resim
Burak Yılmaz
Görev:Teknik Direktör
Takım:Kayserispor
Yaş:38
Uyruk:Türkiye
  • 10058
    sözlüğün yaş ortalamasından emin olmamakla birlikte tahminen en az 500 civarıgalatasaray maçı seyretmeyen kimse yoktur burda. varsa da bu girdiyi dikkate almasınlar.

    bu saydığım guruptaki hemen hemen herkes formsuz futbolcuyla formaya ihanet eden arasındaki ince çizgiyi maç içindeki yüz ifadesinden bile anlar. 3 kasım 2015 benfica galatasaray maçında gördüğü sarı kart ve hakemin vermediği kırmızı kart pozisiyonu, formaya ihanetten başka birşey değildir.

    ne kaçırdığı gollerde, ne de kendi oyun zekasının dışında yapamadıkları yüzünden kendisini hiç eleştirmedim. sadece burak yılmaz için değil, galatasaray tarihinde benim izledikleklerim arasındaki futbolcular içerisinden hiçbirini de sadece kötü oyunu yüzünden hain ilan etmişliğim yoktur.

    ancak gün itibariyle burak yılmaz'ın bu formayı giymeye hakkı kalmadı benim nazarımda. bakın teknik taktik hiç umrumda bile değil. hücümda top tutamıyormuş, kafa topuna çık(a)mıyormuş falan bunlar hocanın problemi.

    benim için esas olan;

    (bkz: bu forma kutsaldır nasip olmaz herkese)
  • 10059
    sakatlığı kafasından atamamıştır, o yüzden gergin ve ürkek. en önemli özelliği koşu atmak olan adam koşmaya korkunca çok göze batıyor tabi. burak kötü oynayabilir , birçok eksiği de vardır fakat burak kötü mücadele etmez , ediyorsa bir sebebi vardır. hem yeterince pozisyon hazırlayamadık kendisine hem de kendisi hala sakat. fiziksel olarak sakatlığı atlatsa da mental olarak atlatamamış. yazdık bu zor günde yine yazalım umut bulut'un olduğu takımın tartışmasız tek forvetidir. daha iyisi alınana kadar en iyisi bu. inşallah kısa zamanda toparlanıp mücadelesine devam edecektir.
    not: ergen değilim .
  • 10060
    hep savundum kendisini ama 3 kasım 2015 benfica galatasaray maçındaki oyunu hakikaten akillara zarardi. bir kisi, herhangi bir kisi, herhangi bir futbolcu bir takimi ne kadar eksik oynatabilirse o kadar eksik oynatti. hicbir olumlu hareketi olmaz mi bir oyuncunun? burak'in yoktu. inanilmaz bir sey bu. en kotu oynadigi gunu dusunun, o gun bile bir oyun oynamistir burak ama lizbon'da onu bile yapmadi. ustune sacmasapan bir sari ile takimi madrid'de yalniz birakti. aslinda ilk devre eliyle aldigi pozisyon dolayisiyla net sekilde kirmizi gormesi gerekirdi ve arttiriyorum, keske gorseydi. hakikaten olacak sey degil.
  • 10062
    kendisinin west ham'a 10 milyon avro gibi gayet tatminkar bi ücrete transfer edilmemesi galatasaray'ın son yıllarda verdiği en saçma kararlardan biridir. burak galatasaray'daki miyadını doldurmaktadır ve yeni bi heyecan, yeni bi başlangıç kendisi için de iyi olacaktır. ayrıca galatasaray'ın da transferden para kazanmaya mutlak ihtiyacı vardır.

    umarım west ham devre arasında kapıyı tekrar çalar ve burak galatasray'a para kazandırarak yoluna premier ligde devam eder.
  • 10065
    (bkz: çöp)

    hadi artık burak fanı arkadaşlar, içinizden itiraf ettiğinizi biliyoruz ama bir de açık açık söyleyin şunu. bu adam gibi forvetlerin devri geçmiştir. hoş kendisine bırakın forveti, ne kadar futbolcu denir o da ayrı ya neyse. allah bizden bam'ı kurtardı "bu" ikilisini verdi anasını satiym. *

    günümüz modern futbolun forveti gezgindir, topla arası iyidir, çalım atar, dripling yapar ve gerektiği zaman açık oynar. 90'ların 2000'lerin forvet tipi burak gibi ayağına top isteyen tarzda forvetlerdi ve artık onların hükmü kalmadı. çünkü artık takım oyunu önemli ve bir forvet takım oyununu baltalamayacak, o oyuna ya seve seve ya seve seve katılacak ve katkı yapacak.

    kendisinin karakter açısından da sıkıntıları olduğunu düşünüyorum. takım şampiyonlar ligi'nde çok önemli bir benfica deplasmanına çıkıyor 3 kasım 2015'te ve sen yine hiçbir halt yapamadığın gibi takımı nerdeyse 10 kişi bırakayazıyosun. hiç sallamıyorsun maçı. şükür ki hakem es geçti o pozisyonu amk.

    devre arası sanmıyorum ama bu yaz mutlaka kendisi ve kendi gibi diğer çöplerden kurtulmalıyız. gerçekten dayanılacak hal bırakmadı bu adamların tripleri.
  • 10066
    forvet değildir.

    ama kötü forvet oldugu için değil , bu adamın mevkiisi bence forvet değil. adam sırt dönük oynayamıyor. en önde oynayarak ta olmuyor. bu adamın geride oynaması lazım. forvet arkası ya da sağ açık. oyunu , topu ileride tutarak arkadaşlarına alan açma becerisi yok. onu bir tek, akan oyun içerisinde ceza sahasına kaçırarak faydalanabiliriz. hava üstünlüğü , fizik gücü, mücadele gücü olmayan bir adamı ileride tek forvet oynatmak, aynı hatayı yapıp farklı sonuçlar beklemekten başka bir şey değil.
  • 10067
    sebep sonuç ilişkisi bakımından yaşadığı düşüşü mario balotelli'ye benzetiyorum.

    balotelli ilk parladığı zamanlar tekniği iyi ayağı düzgün bir forvet oyuncusuydu. hatta 4 3 3 ün sağında oynadığı oluyordu. sonra zamanla stoperlerin kucağında oynayan temaslı oyunu seven bir santrafor haline geldi. bıunu kendisinden hocaları mı istedi yoksa kendisi ben stoperle sürekli temaslı oynamalı onu fiziğimde alt etmeliyim diye saçma bi egoya mı kapılıp böyle bi oyuncuya dönüştü bilemem ancak kendisi bu tarz bi oyuncu olmadığı için bu dönüştüğü yeni oyuncu kendisinin kalitesini düşürdü.

    burak yılmaz da 2013 yılına kadar hep rakiple temassız oynayan, rakibe kendini unutturan rakibin hatasını kollayıp boşluğu bulduğunda ansızın pozisyona girip golü bulan bir forvet oyuncusuydu ki şampiyonlar liginde attığı 8 gol schalke'ye attığı enfes goller hep bu dönemine ait.
    sonra drogba gelince sol kanatta buldu kendisini ve sol açıktayken ne kadar yeteneksiz bir oyuncu olduğunu fark etmesi, kaçırdığı goller bir özgüven sorununa sebep oldu.
    ama asıl sorun drogba gittikten sonra baş gösterdi. burak yılmaz kendisini gol kralı yapan zirveye çıkaran o eski burak yılmaz'ı unutmuş, kendisinin sol kanatta oynamasına sebep olan drogba stili oynamaya başlamıştı.

    drogba stilinden kastım şu. stoperlerin kucağında bekleyen, top geldiğinde onlara fiziksel üstünlük kurarak alt etmeye çalışan bir oyuncu haline gelmeye çalışmak. ancak burak'ın ön liberodan forvet arkasına, forvet arkasından sağ açığa sağ açıktan forvete evrilmesi zaten 25 yaşını bulmuştu. kendisinin fiziksel özellikleri ve sırtı dönük oynama becerisi bu oyun stiline hiç müsait olmadığından git gide kalitesi düştü.

    sonuç olarak burak yılmaz da balotelli gibi kendisini golcü yapan oyun stilinden vazgeçip başka bir oyuncuya dönüşmeye çalışınca sıçmıştır.

    not: burak yılmaz'la balotelli'yi kıyasladı, drogbayı kıyasladı vs gibi muhabbetler yapan okuduğunu anlama özürlü ergenlere yada kasti olarak çarpıtanlara çok ağır küfrederim.
  • 10069
    kendisi hakkında detaylı analizi hali hazırda (bkz: #1773533) yapmış olmakla birlikte, son dönemde düşen performansı ve oyun içi etkisizliği nedeniyle bir kere daha yazma ihtiyacı hissettim.

    öncelikle burak yılmaz forvet değil golcüdür. lan ikisi de aynı şey diyenler için baştan söyleyeyim, ikisi de aynı şey değil. mesela wayne rooney, diego costa, robert lewandowski, luiz suarez net şekilde forvetlerdir. topu alan, tutan, saklayan, akıllı şekilde tuttuğu topu takım arkadaşına atan ve sonrasında esas işi olan gol atmak için doğru yere giden adam forvettir. bunları layıkıyla yapamayan, sadece gol atabilen adam ise golcüdür. mario jardel, tanju çolak, filippo inzaghi misal veriyorum, bu adamlar golcüdür. gerçi jardel biraz ayrılıyor bu ikiliden pas alışverişi açısından ama olsun.

    4-2-3-1 taktiğinde oynuyorsan ve içeri penetre edip rahat gol atabilen adamların yoksa (ronaldo, messi, hazard, bale vb.) ihtiyacın olan adam forvettir, nitekim oyun yapısı içerisinde orta saha (göbek) topu kanatlara atarak değil, daha ziyade forvete atarak kendini öne çıkartacaktır.

    galatasaray'da yukarıda bahsettiğim tip kanat oyuncuları maalesef yok. hal böyle olunca, şişirilen topu alamayan, atılan topu ayağında tutamayan, kendi ekseni etrafında dönmek için 3 metre alana ihtiyaç duyan, doğru zamanda doğru adama doğru pası atamayan ve takımın önde baskı kuracağı anda rakibe yaptığı 10 baskının 9'unda net rakibe faul yapan bir adam olan burak'ın etki verememesi sürpriz değil. çünkü burak golcü. golcü olmasına rağmen gol vuruşu da tanju, inzaghi ve jardel kadar keskin değil. onlara göre tek farkı golcü oyuncu genellemesine göre hızlı olması.

    burak'ın bu eksikliklerini daha geldiği gün söyleyen bir adam olmama rağmen, bu konuda kendisinin ne kadar haklı/haksız olduğunu tartışırız. nitekim gol koklayabilen bir adam ve bu ülkenin hocaları bilmem kaç yaşına kadar bu adamı kanatta harcadılar. oysa başında forvete koysalardı ve forvet nosyonu ile yetişmiş olsa idi bugün burak da farklı yerlerde olabilirdi.

    burak'ın savunucuları attığı gol rakamını gündeme getiriyor. adam atmıyor demiyoruz biz de zaten. önceki analizimde de belirttiğim gibi burak atıyor ama takım ne yapıyor? burak'ın takım golleri üzerinde ne etkisi var? buna da bakmak lazım. geçen sene gol yollarında kısır geçen bir sezon olmasına rağmen youtube da burak ve umut'un kaçırdığı gollere ilişkin videoları izlediğimizde aslında takımın çok net gol pozisyonları hazırladığı ancak forvetlerimizin harcadığını görüyoruz. öte yandan yine analizde verdiğim rakamlara bakıldığında, burak gelmeden önce daha adaletli bir gol dağılımı olmasına rağmen takım olarak daha çok gol atıyor, istasyon olabilecek bir forvetin bulunması halinde uzaklaştırılan toplar doğrudan atak olarak dönmediğinden daha az gol yiyor olduğumuzu net şekilde görüyoruz.

    basitçe anlatmak gerekirse, burak sezonda 20 gol atıyor, 5 asist yapıyorsa, burak'ın takım gollerine yaptığı etki (indirilen top, asist öncesi pas, adamın önünü boşaltma vb. gibi sair hususlar birlikte) 27-28 falandır. öte yandan 15 gol atıp 5 asist yapan bir forvetin takım golü üzerindeki etkisi 30-32 civarındadır.

    bu nedenle burak'ı yanında rakiple boğuşacak ve defansın arkasına sarkacak bir forvet olmadığı sürece etkili olması pek mümkün olmayan oyuncular arasına sokmamız lazım. tek forvet oynadığımıza göre de kendisini isteyen varsa gönderip, yukarıda ve analizde saydığım özelliklere asgari nispette sahip bir adam almamız lazım. bu adam da kesinlikle oumar niasse değil.
  • 10070
    sözlük genelinin kendisi hakkında gerçekleri görmesine ayrıca sevindiğim, tesadüfen futbolcu olmuş kişi. peki neden hep ben bunu söylüyorum?

