• 703
    https://www.youtube.com/..._channel=Galatasaray

    1-fatih hocanın istediği hemen hemen bütün futbolcuları aldılar.
    2-basketbol takımını a.ş haline getirip çok önemli bir sponsor buldular.
    3-stadyum isim hakkı konusunda verdikleri sözü de tutacaklar gibi görünüyor.

    sırf bu 3 madde bile, kendilerine karşı büyük bir saygı oluşmasına yeter. sadece bu da değil, mesela her ay değerlendirme yapmaları, şeffaf olmaları(transfer maliyetlerini söz verdikleri gibi açıklamışlardı) ve hiçbir polemiğe girmeden işlerine bakmaları gerçekten çok önemli.

    aslında bir türkiye gerçeği olarak, verilen sözlerin tutulmaması gerekiyor çünkü alışık değiliz, bünyemize ters...

    neyse, şaka bir yana kendilerine her daim başarılar diliyorum. inşallah böyle devam ederler.
  • 704
    kendilerini bir konuda eleştireceğim, taraftarımız gereksiz gibi görse de fazlasıyla önemli bir konu. ali palabıyık'ın 4 hafta dinlendirileceği konuşuyor. isterlerse 400 yıl dinlendirsinler ali palabıyık umurumda değil ancak galatasaray'a kıyak yaptığı için gibi bir algı var. aynı algı beşiktaş'ın çocuğu serkan çınar için de yapılmıştı. televizyon desen her taraf fb yada bjk amigoları ile dolmuş. 3 ekim 2021 çaykur rizespor galatasaray maçı mesela ne ilk goldeki faülü ne de rizeli oyuncuya çıkmayan kırmızı kartı ne de penaltı kırmızı kart kararının skandallığını konuşan yok. herkes diagne 3 kişiye faul yapıyor muslera atılmalıydı falan tarzı şeyler söylüyor. bu algılar ile savaşmalıyız. savaşmayınca ne oluyor? rakiplerimize fahiş kıyaklar yapılırken kollanan takım etiketi bşize kalıyor, bütün anadolu takımları bizden nefret etmeye başlıyor ve en önemlisi ise biz bir haksızlığa uğradığımızda insanlar onlar zaten bunu haketmişti falan diyorlar. dolayısıyla bu böyle devam etmemeli.
  • 705
    https://twitter.com/...784682864406532?s=20

    fenerbahçe ile olan muhabbeti tam olarak çözemedim.

    ali koç başkan olduğundan beri fenerbahçe'nin:

    - kulüpçe fatih terim'le uğraşmasını mı,
    - yöneticilerinin kendi maçlarının çıkışında, basın toplantılarında galatasaray maçlarını konuşmasını mı,
    - her kazandığımız maçın ardına "futbolda kara gece" temalı paylaşımlar yapmasını mı,
    - jk ile bir olup kulüpler birliği üzerinden galatasaray'a karşı tff'ye ve hakem kuruluna ültimatom vermesini mi,
    - oğulcan davasını sürekli kaşımasını mı,
    - galatasaray'ın talip olduğu her oyuncuya salça olmasını mı,
    - galatasaray'la yapacakları maçlardan önce ve sonra yıldızları kullanmamasını mı,
    - her yöneticisinin çıkıp ampır ampır konuşarak galatasaray'a fetöcü imasında bulunmasını mı,

    ve dahi aklıma gelmeyen sayısız terbiyesizliği mi sayayım?

    bunlar 10 sene önce olmadı, son üç sene bilfiil yaşadık bunları. fenerbahçe'ye karşı birden bu izzeti ü ikram nereden çıktı? geçen seneden bu yana fb yönetimi aynı, federasyon aynı, kurullar yine fb ve bjk'nin atadığı kurullar, ali koç'un bitirmeye ant içtiği fatih terim aynı, değişen tek şey mustafa cengiz yönetimi.

    burada mc yönetimi tff'ye karşı pasif diye yerden yere vuruldu. bu yönetimse üç yıldır tek derdi galatasaray ve fatih terim olan bir camia ile sarmaş dolaş pozlar verip sponsorluk anlaşmaları yapıyor, bir allah'ın kulu da çıkıp "hayırdır?" diyemiyor. vallahi güzel iş.
  • 706
    sözlükte ve diğer sosyal mecralarda fb ile dost(!) olduğu için eleştirilen yönetimdir. bu durum, içinde bulunduğumuz durumun en ciddi tespitlerinden biridir. özellikle sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla taraflar arasındaki düşmanlıko kadar artmış ki, inönü stadında yarı yarıya tribünlerin olduğu maçlardan neredeyse deplasman tribününün dahi olmadığı maçlara evrildik. burak elmas ve yönetiminin fb ile dost olması için öncelikle bir düşmanlığı bitirmesi gerekir. bu noktada taraftarlar arasında bir düşmanlık söz konusu olabilir, ancak mevcut yönetim ve temsilcilerden bağımsız asırlık çınarların, tüzel kişilerin birbirine düşman olduğunu iddia etmenin herhangi bir mantığı yok. bu kulüpler, biz istesek de istemesek de bizden önce var oldukları gibi bizden sonra da var olacaklar. ve bu kulüplerin; türk futbolu ve kendi ikballeri için ortak hareket etmesinde herhangi bir sakınca olmadığı gibi taraftarlar arasındaki bu düşmanca ortamın da kulüplere zarar verdiği aşikar.

