Kariyer Sonu1576
kıvırcık saçlarıyla ve yaptığı şık hareketlerle gönüllerde taht kurmuş ve daha sonra ne kadar karaktersiz olduğunu belli etmiş futbolcudur.
cassio de souza soares lincoln
-
-
1577
-
1578transferi wikipedia'dan da teyid edilmiş eski futbolcumuz.
-
1579
-
1580her yetenekli oyuncunun futbol dünyasında iz bırakamayacağının, başka şeyler olmazsa yeteneğin hiçbir halta derman olmadığının ve olmayacağının canlı resmi olan futbolcu. futbolcu dedik ama napalım, nominasyonu böyle.
-
1581gelmesi için sitesine yazılar yazdığım, ümitle beklediğim ama ümitsizlikle giden, geri dönmesini istediğim futbolcu.
-
1582
-
1583gariptir yüzyüze görüştüğüm veya sürekli konuştuğum sözlük yazarlarının unutamadığı futbolcu. var bir hikmet. palmeiras maçlarını nerden bulur da izleriz bilmiyorum ama o'nu tekrar izlediğimde bu adam bizde de oynadı diye gurur ve mutluluk duyacağım. bakarsınız dünya kupasına bile çağırılır? yok ebesinin şeyi mi ali sami ?
(bkz: git gittiğin yerde mutlu ol linc) -
1584çok artist bir futbol tarzı olmasından kelli palmeiras'ta top ayağına geldiğinde heyecanlanmayacak bir futbolsever olacağını sanmıyorum. bak futbolsever diyorum. belki böyle anlaşılabiliriz.
-
1585
-
1586gitmiş ve ukdemi doldurmuştur. galatasaray transferinden para kazanacaktır muhtemelen.
yaptığı iyi-kötü şeyler mukayese edilirse çıkacak bir çok fikir vardır hakkında.
örneğin;
ben size derim ki '' al oğlum alttaki linke bak adam üç kere yüzde yüzlük gol pası vermiş.''
http://www.youtube.com/...;amp;feature=related
oyun kurmanın kralını yapmış. bu adam şimdi burada olsa oynar derim.
siz de bana dersiniz ki;
al oğlum alttaki fotoya bak;
http://i.radikal.com.tr/...4/fft5_mf137208.Jpeg
bu adam böyle karaktersizdi.
ben size;
''o hareketi yaptığı adam da gençlerbirliğindeyken el-kol yapmıştı''derim, siz de dersiniz ki;
lan oğlum adam kırık kol ile oynadı falan.
bu böyle sürer gider.
ancak bilinmelidir ki; bardağa dolu tarafından bakmayı çok zor beceren insanlarız. olayların iç yüzünü bilmeden sallamayı da severiz. bir kişi de çıkıp lincoln'ün takımdaki diğer arkadaşları ile ne kadar geçindiğini sorsun. kampa arkadaş getirdi diye ceza alan lincoln ve hakan şükür ikilisinden kral affedildi ve unutuldu ama hep lincoln'ün sorumsuzluğu yazılıp çizildi.
ribery olayında medya gazı, lincoln olayında medya gazı, kewell da aynı, arda desen psikolojisini bozdular. keita ipe gönderildi milyon euro ceza aldı basın tarafından.
kim inandı? taraftar.
kim gaza geldi? taraftar.
hürriyet dışarı diyen kim? taraftar.
türk spor basınından hoşnut olmayan kim? taraftar.
iki gün sonra lincoln'ün galatasaray'a zararı ...milyon euro diye g.tten sallama haber yapılınca inanacak kim? taraftar.
cassio de souza soares lincoln skandalı medyanın başarısıdır.
kendisinin en büyük hatası bu sezon başı kampa katılmak yerine takım araması olmuştur.
onun galatasaray'ı silmesine sebep olanlar kimlerdir acaba.
bilmediğimiz çok şey var, yalnız bildiğim de şudur; bu takımda olsa forması sabit kalırdı sezon başından bu yana. hem de kasaplara rağmen. zira bu kasaplar geçen sene de vardı. fakat lincoln oynuyordu. şimdi lincoln yok ama kasapların yeni kurbanları var, medyanın da...
