resim
Elano Blumer
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:43
Uyruk:Brezilya
  • 1201
    türk futbol izleyicisinin, yorumcularının, en başta galatasaray taraftarlarının aslında futbola ne kadar eksik bir bakış açısıyla baktıklarını anlamamızı sağlamıştır son haftalardaki görüntüsüyle. bunda sadece yükselen formu değil, şekillenmeye başlayan "takım içi rolü" etkili olmuştur.

    ilk geldiği günden beri nedenini anlayamadığım bir şekilde cassio lincoln ile, alex'le hatta arda ile kıyaslanıyor. tabata'yı bile araya sıkıştıranları gördüm. ancak hep şu kapıya çıkıyordu elano yorumları; "yerine geldiği lincoln'ün 3 te biri bile değil". iyi de bu adamın yeni bir lincoln ya da bir alex, hatta hagi olduğunu kim söyledi ki. bunu çıkartanlar kendi kafalarında bir elano profili yarattılar ve onu görmek istedikleri şekilde gördüler. elano'nun kıyas edildiği oyuncular gibi tipik bir forvet arkası, serbest roldeki bir oyuncu olmadığını anlamaları aylar sürdü. belki de yıllar sürebilir onu da bilemiyorum. herkesin düştüğü yanılgı şu oldu elano ile alakalı olarak. özellikle lincoln'den boşalan pozisyon için gelinde (pozisyon diyorum ancak bu yabancı kontenjanı açısından) herkes ondan lincoln'ün yaptıklarını, gösterişli futbol, dribling, kısaca futbolun tamamen ofansif tarafını bekledi. uç bir örnek vermem gerekirse, milan'daki ronaldinho profiliydi beklenen. aslında lincoln'ün stili, oyun tarzı, saha içi rolü de ona yatkındı zaten. oyunun sistem ve taktiksel tarafından tamamen ayrıştırılmış, teknik direktörününün kendisine sunduğu sonsuz yetkiyle saha içinde büyük bir özgürlüğe, serbestliğe kavuşmuş bir oyun düzeni... ancak elano'nun durumu, oyun karakteri, gerek brezilya milli takımından, gerek donetsk'ten gerekse manchester city'den bildiğimiz üzere bu şekilde değildi. o, eşleştirildiği licnoln gibi, milan'lı ronaldinho stilinden uzak, daha dengeli tipik bir orta alan oyun kurucusuydu. kısaca lincoln, milan'dan ronaldinho ise, elano, yine milan'dan andrea pirlo'ydu. kale önünde yaratıcılığıyla sürekli arayan değil daha çok savunmanın hemen önüne gelip atakları başlatan, takımı yönlendiren gerçek bir saha içi lideri... bunu anlamak, elano'nun bir serbest rol oyuncusu olmadığını, milan'daki ronaldinho rolüyle bezenmediğini, zaten oyun karakterinin buna el vermediğini, onun bir pirlo, xavi tarzı bir orta alan oyuncusu olduğunun ayırdına varabilmemiz henüz yeni birşey. ki tüm bu kavram kargaşalarına dayanarak onun linolcn gibi bir yıldız olmadığını söyleyenlerde olmuştu. brezilya milli takımında oynamakta olan, sezon başından beri galatasaray'da forma giyen bir oyuncunun raolünü, stilini yeni yeni anlayabiliyor olmamız gerçekten çok enteresan. atom parçalanmıyor ortada, futbol basit bir oyun ve elano'da kabul edilmediği gibi işini harika bir basitlikle sunuyor şimdilerde.

