• 51
    şöyle bir haber var.

    https://tr.sputniknews.com/...paign=URL_shortening

    onu geçiceksiniz. beşiktaş'ı, özellikle de fenerbahçe'yi kurtarma operasyonu olur bu. açık ara en az borç alacak farkı galatasaray'da.

    o zaman galatasaray'dan aldığınız mecidiyeköy ve riva arazilerini gerisin geri iade edin. bu olaya kesinlikle sessiz kalınmaması gerekiyor. ali koç neden erdoğan'ın yanına gitti belli oluyor şimdi iyice. her şeyi geçtim halkın isyan etmesi lazım buna.
  • 55
    kulüpler her türlü borcu yapsın, onlarca başkan yürüttüğü paralarla sülalesini doyursun, saçma sapan transferlerden gelen komisyonlar her türlü adamı zengin etsin, kulüp yöneticileri parasına para katsın... kısacası sadece kulüplerin borçlu gözüktüğü, gelen her insanın zengin olarak çıktığı bu kulüplerin borçlarını şimdi banka mı ödeyecek? millet asgari ücretinin yarısını vergiye, öbür yarısını da zamlara verecek; bu kulüplerin milyarlık borçlarından geçen senelerde kesilen milyonluk vergiler yetmezmiş gibi şimdide borçları silinecek.

    ölmüşüz de toprak atanımız yok.
  • 56
    ne tesaduf ki fener ve besiktas artik bataga dustugunde dusunulen rezalet.
    yillarca biz dahil bir cok kulup bunun sikintisini cekti hatta kapandi antep, eskisehir gibi.
    neredeydi o zaman akliniz?
    hatta daha ileri gidiyorum yuz yillik koca cinar fabrikalar batti gitti seyrettiniz.
    100 tane futbolcu zengin olacak diye yaptiklari olacak is degil.
    1 gram hakkim varsa haram olsun sizlere.
  • 57
    şayet böyle bir şey yapılırsa tam yapılsın. mesela devletin, kulüpleri zengin züppelerin havasını atıp, ünlenip sonrada kulüpleri batırıp kaçmasına da engel olması şart oğlu şarttır. bunun yolu da tek bir yasa ile olur. kulüplerin borçlarından ve harcamalarından yöneticiler birebir sorumludur maddesi her şeyi çözer. ondan sonra başkan adaylarını izleyin. kendi kulüpleri gibi özverili yönetmek zorundalar. sıkıysa yönetmesinler!
  • 58
    ciddi ciddi bu olayı "devlet bütün külüplerin borcunu karşılıksız kapatacak" gibi anlayanlar görüyorum. eh ne diyelim, gün gelir iş yaparsınız siz de devlet nezdinde işlerin böyle yürümediğini ve devletin karşılığını almadan hiçbir şey vermeyeceğini anlarsınız.

    burada devlet borcu sıfırlayıp hadi bak işine demiyor; borcu üstleniyor ve sen artık bana borçlusun diyor bir anlamda. o borcu da yapılandırıyor; dahası bundan sonraki bütçe reçeteni şekillendiriyor. yılda ne kadar harcama yapabileceğin ne kadar borçlanabileceğin karara bağlanıyor vs.
    bütün bunlar da senin şu andaki bilançonun ağırlığını göre değişen reçeteler yaratacaktır. yani bugün en kötü durumda olan fb ise, en zorlayıcı reçete zaten ona çıkar.
    her konuda olduğu gibi bu da hakkıyla uygulanırsa her kulüp için son derece olumlu bir uygulama olacaktır.
    tabi burada devletin altına girdiği finansman yükü nedeniyle vatandaşa binecek ilave bir vergi yaptırımı de beklenebilir, orası işin siyasi tarafına gireceği için bu sözlüğün konusu olmaktan çıkıyor.
  • 59
    kulüpler kredi kullanabilir, borçlarını yapılandırabilir, devlet garantör olabilir vs.. benim merak ettiğim ziraat bankası yıllık yüzde 20 ile para satın alırken kulüplere kaçtan bu kredileri kullandıracak? yıllık en iyi ihtimalle 20'den kredi kullanan kulüpler daha büyük batağa gitmeyecek mi? düşük faizle kullandırılırsa bu faiz maliyeti kimin cebinden çıkacak?
  • 60
    anladığım kadarıyla devlet kulüplerin borçlarını ziraat bankası aracılığıyla ödeyecek ve kulüpler bu tutarı yapılandırarak bankaya daha düşük faizle geri ödeyecek. yani klasik yapılandırma mantığı. aşırı finansal giderlerinden kurtulmak için esasında mantıklı bir hamle. ama elbette bundan sonrası için sıkı denetim şart. en azından galatasaray gelir-gider dengesine özelikle son birkaç senedir oldukça dikkat ediyor.

