galatasaray'ın başarısız olması, istikrarsızlığa sürüklenmesi için atanan kişi.
1427
bu otelcinin galatasaray'ı her sene istikrarsızlığa sürükleyen onlarca sidik torbalıdan hiçbir farkı olmadığı her geçen gün daha da ortaya çıkıyor. hepiniz aynı haltsınız.
1428
keşke teknik direktörlüğe hakan şükür'ü getirse. o sayede kayyum mayyum kurtuluruz belki kendisinden.
1429
oğlum bu adam bence istifa etti. ama imzayı, yanlışlıkla hamza hamzaoğlu'nun sözleşme fesih belgesine attı. hamzaoğlu arada kaynamış olabilir.
1430
hamza'yı gönderene kadar kendisinin istifa etmesi daha makbule geçecek olan kişidir.
1431
dengeoğlu'nu göndererek tarihi bir iş yapmış başkan. şimdi sıra kendi istifasında, istifa ederek galatasaray tarihine üst üste 2 işi doğru yapan tek başkan olarak adını yazdırabilir.
hamza hamzaoğlu'nun gitmesi hiçbir şeyi değiştirmez. kendisi de gitmelidir. ama gitmeden burak ve selçuk'u da uzaklaştırabilirse kendisini çok kötü başkandı fakat bir iki iyi şey de yapmıştı diye anabilirim.
1434
istifa da bir hizmettir, şimdi sıra sende dursun özbek! (bkz: #1832567)
1435
kulübü bu beyefendi değil yerli futbolcular yönetiyor. terim gittiğinden beri bu, böyle. şimdi yerlilerin beğeneceği bir td. bulmaya çalışıyor. biz hamza geldiğinde söyledik. ismarlama td. ile takım yönetilmez. kulüp yerlilerin oyuncağı oldu,sonumuz felaket dedik. sonra ne oldu yerliler kıyak sözleşmelerle yerlerini iyice sağlamlaştırdı. koca kulübün düştüğü hal budur.
1436
hamza hamzaoğlunu gondererek tarafatari yanina cekmeye calisiyor net.geldigi gunden beri hicbir olumlu hareketi yok.sosyal medyayi takip ediyosa zaten kendi de kendini galatasaray baskanligina yakistirmiyordur zaten. hamzaoğlunu da basarisiz oldugu icin degil bir nebze olsun mayis ayinda basarili olamazsak bak ben elimden geleni yaptim yine olmadi demek icin adami satmistir.dunyada hangi teknik adami getirirsen getir bu yonetimin basiretsizligine dayanacak hatta herseye ragmen savunacak tek adamdi hamza hamzaoglu.ondan once gitmesi gerekendi.bu yonetimle bu adamla calisacak iyi bir teknik direktör bulmak imkansiz su an.
1437
(bkz: sıra sende) en kısa sürede bu güzide kulübün utancı olan bu isim, layık olduğu şekliyle kendi otellerini yöneteceği günler her geçen gün daha bir yaklaşmaktadır haydi hayırlısı.
1438
geldiğinden beri yaptığı en güzel iş hamza'yı şutlamasıdır.
1439
allah'tan dileğim, galatasaray'a yaşattıklarını çekmeden ölmemesi. futbol bu diyip geçmek isterdim ama kendisi ünal aysal'ın izinden gidip en gereksiz zamanda teknik direktör ile yollarını ayırarak(kovarak) nankörlük etmiştir. ulan prandelli yollanır, anlaşılır. yenidir, istenilen futbol oynanmaz. başarısız olunur. kredisi olmaz. ama kredisi olan, başarı elde eden, o sırada başarısız olmayan bir hocayı yollamak, hem de ortada adam akıllı bir sebep yokken bunu yapmak ancak şu an buraya yazamayacağım kelimelerle ifade edilebilir şeyler.
ahımız var hocam ahımız diye sözlüğü siktiniz, fatih terim ve hamza hocanın ahı yüzünden 8. olduğumuz sezonları aramayız inşallah. söyleyeceğim her türlü beddua, ah, yine galatasaray'a dokunacak olduğundan susuyorum.
1440
uefa'nın sopasını gördü, transfer konusunda hamza hoca'yı kullandı. uefa işini çözünce de adamı sepetledi.
tam galatasaray genel kuruluna yakışacak tıynette sinsi ve ikiyüzlü bir adam. tebrik etmek gerek.
şimdi yeni gelen hocaya verir bütçeyi, yapar bir iki transfer.
sonra yarım kalan riva, florya işleriyle birilerini zengin eder. mecidiyeköy'e oteli dikip parayı cebe atar. göstermelik de bi basket salonu yapılır. hop, 3 sene sonra bir daha adı bile duyulmaz.
galatasaray mı? rivayı florya'yı kaybeder. borçlarıyla savaşmaya çalışır. sonrası allah kerim
1441
kendisini hiç sevmem ama kendisi kulübün ekonomik olarak en zor döneminde gelip hiçbir liselinin yapmadığını yaparak kendisinin hiçbir alakası olmayan borçları cebinden para koyarak ödemeye çalışan bir başkan. kulislerde dursun'un parasını bitirecekler dedikoduları sıkça dolaşmaktayken kendisi için galatasaray'a şöyle zarar verdi, böyle kötü şeyler yaşattı, galatasaray umurunda değil kendi prestijinin derdinde, allahtan dileğim yaşattıklarını çekmeden ölmemesi vs gibi açıklamalar yapılmasını hiç doğru bulmuyorum.