    henüz bir ay öncesine kadar elano hakkında yazdığım bir entry, en beğenilmeyenlere girmişti. o zaman da kötü bir oyuncu olduğunu da söylememiştim hani. sadece kendisinden beklenenleri veremediğini, konsantre olmakta zorlandığını, sorumluluk almadığından dem vurmuştum. ki o zamanlarda da gerçekten öyleydi, gerçek bu. sadece maç içinde iki üç 50-60 metre ters top atınca herkeste bir "ohaaa" havası oluşuyordu. ancak bunlara alışık olmamız gerekirdi. ancak şimdilerde tipik rolünde, konsantre ve fizik gücü yerinde bir elano'nun takımın gerçek maestrosu olmaya çok yaklaştığı, galatasaray'ın yıllar yılı aradığı yeni oyun kurucu olma yolunda önemli adımlar attığını söyeleyebiliriz. işte bir iki ay önce elano'yu eleştirirken bunları yapabileceğini, hatta bundan bile çok daha fazlasını yapacak kapasiteye sahip olduğunu bildiğim için söylüyordum. bu söylediklerimi beğenmeyenler de ondan hala bir lincoln, alex rolü bekliyorlardı ki onların da sözüne gelmedi elano futbolu. ondan beklentilerim de tam bu yöndeydi ve onları da vermeye başladı. galatasaray yıllar yılı aradığıoyun kurucuyu buldu tezinden de "yeni hagi'miz" sonucu çıkartmasın kimse. onun için tugay kerimoğlu'nun bir üst kademesi olduğunu, ve günümüz futbolunda 10 numaraların oyun kurucu değil, daha çok serbest rol oyuncuları olduğunu söyelemek sanırım yanlış olmaz. çünkü ne lincoln ne de alex de souza oyun kurucu. kim bilir belki de istem dışı rol çıkartmıştır bu transfer. bir lincoln serbestisi beklerken yılların kanayan yarası, gerçek ön libero oyun kurucusunu bulmak piyangodan çıkmış gibi. kimileri hala onu lincoln ile kıyaslayabilirler. atış serbest.
  • 1209
    macta bosa cikmadan sakatlandigi ana kadar 2 gol tehlikesi yaratmisti. bir de bosa ciktigini düsündüm de, dehsete düstüm. belki atom mühendisi bile olabilirdi.

    bosa cikmamis ama adam iste, saga sola atmis topu. ama vereceksin abel76'ya 60 metre dribbling yaptiktan sonra nasil cakiyor 90'a o topu. ama iste (caps) türk (caps) genclerine güvenmiyoruz, elin brezilyalisina tonla para döküyoruz. o da napiyor? topu saga sola atiyor. yönetim uyuma!!

    p.s: bu entry agir ironi ihtiva etmektedir.
  • 1216
    yerde gördüğümde içimi acıtan futbolcu. ben galiba en çok bu adamı seviyorum nedense. tek talihsizliği lincoln'den sonra gelmesi oldu. lincoln'ü çok seven, bağrına basan ve hayal kırıklığına uğrayan* taraftar elano'ya aynı bedava sevgiyi vermedi. neyse yavaş yavaş kazandı allah için. keşke bir de futbolu bu kadar dengesiz olmasa, bir çok iyi bir durgun.
  • 1217
    oyundan çıktığında beni krizlere sokan futbolcu . iyi oynamış kötü oynamış böyle atıp tutmak kolay . ancak bu adamın oyundan çıktığı maçları açın bakın , ister beşiktaş maçına ister dünkü maça ister gaziantep maçına bakın . çıktığı bütün maçlara bakın , bu adam olmayınca takım hücuma çıkamıyor . bu yetmez gibi defansta yapamıyor . şöyle bir düşünün ; dünkü maçta ilk yarıda takım hazırlıksız yakalanacakken faul yapmıştır ve kartta görmemiştir . türkiye liginde top oynayan en tecrübeli orta saha oyuncusu , 2. kaptanımız ayhan akman'ı 15 yıl boyunca böyle bir girişimde bulunurken gördünüz mü ? ha çok masum bir futbolcu olur , faul yapmayan bir futbolcu olur anlayış gösteririm ancak bu adam http://www.youtube.com/...0IZWvuw&NR=1 böyle bir adam olunca 17 yıl boyunca hiç bir işe yaramadan böyle takımlarda oynayınca gözlere aldatıcı geliyor elano blumer . açın dünkü maçın ilk yarısını ve ikinci yarısını görün . yok öyle iyi oynadı , kötü oynadı , saçları kıvırcık bilmem ne .