    gelgelelim bu projenin batma noktasına gelen fenerbahçe'yi batmaktan kurtarmak için geliştirildiği de ortada.
  • 64
    ülkedeki her şeyde olduğu gibi kısa vadeli bir çözümdür. fenerbahçe'yi kurtarmak içinse eğer hiç boşuna uğraşmasınlar. fenerbahçe'nin kısa sürede borçlara vereceği paranın kasada kalmasını sağlarlar, ali koç da ya el altından ya ffp'yi delerek 50-60 milyona transfer yapar, bu kafayla o transferler de patlar ve yeniden borç birikir. düşünülenin aksine ben en çok bize yarayacağına inanıyorum. bu kadar kısa vadeli borçla bile bu kadar iyi mali performans gösteren yönetime bir de bu kasa kolaylığı sağlanırsa çok rahatlarız. ffp sağolsun yüksek bonservis saçamıyoruz, devlet sayesinde borçtu oyuncuya para ödenemedi sıkıntısı da yaşanmayacak, bir de ortalama adamlara bile milyonlarca euro maaş vermekten vazgeçersek riva-florya satışı tam anlamıyla anlamlanacak.
  • 65
    özellikle bir kulübü kurtarmak için geldiğini düşünmediğim uygulama. buna bizim değil borcu olmayan kulüplerin itiraz etmesi daha mantıklı sanki.

    üstelik riva ve florya projelerinin yıllar içinde iyi kötü düzenli bir gelir getireceği, stad isim kullanım hakkından iyi bir gelir geleceği de hesaplandığında borç ödeme konusunda rahat bir galatasaray diğer rakiplerinden daha iyi bir konumda olacaktır.
  • 66
    yapılandırma falan hikaye. bir süre sonra kulüpler onu da ödeyemez. ödemez. devlet o borçları affeder. bakın görürsünüz.

    galatasaray dahil ülkede bu kadar işsizlik falan varken devletin imkanlarını buna tahsis eden, bundan faydalanan herkesin, her kurumu allah bildiği gibi yapsın. ulan ülke şu durumda, işsizlik, enflasyon almış gitmiş bizim tek derdimiz bu içine tükürdüğüm kulüpler mi? bunlara ayıracağın kaynak kadar ar-ge yatırımı yok koskoca türkiye'de. bu mu bizim derdimiz? futbolun da sporun ta içine tüküreyim.
  • 69
    arkadaşlar devlet öyle kuru kuruya kimsenin borcunu kapatmaz merak etmeyin. devletle iş yapmayı en iyi biz, yani galatasaray taraftarının bilmesi gerek. daha önce, devlet kurumlarıyla stad ve riva projelerinde beraber çalıştık. basın yayında bu olay, devlet galatasaray'a yardım eli uzatıyor gibi lanse edildi. ancak ne kadar zarar ettiğimizi burada defalarca konuştuk.

    şimdi ben kendi adıma senaryoyu yazayım buraya. devlet, bankaları aracılığı ile isteyen kulüplerin tüm borcu, faiz yükü çok fazla olan veya kısa vadeli olan borçlar kapatabilir. bunun sonucunda kulüp devlete, devlet bankası aracılığı ile borçlanmış olur. bunun karşılığında devlet kulüp yönetimlerine dışarıdan atama yoluyla borcun miktarına göre bir veya iki tane denetleyici yönetici yerleştirebilir. düşünsenize devlet olarak en büyük sivil toplum kuruluşu olan spor kulüplerinin yönetiminde birer ikişer yöneticiniz olduğunu. muazzam bir olay. (eğer bu atamada mevzuata uygun olmayan durum var ise mevzuat süratle değiştirilebilir).

    bir başka senaryo, tff kulüplere istediği cezaları verebilir. sesli düşünelim yine; mesela borç taksitini zamanında ödeyemeyen kulüpten puan silinebilir. hadi canım olur mu öyle şey demeyin. olur arkadaşlar. her şey yapılacak olan anlaşmaya bakar. büyük kulüpler zaten borca batık, bu ve bu tarz şartları olan anlaşmaları kabul etmek zorundalar.

    devlet bu iyiliği babasının hayrına yapmıyor. muhakkak ki kendi menfaatlerine de birşeyler olacaktır.

    konunun zamanlamasına gelecek olursak, bizim açımızdan mide bulandırıcı kabul ediyorum. ali koç'un saraya fenerbahçe spor kulübü başkanı sıfatıyla çıkması, galatasaray'ın mali yapısını diğer kulüplere nazaran düzeltmesi ve borç alacak farkının en az olduğu büyük takım olması vs. ancak bu yardıma en güçlü tepkiyi, kendi kendini döndüren anadolu kulüplerinin vermesi gerekiyor bence. onun dışında her şey teferruat. anlaşmanın detayları ortaya çıktığında devam edeceğim.
  • 71
    daha önce de bahsettiğim gibi ligin ayarlarını fenerbahçeleri için sıfırlama operasyonudur. #2571923

    borcu olmayan iyi yönetilen kulüplere de haksızlık yapıldığını düşünüyorum. resmen devlet eliyle haksız rekabet ortamı oluşturulmakta.

    madem böyle bir yapılandırma imkanları vardı o zaman keşke kulüpler ipin ucunu kaçırmadan yapılsaydı. o zaman şu an olacağı kadar ekonomik bir yük binmezdi.

    bir de başka bir açıdan bakalım bu konuya. acaba bu yapılandırmadan hangi kulüpler yararlanabilecek?
    eğer bu yapılacaksa amatör ligdeki takımlara kadar ayrım yapmaksızın uygulanmalıdır. alt liglerde asırlık kulüpler var ve 4 büyükler dediğimiz kulüplerin borçlarının yanında bit kadar kalacak kadar borçlarla sürünüyorlar.

    bir de madem devlet bu yükün altına girebiliyor o zaman vatandaşın kredi kartı borçlarını falan da yapılandırsın. zengin olmayan vatandaşların hepsinin kredi kartı borçlarını toplasan kulüplerin toplamının kaçta kaçı eder acaba?

    bu ülkede insanlar iş bulamıyor. bir gelirleri yok. bir de üstüne genel sağlık sigortası adı altında, sağlık hizmeti kullanmasa da her ay borçlanıyor. bu sebeple bile binlerce lira borcu olan işsizler var.

    şimdi gelip futbolda büyük borç yükünün altına girecekler. bunun acısı kimden çıkacak dersiniz?

    2019 mart ayındaki yerel seçimlere kadar hazırlanmakta fayda var çünkü sonrası çok zor geçecek biz vatandaşlar için belli ki.
  • 72
    5 yıllık vade gibi bişi okudum sanırım tüpçünün ajansında. bakkal hesabı yapmaya geldim. kriz dönemi diye hadi senelik yüzde 10 faizle yapılandırılsın borçlar.

    bizim 1.5 milyar borç var. toplam 2.25 milyara gelir. senelik 450 milyon yapar.
    beşiktaş 2.5 milyarda, toplam 3.75 yapar. senelik 750 milyon yapar.
    fenerbahçe 3.5 milyarda, 5.25 yapar.senelik 1.05 milyara gelir ödemesi.