edit: ümit karan dan daha disiplinsiz ve sorumsuz değildir. fakat medyada yazılıp çizilmesinin, galatasaray taraftarına kötü gösterilmesinin sebebi medyaya korku salmasıdır.
lincoln'ün tanımı herkes tarafında farklıdır. sorumsuz,dangalak falan. içimdeki tanımı;
fenerbahçe medyasına en çok korku veren galatasaray oyuncusudur ikincisi için bakınız;
(bkz: abdul kader keita) -
1587bardağın dolu tarafıymış.
ama artık ben çok sıkıldım bu lincoln muhabbetinden. her seferinde illa ki yeniden hatırlatma mı yapmak lazım. toka'ya ve diğer arkadaşlara hiç yakıştıramıyorum. bardağın dolu ya da boş tarafıyla ilgisi yok konunun. artık boş olmasının veya dolu olmasının bize yani galatasaray'a ne yararı var onu düşünseniz.
tamam futbolunu sevdiniz adamın, futbolculuğuna bir şey diyen yok zaten. varsa, kusura bakmasın futboldan da futbolcudan da anlamıyor derim.
ama lincoln konusu futbol konusu değil artık. lütfen aşağıdaki entryi bir daha okuyun.
(bkz: #275117) -
1588ağzımıza bir parmak bal çalıp gitmiş eski futbolcumuzdur, tıpkı süper mario gibi, tıpkı felipe gibi..
-
1589galatasarayımıza gelmiş en yetenekli futbolculardan, adamın ayağına top geldi mi keyif alıyordum. gönderilmesi için fbli medya ve diğer rakipler elinden geleni yapmışlardır ve muradlarına ermişlerdir. tabi ki kendi hataları da bunda büyük rol oynamıştır. ben iyi futbol oynayan adamı severim. son şampiyonluğumuzu kazandığımız 2007-08 sezonunda ç.rizespor ve 1-0 kazanılan a.gücü ve g.birliği maçında* getirdiği galibiyetler bile kendisini iyi hatırlamam için yeter. maalesef yeterince profesyonel değildi. yolu açık olsun.
-
1590yeni bir takımla anlaştığını duymamla birlikte içimin bir an burkulmasına sebep veren eski futbolcumuz. taraftarın taptığı futbolcu tipinle pek özdeşleşmezdi aslında. taraftar hem yetenek ister, hem mücadele, hem hırs, hem arma sevgisi ve tutkulu bir ruh ister bir futbolcusunu efsaneleştirmek için. en iyi örneği kuşkusuz hagi'dir. hagi'de hepsi vardı bu kriterlerin.
ama lincoln'e baktığımızda, daha çok yetenek kısmı ağır basıyordu, klas hareketleri, o pasları çalımları.. ama buna rağmen taraftar lincoln'ü çok sevdi. şu an severseniz sevmessiniz, ama lincoln'ün takıma olan katkısını ve taraftarın gönlünde kurduğu tahtı reddedemezsiniz.
o gittiğinden beri futbolun seyir zevkinde dahi bir azalma oldu benim için. belki kalbimizde ki yeri kewella doldu, ama lincoln'ün futbolunu özlemeyenimiz yoktur sanırım. biraz daha disiplinli ve özverili olsaydı bugün her şey çok farklı olabilirdi. hem kendinin, hem de yanlı basının karalama politikalarıyla galatasaray macerası son buldu linc'in. galatasaray'ın efsanesi olmak olmak varken, hem kendi egosunun hem de medyanın türlü dalaverelerinin kurbanı olarak ayrıldı tanrı'nın olmasını istediği yerden.
ne yalan söyliyeyim, özleyeceğim lan seni. futbolunu çok özleyeceğim lincoln. şimdi gideceğin takımda umarım yaşamazsın böyle sorunlar. kendinin, yeteneğinin farkına var biraz. harcama ve harcatma artık kendini, sev takımını, arkadaşlarını, taraftarı. ama bizim seni sevdiğimiz kadar sevilme olur mu? sevgi ne kadar büyük olursa, sonu o kadar hazin oluyor çünkü. -
1591transferiyle adını sol frame'de daha az göreceğim için sevindiğim futbolcu.
-
1592ne senle ne sensiz inan bu dert çaresiz dizeleri sanki kendisi için yazılmıştır. futbol oynamak istesin ortalığın anasını sever ama istemiyor abi bu adam yoksa gördüğü sevgiyi alex bile 6 yıldır fenerbahçe taraftarından görmedi.
-
1593beni gecenin bu saatinde üzen.. eski anilari tekrar hatirlatan bir nevi ex askimiz.simdi baska bir sevgili bulmus,mutlu olur insallah. ama kimse bizim onu sevdigimiz kadar sevmeyecek. baska derdim yokmus gibi icimi burktun be lin.ne hayallerim vardi.neyse bunlari simdi burada aciklamayayim.*
-
1594artık arkasından daha fazla güzelleme yazamadığım adamdır.bilen bilir ben çok severdim lincoln ü. öyle böyle değil. taaaa schalke zamanlarından başlardı ona sevgim.en sonunda gitti.
gittin.
yolun açık olsun lincoln kafan nerede rahatsa git orda oyna ve şov yap.
güle güle lincoln -
1595"kör ölür badem gözlü olur" atasözündeki kördür .
-
1596konuya oynadığı futbol açısından bakmamak gerektiğini düşündüğüm futbolcudur. zira futboluna kimse birşey dememektedir.
asıl konuyu bir mizansenle anlatmak gerekirse;
yıllarca peşinde koştuğun kız gibidir. her türlü haltı edersin yeter ki beni sevsin, beni tercih etsin diye. aslında onunda sende gönlü vardır çünkü paralısındır ama naz yapmaktadır. her türlü şaklabanlıktan sonra gün gelir paran sayesinde onu ikna edersin o da seni sevmeye başlar ve evlenirsin. ama görürsün ki hiçbirşey istediğin gibi gitmemektedir, sevgine karşılık alamamaktasındır. sürekli alış verişlerde paranı harcamaktadır ama konu yatağa gelince hep başım ağrıyor diyerek seni reddetmektedir. her akşam bir bahane bulmaktadır. anlarsın ki o seni gerçekten sevmemiştir o parana tav olmuştur, seni kullanmıştır ve seni sadece paran için tercih etmiştir. ona olan sevginden kör olan gözlerin bunun sonunu görmemiştir. ve en sonunda olan olmuştur günün birinde başka kocaya kaçmıştır. halbuki onun için her şeyi yapmış ve herşeyden vazgeçmişsindir. ama o kaçmıştır bir kere artık ne yaparsa yapsın o senin gözünde orospu olmuştur. o sevdasından öldüğün kız gözünde beş para etmeyen birine dönüşmüştür. -
1597
-
1598niye hala hakkında bu kadar entry girildiğini anlayamadığım eski futbolcumuz. tamam fena futbolcu değildi ama çok da abartmasak diyorum. gördüğüm en harika futbolcu muydu? hayır. bazı maçlarda göze çok hoş gelen asistleri oldu ama o kadar. bunlardan video yapacaksak sabrinin 3 sene önce 60 metre depar atıp aşırtmayla attığı golü koyalım real madrid ister.
yani demek istediğim biraz fazla abarttık sanki. onca maçını izledim, her omuzunu koyan topu alırdı bu adamdan. az küfretmedim, biraz istekli, biraz hırslı oynasın, biraz güçlü dursun sahada diye.
şu an elimizde olduğu için söylemiyorum ama elano' yu 10 kere tercih ederim lincoln' e.
futbola dair tüm bu yazdıklarım bir yana bir de adamlık vardır, ki bunun anlamı florya' ya girişte kocaman yazar.
hangimiz alex mi lincoln mü diye sorsalar lincoln deriz. biraz dürüst olalım. hem futbol açısından, hem de işine saygı bakımından.
uzatmiim, soğuk şehirlerdeki deplasmanlara gitmemesiyle bir halta yaramayacağını anladım. sonu da beklendiği gibi oldu.
yolu açık olsun diyeceğim, ama biliyorum ki olmayacak. çünkü palmeiras taraftarının bizim kadar sabırlı ve futbolcuya neredeyse aile fertlerine gösterdiği kadar sevgi gösteren bir taraftarı olduğunu sanmıyorum. -
1599gittikten sonra badem gözlü olmuştur. 67 maç oynayan adama neredeyse yeteri kadar şans verilmedi denilecektir.
-
1600