    tarlasına giren fareyi kovalar gibi top oynayan futbolcular arasında öyle bellidir ki kalitesi formasını almak farz olmuştur neredeyse . büyük üstadlar haricinde* * * bu gözlerin izlediği aklıyla oyun oynayan süper futbolculardan biridir . iki metreye top atamayan adamların arasında 200 metre top atabilecek kapasitesiyle suratlarına işer onlara laf edenlerin . öyle mağlubiyet ardından carttı curttu iyi oynamıyor bilmem neyle olacak şey değil taraftarlık . muhakkak eleştiri olacaktır ancak isimlerini duymaktan artık tiksinmeye başladığım über örnekler olan xavi ve iniesta'yı alamayacağımız için yapılacak en doğru transferimizdir o mevkiye . mesih diye yere göğe sığdırılamayan bu iki adamı youtube'de izleyip bunları elano'dan beklemek saçmalıktır . barcelona'nın maçlarını izlerseniz oyunun kontrolünü ellerinde tutup pas yaptıklarını o nedenle bu iki adamın ayaklarında çok top tuttuklarını , yetenekleri dolayısıyla da oyuna katkılarının üst düzey olduğunu görürsünüz . ama elano'dan bu iki tip oyuncu beklemeyin artık yalvarıyorum , elano ayağında top tutan bir galatasaray oyuncusu değil , saten elano ayağında top tutan oyuncu değil . galatasaray'da barcelona değil allah aşkına şu iki takımı ve oyuncularını karşılaştırmayın .

    ne zaman ki elano çıkar keita ya da toure oyuna girer o zaman anlayışla karşılayabilirim ancak ayhan akman'ın hala oynadığı bu takımda ona dozajını aşan eleştiriler komiktir .
  • 1219
    herhangi bir sakatlığı bulunmadığında sahada 90 dakika boyunca tutulması gereken oyuncu. hele ki orta sahada ileri top atamayan bunun yerine sürekli sağa,sola,geriye dönen mehmet topalve mustafa sarp gibi oyuncularınız varsa. ben bu ligde 50 metre öteye adamın ayağının dibine topu bırakan çok az gördüm. elano'nun sayesinde galatasaray tek pasla rakip takımın ceza sahasına yayılabiliyor. brezilya'nın dünya kupasını ilk 4 içinde bitireceğini varsayarsak ve bu adamında bu takımda banko oynadığını düşündüğümüzde gelecek yıl transfer sezonu galatasaray için zor geçecektir. bu oyuncuyu takımda tutmak zor olacak.
  • 1220
    dün akşam maçtan çıkana kadar da pek bir katkısı yoktu aslına bakılırsa. ilk maçtaki enerjikliği ve arzusunu göremedim maalesef.
    ya o değilde hala iddia ediyorum, keita santrafor, arda solda, dos santos da sağda oynamalı. bu kadar zor bir durum olmasa gerek ortada. keita ceza sahasına şişirilen topları almak için ortaya çekiliyor zaten otomatik. arda sıfır katkı ile oynuyor hava toplarında. çek kardeşim arda'yı sola, çek santrafora keita'yı. koy sağa da ya caneri, ya da santos'u.

    şöyle bir diziliş göreyim yahu.
  • 1221
    galatasaray'ın 4-3-3 sistemin orta 3 lüsünde oynama kapasitesi olan tek adamdır mevcut kadroda. önümüzdeki sene acilen, arkasına taş gibi bir ön libero, yanına ise 2 yönlü yine taş gibi bir orta saha alınmalıdır. önümüzdeki sezonun transfer bütçesinin büyük kısmı burası için harcanmalıdır bu sebeple.