    valla biz güzel güzel ödeyebiliyoruz. sıkıntımız yok. fenerbahçeyle beşiktaşın senelik gelirleri bu kadar yok. onlar düşünsün. ha devlet derki 10 senede de ödeyebilirsiniz bizim için gerek yok.
  • 73
    insanların anlamadıkları konularda bile yorum yapma zorunluluğu sebebiyle birçok farklı sosyal medya platformunda binlerce kişi yorum yapmış ama olayın ne olduğunu anlayan yalnızca birkaç kişi bulabildim. galatasaray sözlükte bile bu konu, "devletin kulüp borçlarını ödemesi" gibi bir durum olmadığı halde böyle bir başlığın altında tartışılıyor.

    devlet borçları ödemeyecek, borçları devlet bankaları üzerine alıp yapılandıracak. devlet bankalarının işi zaten şirketlere kredi vermek. devletten para çıkmayacak. senin cebinden de para çıkmayacak. kulüplerin ödedikleri faiz, yüksek faiz oranlarıyla kulüplere borç vermiş olan tefecilere gideceğine normal faiz olanlarında devlete gidecek. daha az borcu olana haksızlık olmayacak, fenerbahçe ve beşiktaş'a kıyak geçilmeyecek, fazla borcu olanlar zaten ölüm döşeğinde. rakiplerimiz bizden daha kötü durumda olduğu için bugün bırakın tefecilere olan borcunu çeviremeyenler batsın dersen, bir gün galatasaray da batar, meydan yandaş işadamlarının kulüplerine kalır. devlet borçları ödüyormuş, biz arazilerimizi boşuna kaptırdık diyenler ise tamamen boş konuşuyor.

    bu projeden en karlı çıkacak olanlar, kulüplere mevcut durumlarında artık faizini bile geri ödemeleri mümkün olmayan borçları veren "tefeci" bankalar ve finansal kurumlar olur, başka sektörlerde olsa batık sayılacak paralarını kurtarmış olacaklar. borçların faizi, yıllarca yüksek faizle kulüplerin kanını emen bu kurumlar yerine daha uygun bir faiz oranıyla devlete ödenirken, belki de bu sayede borçların tamamen ödenmesi sağlanacak. ancak şu anda zaten finansal olarak çoktan batmış ama cenazesi kaldırılmamış olan kulüpler, gelecek dönemde ağır mali kısıtlamalara gitmek zorunda kalacak, çünkü devlet tff aracılığıyla uefa'nın ffp uygulamasına benzer bir model getirecek. dolayısıyla bu projenin bir ödül olmadığını ve ağır borçlu kulüplerin sportif olarak ortadan kaldırılacağı bir süreci başlatacağını düşünüyorum. galatasaray bu projenin bir parçası olmayabilir, umarım da olmaz, sezon sonundaki bilançoda daha net bir fikir sahibi oluruz.

    bana göre bu uygulamaya çok daha önce başlanması gerekirdi. böylece galatasaray da dahil olmak üzere bu tefecilere yüzlerce milyon euro ödemek zorunda kalmış tüm kulüpler, bugün daha rahat bir durumda olurdu. ayrıca kulüpleri sorumsuzca yönetip borç sarmalına sokmuş olan başkanlar ise devletin mali denetimi altında engellenmiş olurdu.
  • 75
    konuşulacak çok şey var, söylersem tesiri olmayacak, sussam da gönlüm razı gelmeyecek.
    ama fikri hür, vicdanı hür bir vatandaş olarak üstadın şu mısralarını demeden de konuyu geçmek istemiyorum. büyük adammışsın tevfik fikret...

    verir zavallı memleket, verir ne varsa; malını
    vücüdunu, hayatını, ümidini, hayalini;
    bütün ferag-ı halini, olanca şevk-ı balini
    hemen yutun, düşünmeyin haramını, helalini.

    bu harmanın gelir sonu, kapıştırın gider ayak:
    yarın bakarsınız söner, bugün çıtırdayan ocak;
    bugünkü miğdeler kavi bugünkü çorbalar sıcak,
    atıştırın, tıkıştırın, kapış kapış, çanak çanak...

    yiyin efendiler, yiyin; bu han-ı pür-neva sizin;
    `doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!…`
App Store'dan indirin Google Play'den alın