    şöyle düşünün. muhasebeci olarak bir kurumda çalışan ama toplama yapamayan adam ya da metin yazarı olarak çalışan ama imla kurallarından habersiz bir kadın veya berber olarak çalışan ama her seferinde müşterisinin ensesini yamuk kesen herhangi bir insan olabilir mi? olamaz tabi ki. ama bizim ülkemizde oluyor malesef. işte burak yılmaz da böyle. pas verince topu kontrol edemeyen, ettiğinde topu muslera'ya kadar sektiren. çoğunlukla dribling yapamayan, yaptığı zaman topla ya taca ya auta çıkan veya rakibine çarpan gübre çuvalı gibi yere düşen, sonra da faul bekleyen. rakibine pres yaparken dengesini sağlayamayan ve çoğunlukla faul yapan. çoğu zaman yanındaki arkadaşına pas veremeyen çünkü verirken ya kazmalığından hedefi tutturamayan ya da bariz belli ettiği için rakibin kolayca araya girmesine sebep olan bir oyuncu burak yılmaz.

    bu saydığım özellikler bir futbolcunun, lisans verilirken temel olarak yapması gereken şeyler değilse nedir? kim bunları yapamayan birisine lisans verir? siz toplama yapamayan adama diploma verir misiniz? işte benim demek istediğim de tam olarak bu. yazık bu kulübe, bu adamlara verilen paralara yazık. burak ve burak gibi sayısız gereksiz futbolcuya öyle paralar bayıldılar ki zamanında kulüp artık iflas noktasına geldi. ve ısrarla aynı hataları yapmaya devam ediyor.

    bir gün olur, birileri gelir bu işleri toparlar belki ama biz görür müyüz, bundan ciddi şüpheliyim?
  • 10071
    - 2 sene üst üste gol kralı olmuştur.
    - şampiyonlar liginde ronaldo ile gol krallığı yarışına girmiştir.
    - öyle ya da böyle 4 büyük takımda oynamıştır.
    - trabzonspor'un çalınan şampiyonluğunun baş mimarlarından olmuştur.
    - milli takımda banko oynuyor.

    bu saydıklarım tek başına belki çok bir önemi yok ama hepsini topladığınızda bir anlamı olsa gerek.

    zamanında malum zatın meşhur 'tesadüf' sözüne bozulurduk şimdi ise ona benzer olduk malesef. herşeye tesadüf, şans, bal, kader kısmet demeye başladık. burak yılmaz tesadüfen futbolcu olmuş olsa da çok çalışarak ordan burdan gönderilmesine rağmen kendisini toparlayarak galatasaray'da hali hazırda oynamaktadır. galatasaray'da olmasa bile muhtemelen lazio'da oynuyordu ya da bilic'in takımında. gitseydi de tesadüfen oralara gidecekti zaten.

    3 senedir sözlükteyim ilk defa burak'ı savunuyorum yanlış hatırlamıyorsam. gitmesini isteyenlerdenim ancak emeklerine de duyarsız kalamam. öyle ya da böyle 4 senedir sınırlı yetenekleri ile formamızı terletiyor. bu kadar da itin götüne sokmamak lazım.
  • 10072
    kendisinin futbol tarzını açıkçası ben beğenmiyorum. galatasaray bu tarz bir forvetle ne kadar ileri gider, bilemiyorum. ben 20-22 yaşındaki belirli yetenekleri olan bir forvetle 4-5 sene gidelim isterdim mesela. bu 20-22 yaşında biri olmasaydı revaçta olan anthony modesteile de olabilirdi mesela. bize her şeyi belirli seviyede yapan ve bunları zamanla geliştirebilecek bir forvet lazım kanımca. kendisi 20 gol atmasa da olur. 13 gol, 7 asist ile pekala 20 golden efektif bir futbol oynayabilir forvet bana kalırsa. yani suç burak'ta değil bence, burağın oyun tarzının bizim seviyemiz ile uyuşmaması sorun bence.
App Store'dan indirin Google Play'den alın