden, iyi niyetini açıkça belli etmeden, pişmanlığını göstermeden; michael jordan'ın tahtını bile zorlasa milli takıma çağırılmaması gereken kişidir. ahlâksız insan affetmenin zararlarını biliyoruz değil mi? (bkz: başakşehirli bir oyuncu) (bkz: ayı).

    enes affedilsin diyorsan, ayı da affedilsin diyeceksin. enes'in yaptığı, ayı'nın yaptığından daha kötü.

    ayrıca aynı anda omuzunda kollarında kucağında 4 tane ponpon kız taşıyan maklubeci mi olur amk. *)
    http://gss.gs/pm7.jpg
  • 297
    yaptığı yorumları, siyasi görüşlerini açıklaması desteklenen sporcu. ama tabi tam tersi bir görüşü savunan arda turan olunca bir sus be kardeşim, her halta konuşma deniyor. bence ikisi de istediği gibi konuşma hakkına sahip. sporcu adam ot gibi yaşamak zorunda değil. herkesin nasıl düşünce özgürlüğü varsa onların da var. çifte standart yapılmasından nefret ediyorum. kimse kimseden daha eşit değil.
  • 298
    kendisi şu an bu ülkenin en başarılı basketbolcusu fakat birileri ön planda olmasın istediği için kadroda yer alamıyor.

    ben siyasetle sporun karışmasından nefret ediyorum. geçmişte steau bükreş'in bizi eleyip finalde diktatör baskısı ile aldığı kupa , spor bakanı olacakken muhalif oldu diye meclis dışında kalıp tvdeki işinden çıkarılan türkiye futbol tarihinin en golcü oyuncusu , diğer kutupta ise hükümete yakın arda ve kenan sofuoğlu gibi sporcuların reklam gelirleri tvdeki görülme süreleri ortada.

    son olarak yukarıda bahsi geçen iki kutuba da taraf olmasamda yapmayın yahu. siyasetiniz yerin dibine batsın. geçmişte soğuk savaş döneminde sovyetleri destekleyen sonra da amerikan ekolüne özendirilen bu toplumu daha da köreltmeyin pis fikirlerinizle. insana saygı spora saygı dostluğa saygı baki olsun. hayatımda hiç maklube dahi yemesem bile başarıların ile gurur duyuyorum enes kanter. aynı şekilde arda ve kenan sofuoğlu'nun başarıları ile de.
  • 299
    kendisi büyük ihtimalle mevcut iktidar ile gülen cemaatinin arasındaki ilişki şekil değiştirene kadar veya mevcut iktidar gidene kadar milli takımda oynamayacaktır. apayrı bir tartışma konusu olduğunu kabul ettiğim "ortalama insan"(u: bu kavram tartışılır. kime göre ortalama, neye göre ortalama, ortalamayı belirleyen merci kim, bu merci bu yetkiyi kimden aldı, bu yetkiyi verenler bu yetkiyi verme hakkını nasıl kazandı gibi), siyasi konularda taraf olur. taraf olur çünkü kolektif bilince sahip olmak ister. kahveye, okula, "mekana" gidince ettiği lafın doğrulanmasını ister. benzer düşünceler duyunca sanırım doğru düşünüyorum diyebilmek ister. bu doğru mudur, yanlış mıdır apayrı bir tartışmanın konusu. ancak çarklar böyle dönüyor.

    politika, kapitalizm... insanlığın yarattığı canavarlar bunlar. bu canavar, insanlığın başını ezemeyeceği hale gelmiş, palazlanmış ve "sistem" haline gelmiştir. sistem haline gelmesi onun yararınadır. çünkü sistem "güzeldir". hepimiz demez miyiz "sistemli takım iyidir" diye? belirli bir sistem varsa güzeldir denir genellikle. kapitalizm, politika ve alt dalları kendilerini sistem haline getirmiştir.

    böyle bir düzende, büyük kutuplaşmalar varken enes kanter milli takımda oynayabilir mi? hiç zannetmiyorum.
    açık bir savaş var. "milli" takım ülkeyi temsil ediyor. milli takımlar üzerinde, hatta spor üzerinde iktidarın ne kadar etkili olduğu ortada.
    bu düzeyde bir kutuplaşma varken ve spora bu denli müdahale varken, karşı kutuptaki enes gelip bu takımda oynayabilir mi?

    muhalefet partilerini destekleyen sporcu için bu sıkıntı yaratsa da, engel olmaz. partiler, "sistem"e dahildir.
    ancak dün ülkeye çağrılan, bugün terörist ilan edilen birisi ve cemaati var.
    partiler bazında hiçbir meşruluğu yok.
    bu muazzam bir gerilim ve muazzam bir çatışma.
    bu çatışmanın taraflarını aynı masada toplayamazsınız.

