208
seneler önce gençlerbirliği spor kulübünün muhasebe bölümünde kısa süreli işe girmiştim. işsizlikten kurtulmanın verdiği mutlulukla, o dönem deli gibi kullandığım twitter'da "gençlerbirliği kulübünde, muhasebe biriminde işe başladım" diye bir tweet attım.
neyse efendim, bu duyumcuların babalarından, en eskilerinden biri; böyle müritleri falan olan bir abimiz "transfer gelişmesi olursa bana haber verir misin?" diye bir dm yolladı. kendisiyle daha önce takıldığım bir forumdan da tanışıyorduk. ayıp olmasın diye "öyle haber falan verebilecek bir yerde değilim ama duyarsam söylerim abi" dedim, geçtim ama bu fenomenimiz ısrarla, her gün, hatta günde iki kere, "transfer haberi var mı, harbuzi'yle görüşüyormuşuz" diye mesaj yolluyor. zaten çalıştığım iş inanılmaz sıkıntılı bir iş, o yoğunlukta bir de bu abimiz beni bunaltıyor. kendisinin uslubuna da ifrit olmuşum. niyetini de biliyorum, ego tatmin edecek, o sinirle, "yok abi, harbuzi'yle görüşmüyoruz ama hurşut'la anlaşmışız, kulüpler görüşüyor" yazdım, yolladım. "emin misin" dedi, "eminim hurşut kendi söyledi" dedim.
iki dakika sonra bu abimiz tweetlere başladı: "şu an sürpriz bir transfer haberi aldım"
tabi müritleri yıkılıyor, "kim abi ipucu ver" falan diyorlar. bizimki, "kaynağım adını söylememe izin vermedi, ama futbolcunun kulübünün yönetiminden birinden duydum" diyor.
aboo diyorum, neler oluyor. abimiz durmuyor: "şimdi başka bir kaynaktan daha doğruladım, transfer her an bitebilir. bugün yarın başkanla bir kez daha görüşecekler."
pes diyorum. ama abimiz durmuyor, yardırıyor: "gurbetçi bir futbolcu, şu an ankara'nın bir kulübünde oynuyor."
dm yolladım, "abi öyle bir şey yok, seni denemek için yazdım, neler paylaştın. ayıptır." dedim. aklınıza gelebilecek her türlü hakareti edip beni engelledi.
o günün gecesi bir tweet daha attı:
"başkanlar anlaşamamış, cavcav 3.5 milyon euro istemiş, transfer olmadı."
uzun lafın kısası, bu adamlara inanmayın arkadaşlarım. en iyi görüneni bile kolpa. iki üç gün sonra öğrenin, beyniniz bu adamlarla kirlenmesin. :)
neyse efendim, bu duyumcuların babalarından, en eskilerinden biri; böyle müritleri falan olan bir abimiz "transfer gelişmesi olursa bana haber verir misin?" diye bir dm yolladı. kendisiyle daha önce takıldığım bir forumdan da tanışıyorduk. ayıp olmasın diye "öyle haber falan verebilecek bir yerde değilim ama duyarsam söylerim abi" dedim, geçtim ama bu fenomenimiz ısrarla, her gün, hatta günde iki kere, "transfer haberi var mı, harbuzi'yle görüşüyormuşuz" diye mesaj yolluyor. zaten çalıştığım iş inanılmaz sıkıntılı bir iş, o yoğunlukta bir de bu abimiz beni bunaltıyor. kendisinin uslubuna da ifrit olmuşum. niyetini de biliyorum, ego tatmin edecek, o sinirle, "yok abi, harbuzi'yle görüşmüyoruz ama hurşut'la anlaşmışız, kulüpler görüşüyor" yazdım, yolladım. "emin misin" dedi, "eminim hurşut kendi söyledi" dedim.
iki dakika sonra bu abimiz tweetlere başladı: "şu an sürpriz bir transfer haberi aldım"
tabi müritleri yıkılıyor, "kim abi ipucu ver" falan diyorlar. bizimki, "kaynağım adını söylememe izin vermedi, ama futbolcunun kulübünün yönetiminden birinden duydum" diyor.
aboo diyorum, neler oluyor. abimiz durmuyor: "şimdi başka bir kaynaktan daha doğruladım, transfer her an bitebilir. bugün yarın başkanla bir kez daha görüşecekler."
pes diyorum. ama abimiz durmuyor, yardırıyor: "gurbetçi bir futbolcu, şu an ankara'nın bir kulübünde oynuyor."
dm yolladım, "abi öyle bir şey yok, seni denemek için yazdım, neler paylaştın. ayıptır." dedim. aklınıza gelebilecek her türlü hakareti edip beni engelledi.
o günün gecesi bir tweet daha attı:
"başkanlar anlaşamamış, cavcav 3.5 milyon euro istemiş, transfer olmadı."
uzun lafın kısası, bu adamlara inanmayın arkadaşlarım. en iyi görüneni bile kolpa. iki üç gün sonra öğrenin, beyniniz bu adamlarla kirlenmesin. :)