adam ünal aysal'ın yakıp bıraktığı ateşten gömleği duygun yarsuvat'tan aldı ve en kor haliyle giydi. kendi şahsi servetini galatasaray'da günü kurtarabilmek için harcıyor. kendi şahsi servetiyle ünal aysal'ın başkanlığı döneminde girilen transfer taksiti maaş komisyon borçlarını ödüyor adam. zaten cebinden para koymasa bu at hırsızını inan kıraç orada oturtur mu? parası suyunu çektiği an yada kulüp düzlüğe çıktığı an indirtecek başkanlıktan. kendisi büyük başkan değil, dahası yakışmıyor da. ama galatasaray için kişisel servetini harcayan bi adam, kulübün ekonomik durumu ve borçlarının nasıl ödendiği konusunda en küçük bir fikri bile olmayan 3 5 taraftarın şu saçma sapan ithamlarını haketmiyor.
bakın ben de sevmiyorum, yakıştıramıyorum da. ama kulübün nasıl bir bok batağının içinde olduğunu, dursun'un günü kurtarmak adına hiçbir liselinin yapmayacağı fedakarlığı nasıl yaptığını da görün. bi bok bilmeden kendi reklamını yapmak için başkan oldu yea gs umurunda mı demek ne kadar kolay.
1442
asıl işi şemsiye üretimi ve tamiri olan, fakat aynı zamanda hobi olarak şiir de yazmakta olan bir adam, bir gün yazmış olduğu şiirleri incelemesi için shakespeare’a gönderir, shakespeare şiirleri okur, sonrasında da adama şu ünlü cümlesinin geçtiği mektubu yazar.
“dostum siz şemsiye yapın, hep şemsiye yapın, sadece şemsiye yapın.”
ben de burdan izninizle sayın özbek'e seslenmek istiyorum.
"sayın özbek siz otel yönetin, hep otel yönetin, sadece otel yönetin."
1443
madem sezar'ın hakkı sezar'a fitil yandı yansın ortalık öyle ihale sağa sola yıkılıp günah çıkarılamayacak siz de gideceksiniz sizin de suçunuz var siz de başarısızsınız 3 kupalı hoca harcanan yerde pamuk ipliğine bağlısınız.
roma romalılarındır. bu taraftarın gücünü göreceksiniz.
hak etmediği yerde oturan galatasaray başkan'ı
1444
kendi söylediği sözlere bile itibar etmeyen başkan istemiyoruz. hamza en azından kendi söylediğinin arkasında durdu.
sıra sende başkan, bırak bu işleri.
1445
tüm fenerbahcelilere orgazm keyfi verecek bir karar alan. çoban galatasaray başkanına çoban diyorum zira kendisi yerli koyunu bile güdemiyor...
1446
sana ağız dolusu küfürler edip pilot olmayı çok isterdim. hiç mi bu camiaya rahat yüzü göstermeyeceksiniz. önce dürüst-albayrak, sonra hoca, sonra başkan değişimi artık klasik haline gelmeye başladı. ilk geldiğin gün de seni sevmediğimi söyledim, hala sevmiyorum. 1 haziran da istifa etmen gerektiğini söyledim, ağustosta söyledim kasımda yine söylüyorum. yeter artık yeter ya bir huzur verin taraftara.
1447
hamza hamzaoğlu'ndan sonra sıra kendisindedir, beceriksiz yönetimi ile beraber en yakın zamanda galatasaray'ın yakasından düşüp bir daha adı bu kulüple hiç anılmaz umarım.
1448
liselilere galatasaray adasinda yuzde 70 indirim yapsin hayat boyu galatasaray baskani seçilir. o kadar kopuk galatasaray uyeleri galatasaraylilardan. dursun bey de onlarin baskani. onlara yakisan biri.
1449
hamza hamzaoğlu hamlesi kendisine sadece zaman kazandırmıştır. kendisinin gideceği gün de çok uzak değildir. *
1450
eflatûn yani grekçe bilindiği haliyle plato sokrat'tan aktararak özetle şunu der. bir zümre içerisinde başkan, idareci, yönetici vs. olmayı insanlar şan, şöhret, para, kibir, kahramanlık gibi sufli nedenlerle isterler. erdemli insan ise bu işe özü gereği kendiliğinden talip olamaz. çünkü onun bu tarz hırsları yoktur. fakat "filozof kral" meydan bu adamlara kalmasın diye siyasete talip olur ve olmalıdır da.
şimdi bu hikayeyle sayın başkanı düşünelim. öyle zannediyorum ki galatasaray genel kurulu'ndaki ihtiyar abiler düşünce tarihine vakıftırlar. eflatun'u bizden öğrenecek değillerdir. o halde elini taşın altına koyup kahraman olmak için değil erdemli olduğu için galatasaray'ı kurtarmak isteyecek bir bilgemiz yok mu? bilemiyorum. kısa sürede seçime gidilmezse böyle bir babayiğitin varlığından fazlasıyla şüphe duyacağım.