    spor olarak bakalım olaya. ne demiştim siyaset ve futbol ilişkisi için ?
    öncelikle; bireysel olan, siyasal olandır.

    siyaset çatışmanın üzerinden kurulur. tıpkı futbol gibi. galatasaray-fenerbahçe, beşiktaş-anadolu kulüpleri*, fenerbahçe-trabzonspor gibi çatışmaların olmadığı bir lig düşünün. yürüyebilir mi? çatışma dediğimiz şey öyle kanlı bıçaklı savaşlar değil. dortmund'un bayern'e gif göndermesi bile, çatışmadır. en basitinden, spor yöneticileri ne der ? birlik olmalıyız. kulüpler birliği vardır mesela. birlik olma mesajı var ortada. birlik olunması gerekiyorsa, demek ki ortada bir çatışma var. çatışma olduğu için, insanlar "birlik" olmaya çalışıyor. futbol da, siyaset de çatışmalar üzerinden kurulur. siyasal anlaşmazlıklar, çatışmalardan doğar. anlaşmalar, çatışmaların olmasından dolayı olur.

    siyasal alan dinamiktir. daima çatışmalar, ayrışmalar, uzlaşmalar olur. bugün iyi olduğunla yarın kötü olursun. türkiye'nin siyasal durumunu hepimiz biliyoruz. dün iyi olduğumuzla bugün kötüyüz, dün kötü olduğumuzla bugün iyiyiz. biz trabzonspor'u daha birkaç sene önce 2010-2011 şampiyonu trabzonspor diye karşılamadık mı? o zamanlar aramız iyi değil miydi? bugün trabzonspor ile aramız nasıl? bir dönem uzlaşma vardı, şimdi çatışma var. dinamizm işte tam da burada.

    siyasal alan kamusaldır. siyaset arenasında olan her şey ama kuralların düzenlenmesiyle, ama ekonomik şekillerde, ama vize uygulamalarında, bir şekilde bizlere etki etmiyor mu? ediyor, bir şekilde ediyor. eh, yarın galatasaray-fenerbahçe maçı oynanacağı günün en önemli kamusal olayı olmayacak mı? ki uzun süre de gündemi meşgul edip kamusallığını belli edebilir. en basitinden, 2000 uefa kupası büyük bir kamusal olay değil midir hala? futbolda olan şeyler de kamusaldır. bir galatsaray-fenerbahçe maçı, nereden baksanız 50 milyon kişiyi etkiliyor türkiye'de. daha büyük bir kamusallık olabilir mi?

    bireysel ilişkilerde de iktidar, yetki mekanizmaları görülür. dolayısıyla siyaset vardır. kulüp yöneticileri de bu bireyler olarak, ilişkilerinde bu mekanizmaları kullanır. cumhurbaşkanı'nın adını neredeyse her gün sporla ilişkili yerlerde duyuyoruz. başkanlar ağzından düşürmüyor cumhurbaşkanını. siyasetin olmadığını söylemek mümkün mü?

    her organizasyon, iktidar ilişkisini doğurur. birileri ast, birileri üsttür. dolayısıyla ortada iktidar ilişkisi, siyaset vardır.

    siyaset, para üzerinden döner. ekonomik krizler iktidarları götürür, rejim bile değiştirir. bugün hangimiz futbolun para üzerinden dönmediğini söyleyebiliyoruz? ortada endüstriyel futbol kavramı varken hele.

    dolayısıyla iç içedir futbol ve siyaset. siyaset, bir şekilde, her şeyle iç içedir.
    çünkü bireysel olan, siyasal olandır.
  • 300
    kendisi oynamıyor diye milli takımın yenilmesine sevinen bir karaktere sahip olan oyuncu. istediği kadar başarılı olsun. türk ve türkiye düşmanı olduğu ittifak yaptığı kesimlere bakılınca çok kolayca anlaşılan ve atatürkçülere ve türk ordusuna kurduğu türlü kumpaslarla hainliği sabit olan bir cemaatin müridi olabilecek karakterde bir adamla dünya şampiyonluğu geleceğine daha önce olduğu gibi dünya ikincisi olmayı hatta başarısız olmayı yeğlerim. tabii bu tercih kişilik ve ilke meselesi. başarı için her yolu mübah sayanlar da kendisini milli takımda ister tabii.
App Store'dan indirin Google Play'den alın