2901
denge dengeoğlu ve cüneyt tanman ile çıktıkları yolda kendisini eleştirenler arasında önde giden, bayrak sallayan bir adamdım. geçen sezona futbol açısından baktığımızda, acemiliklerinden kaynaklanan beceriksizlikleri ve basiretsizlikleri ile yapılan eleştirileri sonuna kadar hak etti. ancak bazen, özellikle galatasaray sözlük gibi, daha okumuş (olduğuna inandığım) insanların var olduğu bir ortamda yapılan eleştirilere bakarak, sırf eleştirmek için eleştiren bir kitlenin olduğunu anlıyorum.
geçen sezon yaşanan futbol faciası sonrasında, futbol aklını kardeşi mehmet özbek'ten alarak, alp yalman ile levent nazifoğlu ikilisine verdi. o dönem entryleri açıp bakarsanız, "alp yalman yaşayan ölü, levent nazifoğlu da kim" gibi yazılar görebilirsiniz. yaşı kaç olursa olsun, galatasaray spor kulübünün, altyapısal olarak avrupa'nın önde gelen kulüpleri seviyesine çeken, kulübü borçsuz harçsız bırakan bir başkana "ölmedi mi?", "yaşayan ölü" dedi bir kısım taraftar. öncesi ve sonrası olarak ikiye ayırın, olanları gördük.
gelelim dursun özbek üzerinden riva ve florya projelerine. şu entry ile aslında detaylı bir açıklama yapmıştım (bkz: riva arazisi/#2042316). bir kere de dursun özbek özelinden yürüyeyim.
daha kısa olduğu için florya'dan başlayalım. caki101 tarafından da belirtildiği, okunursa öğrenilebileceği üzere 80 küsür dönümlük bir arazinin sadece 23 dönümü galatasaray'a ait florya'da. dursun özbek ve yönetimi tarafından genel kurul'a gelecek teklif (bugüne kadar yaptığı açıklamalar üzerinden yola çıkıyorum), stada daha yakın bir bölgede (sarıyer deniyor), 250 dönüm, tapusu galatasaray'a ait olan ve üzerine galatasaray tarafından istenecek koşulları haiz bir tesis inşa edilmesi karşılığında florya'daki 23 dönümün devlete geçmesi/satılması.
1) galatasaray, mevcudun 3 katı büyüklükte, florya'dan daha modern bir tesise sahip olacak
2) galatasaray 23 yerine 250 dönüm bir araziye sahip olacak.
caki101'den quote yapıyorum yine ama çok güzel açıklamış; bir grup taraftar var ki, mevcut türkiye düzeninde, etrafını kaplayan arazi senin değilken ve devlet ile papaz olduğun bir konuda 23 dönüm üzerinde inşaat yapıp acayip acayip paralar kazanabileceğini sanıyor. öncelikle şunu söyleyeyim; o imar iznini ver mez ler. mevcut iznini bile kaybedebilirsin; ha kazanırsın ama 10 sene sürer davası. bununla birlikte, "3. havalimanı" diye lanse edilen havalimanı, aslında atatürk yerine yapılan havalimanı. bir başka ifade ile, atatürk havalimanı yıkılacak. artık havalimanına yakın merkezi konum falan olayları yalan.
bu şartlar sağlanırsa bu teklifi reddetmek için gerizekalı olman lazım. üstüne basarak bir kere daha söylüyorum; aranızda 23 dönümden feragat et, bedavaya 250 dönüm arsa+üstüne kurulu tesis teklifini kabul etmemenin rasyonel bir açıklaması yok.
dursun özbek'in ifadeleri ve planı son derece mantıklı bu konuda.
riva arazisini şöyle açıklayayım; kulübün döner sermayesi, senede 40 m eurosu faiz olmak kaydı ile 60 m euro civarı kredi borcu ödeyerek işletmesel zarar ediyor. ödüyor, ancak faizler o kadar kısa vadeli ki (max 48 ay, ülkede böyle) daha bir kredi ödemesi tamamlanmadan yeni kredi alınmak zorunda kalınıyor ve borç makası kapanamaz hale geliyor. faiz ve kredi ödemeleri toplamda 5-10 m euro bandına çekilirse geçen sene yanılmıyorsam 23 m euro zarar eden kulüp, otomatik olarak 20-25 m euro kar eder hale gelecek. elbette bunun temel koşulu; riva'dan gelecek paranın asgari 800-900 milyon tl bandında olması. şöyle anlatalım; yaşamak için ferrari'ye binmen gerekiyor (nasıl bir hayatsa), ve aylık kredi ödemen 15 bin tl. aylık gelirin ise 13.500 tl. sen bu durumda, hali hazırda kullanmadığın bir evini satar ve kredi borcunu ödersen hem ferrari'ye biner, hem de hayatını rahatça idame ettirirsin. satmazsan, her ay açılan borç makası nedeniyle, bir de bakarsın ki borç-alacak farkın evin değerine ulaşmış.
