resim
Cevat Güler
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:64
Uyruk:Türkiye
  • 104
    anadolu takımlarında çalışsa iyi iş yapabilecek seviyede biriyken görev almaması beni üzüyor açıkçası. cevat babanın başardığı iş gerçekten kolay değildi ama cevat baba bu işten alnı ak şekilde çıktı. sivasspor'un başına gelseydi servet yerine çok daha iyi olabilirdi, adam 6 hafta kala yüreğini koydu sonra bizi şampiyon yaptı ve antrenörlüğü bıraktı resmen.
  • 105
    sporcu performansı konusunda akademik çalışmaları olan abimiz. tee 2006 yılında galatasaray dergisi'ne verdiği bir röportajda futbolcuların birim kuvvet performansı ve oksijen kullanma kapasitesi konusunda numerik değerlerle karşılaştırmalar yapıp o dönem umutsuz bir ergen olan daniel tozser kişisini dumura uğratmıştır.

    tıpkı "ya hep duyuyoruz hocam nedir bu laktak testi" derinliğinde bir bilgiyle röportaja giden galatasaray dergisi ekibi gibi...

    2007-2008 sezonunun son 6 haftasında "kalli" feldkamp takımdan ayrılınca yardımcı antrenör burak dilmen ve kaleci antrenörü nezih ali boloğlundan oluşan bir koalisyon ile kalan son 6 maçta takımın başında sahaya çıkmıştır. artık yaşına hürmetten mi, olaylar oraya ittiği için mi, sanırım lisans sebebiyle teknik sorumlu olarak göründüğünden mi yoksa sade ve sadece "zico ağlar cevat güler" tekerlemesinden dolayı mıdır bilinmez tüm işi o yapmış gibi bir algı oluşmuştur.

    6 maçlık seride gelen 6 galibiyet ve fenerbahçe'nin puan kayıpları sayesinde 2 puan geriden başlayıp sezonu 6 puan önde tamamlamayı başarmıştık. ki içerde hem trabzonspor hem fenerbahçe'yi yenmek, sondan bir önceki hafta kazansa şampiyonluğu belki de elimizden alacak sivasspor deplasmanında 5-3'lük galibiyet falan büyük işlerdi.

    nitekim 2008 yazında bu başarının üzerine bir ara takımın başında devam etmeleri yönünde kamuoyu yaratılsa da doğru bir kararla michael skibbe'nin ekibiyle birlikte çalışmaya devam etmişlerdir.

    gerisi bizim topraklara ve bizim camiaya has abuk sabuk hikayeler işte...
  • 107
    eğri oturup doğru konuşalım. servet çetin'in önlibero oynatıldığı, 30 mart 2008 tarihli 0-0 biten gaziantepspor maçından sonra bitime 6 hafta kala fenerbahçe'nin 2 puan gerisine düşmüştük. şampiyonluğun zora girmesi nedeniyle 6 nisan 2008 tarihli gençlerbirliği deplasmanı öncesi adnan polat, florya'da yerli-yabancı bütün futbolcuları toplayıp şikayetlerini dinlemişti. bu gizli toplantıyı ahmet akcan feldkamp'a bildirince, feldkamp çok sinirlenmiş ve doğal olarak istifa etmişti. ahmet akcan da sonrasında istifa edip ayrılmıştı. 4 nisan tarihli bu çok ani yol ayırılığından sonra galatasaray yönetimi de 6 hafta + 1 yıllık sözleşme formülüyle o dönem ibb'nin teknik direktörü olan abdullah avcı'nın kapısını çaldı. görüntüde "etik değil" gerekçesi ile ancak gerçekte cesaret edememe sebebi ile avcı en büyük hayali olmasına rağmen florya'ya geri dönmeyi kabul etmedi. çaresiz kalan yönetimin tamamen göstermelik, tamamen sembolik bir şekilde ortaya çıkardığı teknik heyet de cevat güler-burak dilmen-nezih ali üçlüsü oldu. işin doğrusu bu. adnan polat defalarca açıklamıştır florya'da işin nasıl yürüdüğünü o dönem: polat ve sezgin 11'leri oluşturdular; hakan şükür, hasan şaş, ümit karan vb. futbolcular da florya'yı birlik&beraberlik içerisinde tuttular. cevat güler'in teknik olarak, taktik olarak, kalite olarak veya moral-motivasyon olarak kattığı pek bir şey olmadı florya'ya. ne 1-0 kazanılan gençlerbirliği, trabzonspor ve fenerbahçe maçlarında; ne 3-0 kazanılan ibb maçında; ne 5-3 kazanılan sivasspor deplasmanında; ne de 2-0 kazanılan oftaş maçında cevat güler'in ve ekibinin ciddi bir payı yok. varsa da 1%'den fazla değil.

    cevat güler üzerinden anlatılacak bir şampiyonluk hikayesi değil özetle 2007-2008 sezonu. kaldı ki cevat hoca bir sonraki sezon önceki skibbe'nin, sonrasında da bülent korkmaz'ın ekibinde yer aldı. frank rijkaard'ın haziran 2009'da göreve getirilmesiyle galatasaray'dan ayrıldı. 2009-2023 arası 14 senelik süreçte kendisinin ciddi bir teknik direktörlük kariyeri yok. muhtemelen böyle bir beklentisi de yok adamın çünkü 2008'deki şampiyonluğun kendisiyle çok da bir ilgisi olmadığını o da biliyor. hikayenin doğrusu bu şekildedir.
  • 109
    şampiyon olarak tamamladığımız 2007-2008 sezonunun son 6 maçında takımında adı yazılan futbol insanı.
    takımın teknik direktörü olmadığı malum ortadaydı. o günden bu yana bildiğim kadarıyla başka takım da çalıştırmadı.

    o dönemde hakan şükür, hasan şaş, okan buruk, ümit karan gibi isimlerin takıma ağabeylik yaparak şampiyonluğa uzandıkları söylenirdi. bana göre bu tez doğru.
  • 111
    her topluluk gibi futbol takımlarının da kendine özgü bir kültürü var. bu parayla pulla -en azından kısa bir zamanda- inşa edebileceğiniz bir kavram değil. yani kurucumuz ali sami yen' in "maksadımız ingilizler gibi toplu halde oynamak, bir renge ve bir isme sahip olmak ve türk olmayan takımları yenmek!” sözünün yıllar sonra uefa kupası'nda bir gerçeğe dönüşmesi -boş boş konuşan rakiplerin aksine- asla tesadüf değil. kaldı ki şöyle türk futbol tarihine bakıldığında daha önceleri de bir avrupa kupasına en çok yaklaşan takım galatasarayımız.
    galatasaray kültürünün futbol branşında bir başka görüngüsü de hepimizin bildiği, ligde son haftalara potada girmemiz halinde -büyük bir oranla- ipi göğüslediğimiz gerçeği. bizim açımızından epeyce kaotik olan 2001-2010 arası dönemde 2007-2008 sezonunda feldkamp' ın ayrılığı ile cevat güler'in başa gelmesi aslında hocanın künyesine bir şampiyonluk yazdırmış oldu. yani hoca iy bir insandır, iyi bir bilim insanıdır, iyi bir antrenördür; bir şey diyemem. lakin o sezon takımın başına son beş hafta ben bile geçsem o takım şampiyon olurdu. dediğim gibi bu bizim kültürümüz. o yüzden galatasaray gemisine binenler kariyerlerine epey başarı ekliyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın