burak yılmaz vs milan baros

• 51

  hiç düşünmeden baros derim arkadaş. hiç kimse burada istatistik çıkartmasın.
  
  alex vs hagi versusunda da alex'in istatistikleri daha iyi. ferguson'un da dediği gibi, istatistikler mini etek gibidir ama asil isteneni göstermez.
• 52

  birinin sakatlıktan dönüşü heyecan yaratmışıtır * diğerinin dönüşü çok ta etki yaratmamıştır.
• 53

  düşünmeden burak, düşünürsem baros diyeceğim versusdur. benim için forvetler 3 e ayrılır. birinci tip oyuncular,oyunu fiziği ile oynayan oyuncular bu tarz adamlar yaşı 30'u geçtikten sonra bariz düşüş yaşarlar. ikinci tip oyuncular, bu adamlar oyunu her daim aklı ile oynarlar bu tarz futbolcular için yaş pek de problem değildir baros gibi, gekas gibi, huntelaar gibi. gelelim üçüncü sınıf oyunculara bu adamlar da oyunu hem aklı hem fiziği ile oynarlar ve genelde dünya yıldızları bu kategoriden çıkar ronaldo, messi gibi zamanında eto, henry. sonuç olarak form geçici, klas kalıcıdır.
• 54

  burak da baros da tenisçi olmadığı için kazandıkları ya da kaybettikleri kupaları takımın geri kalanından ayrı değerlendiremezsin. futbol bireysel bir spor değildir. baros ağır sakatlıklar yaşamış, neredeyse küme düşmeme mücadelesi veren berbat bir takımda oynamıştır. burak tamamen yenilenen ve üst düzey bir takımda mücadele etmiştir. düşün partnerlerini adamın wesley sneijder, didier drogba'yla falan oynadı. tekrar ediyorum bu adamlar tenisçi değil ki kazandıkları kupalarla birbirlerine üstün gelsinler. ama bu iki oyuncuyu oyun yapıları konusunda kıyaslarsak sadece oyun zekasıyla milan baros epey bir fark atar burak yılmaz'a. tabii burak da atletik özellikleriyle üstün gelir.
• 55

  milan baros şampiyonlar ligi şampiyonluğu yaşamıştır.
• 56

  karşılaştırmayı yaparken karaktersiz çubuklu tosun'u göz önünde bulundurun, yoksa çok saçma sonuçlar çıkacaktır.
  
  kimse burak'ın katkısına laf etmiyor ama baros'u harcamak absürt komedi alanında oscar alır.
• 57

  burak bizle geçirdiği 3.5 sezonda 2 şampiyonluk, 2 türkiye kupası, 2 türkiye süper kupası, şampiyonlar ligi çeyrek finali, şampiyonlar ligi son 16 görmüştür de yahu o lig kupalarından biri muslera olmasaydı asla kazanılamayacak olan geçen sezonki lig kupası değil mi ya? ne bileyim taraflı tarafsız herkes bunu söylüyor da. bakıyorum şimdi burak'a mal edilmiş.
  
  ayrıca baros da lincoln, arda, kewell ile düzenli oynadığı sezon gol krallığını almış, ligi sallamıştı. takımın geri kalanı ne haldeydi onu da hatırlıyor musunuz peki? ortasahası, defansı kalecisi kimlerdi bu takımın? ayhanlar, barışlar, ali turanlar, leo francolar, aykutlar, servetler, mustafa sarplar, emre güngörler vs. tam bir toplama takım. üstü tophane, altı şişhane. teknik direktörler, skibbe, bülent korkmaz, hagi, rijkaard ** ayrıca lincoln bir sezon sonra takımdan ayrıldı. milan baros sakatlandı. dolayısıyla ortaya atılan keita ve kewell ile ne kadar düzenli oynayabilmiş baros? keita'nın olduğu sezonun büyük kısmında baros zaten sakattı. sakatken, dolayısıyla oynamıyorken nasıl kupa kazansındı? he sonra keita da bir sene sonra ayrıldı. adam o çok övdüğünüz kanatlar ve oyun kurucularla doğru düzgün oynama fırsatı bile bulmamış be kimi kandırıyorsunuz siz?
  
  bir defa olsun dürüst olun kardeşim. ben burak'ı çok seviyorum. o yüzden bence burak daha iyi de. anlayayım. ama kalkıp da saçma sapan şeyleri kıyaslayıp da baaak benim burak'ın ne kadar başarılı baros ise bir halt kazanamamış deme. sanırsın aynı şartlarda oynamışlar da bireysel olarak kıyaslayıp direkt sonuca ulaşmaya çalışıyorsun. sen o dönemi de bu dönemi de biliyorsun. kıyas tutar mı allah aşkına. dürüst ol.
• 58

  baros iyi bir bitirici olmasının yanı sıra basit üçgenlere de girebilen, topu iyi kontrol eden, top sürebilen bir adamdı. topsuz koşuları da çok üst düzeydi. çubuklu tosun sakatlamasa belki şu an bile 2. hatta 3. forvet olarak elimizde bulunabilirdi düşük bir ücrete. baros sadece gol atmazdı, takımı elmander veya necati kadar olmasa da elinden geldiğince ileride tutmaya çalışırdı. alır topu sağa, sola topla koşardı ara ara, pas açısı görürse denerdi veya köşelere gidip arkadaşlarını kendi bölgesine kaçırırdı, takımın yerleşmesini sağlardı. kendisindeki yetenekleri maksimumda kullanmaya çalışırdı yani. topu gücüyle saklayamıyorsa, driblingiyle süratiyle saklardı. zeki de futbolcuydu. ben baros'u daha yararlı buluyorum.
• 59

  futbolculuklarını karşılaştırma gereği bile duymuyorum baros' un avrupa' da yardırdığı yaşta burak daha eskişehirspor' da filan sürünüyordu. ama gelelim bir diğer noktaya, biri yarım sene boyunca oynamadan bedava parasını tıkır tıkır almış, sözleşmesi bitmesine 4 ay kala fesh edilmiş alacaklarını ise uzun vadede almaya devam etmiştir. kulübün bu günlerde çektiği mali sorunların, müsrifliğimiz dolayısıyla temel nedenlerinden biridir. bir diğeri ise en faydasız olduğu durumda bile kasaya 6 milyon kazandırmıştır. bu sebeple f/p olarak burak döver diyorum.
• 60

  biri forvet gibi forvet digeri onune top atinca gol atan ama baska hic bir seye yaramayan atarli ergen modunda takilan futbolcu.bence de gereksiz bir karsilastirma.