dursun özbek'n de ifade ettiği gibi, riva'dan kısa - orta - uzun vadede gelecek 900 m tl'nin 100'm tl sinin arazi olarak kulübe kazandırılması şeklinde bir oylama yapılması durumunda yine rasyonel olarak bu teklife burun kıvırmak anormal bir harekettir.
doğru bir proje ve akla yatan bir planlama ile gelirse genel kurul'da istediği yetkileri alacağına inandığım başkan.
geçen sezon yaşanan futbol faciası sonrasında, futbol aklını kardeşi mehmet özbek'ten alarak, alp yalman ile levent nazifoğlu ikilisine verdi. o dönem entryleri açıp bakarsanız, "alp yalman yaşayan ölü, levent nazifoğlu da kim" gibi yazılar görebilirsiniz. yaşı kaç olursa olsun, galatasaray spor kulübünün, altyapısal olarak avrupa'nın önde gelen kulüpleri seviyesine çeken, kulübü borçsuz harçsız bırakan bir başkana "ölmedi mi?", "yaşayan ölü" dedi bir kısım taraftar. öncesi ve sonrası olarak ikiye ayırın, olanları gördük.
gelelim dursun özbek üzerinden riva ve florya projelerine. şu entry ile aslında detaylı bir açıklama yapmıştım (bkz: riva arazisi/#2042316). bir kere de dursun özbek özelinden yürüyeyim.
daha kısa olduğu için florya'dan başlayalım. caki101 tarafından da belirtildiği, okunursa öğrenilebileceği üzere 80 küsür dönümlük bir arazinin sadece 23 dönümü galatasaray'a ait florya'da. dursun özbek ve yönetimi tarafından genel kurul'a gelecek teklif (bugüne kadar yaptığı açıklamalar üzerinden yola çıkıyorum), stada daha yakın bir bölgede (sarıyer deniyor), 250 dönüm, tapusu galatasaray'a ait olan ve üzerine galatasaray tarafından istenecek koşulları haiz bir tesis inşa edilmesi karşılığında florya'daki 23 dönümün devlete geçmesi/satılması.
1) galatasaray, mevcudun 3 katı büyüklükte, florya'dan daha modern bir tesise sahip olacak
2) galatasaray 23 yerine 250 dönüm bir araziye sahip olacak.
caki101'den quote yapıyorum yine ama çok güzel açıklamış; bir grup taraftar var ki, mevcut türkiye düzeninde, etrafını kaplayan arazi senin değilken ve devlet ile papaz olduğun bir konuda 23 dönüm üzerinde inşaat yapıp acayip acayip paralar kazanabileceğini sanıyor. öncelikle şunu söyleyeyim; o imar iznini ver mez ler. mevcut iznini bile kaybedebilirsin; ha kazanırsın ama 10 sene sürer davası. bununla birlikte, "3. havalimanı" diye lanse edilen havalimanı, aslında atatürk yerine yapılan havalimanı. bir başka ifade ile, atatürk havalimanı yıkılacak. artık havalimanına yakın merkezi konum falan olayları yalan.
bu şartlar sağlanırsa bu teklifi reddetmek için gerizekalı olman lazım. üstüne basarak bir kere daha söylüyorum; aranızda 23 dönümden feragat et, bedavaya 250 dönüm arsa+üstüne kurulu tesis teklifini kabul etmemenin rasyonel bir açıklaması yok.
dursun özbek'in ifadeleri ve planı son derece mantıklı bu konuda.
riva arazisini şöyle açıklayayım; kulübün döner sermayesi, senede 40 m eurosu faiz olmak kaydı ile 60 m euro civarı kredi borcu ödeyerek işletmesel zarar ediyor. ödüyor, ancak faizler o kadar kısa vadeli ki (max 48 ay, ülkede böyle) daha bir kredi ödemesi tamamlanmadan yeni kredi alınmak zorunda kalınıyor ve borç makası kapanamaz hale geliyor. faiz ve kredi ödemeleri toplamda 5-10 m euro bandına çekilirse geçen sene yanılmıyorsam 23 m euro zarar eden kulüp, otomatik olarak 20-25 m euro kar eder hale gelecek. elbette bunun temel koşulu; riva'dan gelecek paranın asgari 800-900 milyon tl bandında olması. şöyle anlatalım; yaşamak için ferrari'ye binmen gerekiyor (nasıl bir hayatsa), ve aylık kredi ödemen 15 bin tl. aylık gelirin ise 13.500 tl. sen bu durumda, hali hazırda kullanmadığın bir evini satar ve kredi borcunu ödersen hem ferrari'ye biner, hem de hayatını rahatça idame ettirirsin. satmazsan, her ay açılan borç makası nedeniyle, bir de bakarsın ki borç-alacak farkın evin değerine ulaşmış.
dursun özbek'n de ifade ettiği gibi, riva'dan kısa - orta - uzun vadede gelecek 900 m tl'nin 100'm tl sinin arazi olarak kulübe kazandırılması şeklinde bir oylama yapılması durumunda yine rasyonel olarak bu teklife burun kıvırmak anormal bir harekettir.
doğru bir proje ve akla yatan bir planlama ile gelirse genel kurul'da istediği yetkileri alacağına inandığım başkan.