    (bkz: mahamadou diarra)*
    (bkz: hamit altıntop)*
  • 1222
    performansı hakkında kararı en iyi tribünler vermektedir. merak etmeyin tribündeki adam da az çok anlıyor futboldan. dün maça girerken eski açık sırasında alemin kralı geliyor tezahüratını duyduk, dedik takım sahaya çıktı. sonra arda turan çağrıldı, sonra da elano... ligin ilk yarısı neredeyse her maç protesto edilen adam kaptan'dan sonra tribüne çağrıldı, keita'dan da önce. sırf bu bile performansındaki değişimi gösterir, anlayana tabi.
  • 1223
    her ne kadar her maçta oyundan çıktığında midem sinirimden ağrısa da, rijkaard'ın her maç çıkarmasında bildiği bir şey vardır dediğim oyuncumuz.

    elano alışılagelmiş brezilyalı futbolculardan ciddi biçimde ayrılan bir oyuncu her şeyden önce. bu sene dünya kupasında oynamak istediği için midir yoksa m.cityde de böyle miydi bilmiyorum ama hakikaten enteresan bir brezilyalı.

    1- inanılması güç bir pas isabeti var her şeyden önce. uzun pasları takım arkadaşının ağzının içine atıyor. kısalar zaten onun için kıstas olamaz.

    2- kafasını kaldırarak ve bir çok oyuncudan daha iyi görerek pas atıyor. oyunu sürekli açıyor, rakip defansın ''buraya pas atması imkansız'' dediği yerlere milimetrik paslar atıyor. ama bunu artislik için yapmıyor, gerçekten rakibi tek ayak üstünde yakalatmak için yapıyor.

    3- fiziksel gücünü son limitlerine kadar zorlayarak mücadele ediyor. top kapıyor, alan daraltıyor, defansa bile yardım ediyor.

    4- tribüne oynamıyor, tafra atmıyor, oyundan çıktı diye kızmıyor, pas alamadığında küsmüyor, atletico madrid maçının hakemi bütün bir maç aleyhine düdük çaldığında bile tepkisini, sinirini kontrol edebiliyor. tam bir profesyonel.

    tüm bunları zaten hepimiz biliyoruz. ama bilmemiz gereken bir şey var ki, rijkaard da bunların hepsini biliyor. eğer ısrarla elanoyu 90 dakika oynatmıyorsa bunun mantıklı bir açıklaması olmalı. benim tek farkettiğim, elano arkadaşlarının da açıklarını kapatıp fazla efor sarfettiğinde sertleşiyor, biraz kontrolsüz müdahelelerde bulunuyor. kendini sakatlamasın veya kart sorunu yaşamasın diye çıkartıyor olabilir.

    dos santos'u oynatmak için elanoyu harcıyor diyenlere gerçekten inanamıyorum. rijkaardı beğenirsin beğenmezsin buna lafım yok. ama manevi oğlunu oynatmak için ateşle oynamayacak tecrübe, zeka ve kariyere sahip birisinden bahsediyorsunuz. kendi söylediğinize kendiniz inanıyor musunuz allah aşkına?
  • 1224
    resmi siteden alıntı;

    maçta bir pozisyonda aldığı darbeye bağlı olarak ayak bileğinin burkulması sonucu maçı tamamlayamayan ve tedavisine soyunma odasında başlanan elano blumer bugün ayrıntılı bir kontrolden geçirildi. sol bileğinde kısmi yırtık ve zorlanma tespit edilen elano'nun tedavisine devam edilecek.

    geçmiş olsun dilediğim futbolcumuz. bu sakatlıklar ocağımıza incir ağacı dikmeye devam ediyor. of ulan of. tam da en formda olduğu zamanında.
App Store'dan indirin Google Play'den alın