    bugün hemen hemen her sektörde birbiri ile rekabet eden şirketler, aynı zamanda piyasa gerektiğinde birlikte hareket etmesini de bilecek noktadadır. çünkü, amaç her zaman piyasadan en büyük pastayı almakla birlikte pastanın büyümesini de sağlamaktır. bugün ülkemizdeki futbol kulüplerinin en büyük gelir kaynağı yayıncı kuruluş, ancak her ay farklı bir takım taraftarları, rakipleri lehine hata yapıldığı gerekçesiyle boykot kampanyası başlatıyor ve böylece yayıncı kuruluş ile birlikte kulüpler kaybediyor. x bir şirket herhangi bir kulübe sponsor olduğunda hemen rakip takım taraftarları boykot kampanyası başlatıyor. bilinçsiz ve düşmanca yapılan tüm bu rekabetin sonucunda da herhangi bir kulüp değil tüm kulüpler kaybediyor. bu noktada, türk futbolunu ileriye götürecek ve futbol endüstrisini büyütecek herhangi bir adımın desteklenmesi gerektiği kanaatindeyim. kabul edelim ya da etmeyelim, son zamanlarda yarattığımız gerginlik, tüm kulüplere zarar veriyor. bu yanlıştan bir an önce dönerek rekabeti saha içinde yaşamanın herhangi bir kulüple dost olmak anlamına gelmediğini düşünüyorum. çünkü, gs burak elmasa, fb de ali koça indirgenemez.
  • 707
    türkiye'de kulüpler batmış, uefa sıralamasında 19. sıraya düşmüşüz, şampiyonlar ligi'ne kulüp gönderemeyeceğiz ve ekonomimiz de berbat. bu şartlar altında burak elmas yönetiminin fenerbahçe'yle de diğer kulüplerle de dostluk ortamı oluşturmalarını anlayışla karşılamak lazım. istanbul büyükleri arasındaki bu, herhangi bir sosyolojik veya politik temele dayanmayan düşmanlık herkese çok şey kaybettiriyor.

    taraftara şirin gözükmek isteyen popülist yöneticiler, mesela ahmet nur çebi veya metin sipahioğlu gibi vasıfsız kişiler bu düşmanlığı kaşıyarak kendilerine küçük menfaatler devşirme derdindeler. ama yönetici ve başkan taraftar gibi hisleriyle hareket etmemelidir. burak elmas yönetimi ise galatasaray'ın haklarını koruyan ama suni gündemler peşinde koşmayan bir yönetim olacağının sinyallerini veriyor göreve geldiğinden beri.

    ben bir taraftar olarak fenerbahçe'yle ya da beşiktaş'la dostluk kurmamız gerektiği düşüncesinde değilim. sadece düşmanlığın ortadan kalkmasını ve kulüpler arasında iş birliği olmasını istiyorum. başka türlü süper lig denilen dandik ligin marka değeri git gide daha da düşecek, kıbrıs ligi'nin bile altında kalacak.

    galatasaray, fenerbahçe, beşiktaş ve trabzonspor birlikte hareket ederse hem yabancı sınırı denen saçmalıkları hem futbol oynamak için değil çimlerde yuvarlanmak için maçlara çıkan anadolu kulüpleri; hem de her ikili mücadeleye faul çalarak futbolu olabildiğince yavaşlatmaya çalışan kalitesiz hakemleri dönüştürebilirler.

    ben burak elmas'ın bu potansiyelin farkında olduğunu ve ali koç'u ve ahmet ağaoğlu'nu da ikna ettiğini görüyorum. fakat beşiktaş başkanı ahmet nur çebi üç günlük başarıların sarhoşluğuyla hamasi açıklamalar yaparak ortamı germeye devam ediyor. buradan zararlı çıkacak olan önce kendileri, sonra da türk futboludur.

    türkiye bir değişim arefesindeyken gelişen dünyaya ayak uydurmak ve rekabeti saha içine tekrar taşımak şart. bu açıdan burak elmas yönetiminin gerekli vizyona sahip olduğunu gördüğüm için oldukça mutluyum.

    fbjk tayfasıyla dalga geçme işini ise bize bıraksınlar, layığıyla yaparız.*
  • 708
    burak elmas başkanımız muhtemelen ali koç ve ahmet agaoglu'nu anadolu takımlarının sivrilen ve siyaseten yakın ilişkiler ile artislik taslayan başkanlarını göstererek, mali zararları da ortaya koyarak birlikte hareket etmeye ikna etmis olabileceğini düşünüyorum. aslında bir game theory uygulaması yapmaya çalışıyorlar. farkında değiller ama saha içindeki rekabet bu kulüpleri ne kadar yukarı taşıyorsa saha dışındaki rekabet o kadar kötü yönetiliyor ki kulüplere zarar veriyor. ne kadar etkin hareket edilir bilmiyorum ancak kendi kişisel menfaatinin pesinde koşmayan başkanlar ile bir kaç yıla kulüpler burunlarını doğrultabilir. başkasına çelme takmaya çalışmak yerine herkes işine baksa gerçekten çok yüksek potansiyelleri var bu kulüplerin. bir ütopya benim dediğim ya neyse...
  • 709
    fenerbahçe ile dostluk değil ekonomik alanda stratejik işbirliği yapma yolunda önemli adımlar atan yönetimdir. dostluk diyince sanki maçların 19.07 de bizim tribün "fener "onların ki lerde 19.05 te "re re re" diye bağırılması empoze edilmiş havası estiriliyor. storelarda ürün satılmasına ihtimal vermiyorum. sponsorların özellikle amatör şubelerde paylaşılması ve bu konuda paslaşılması hususudur gündemde olan.
  • 710
    mali olarak beli doğrultmak için saha dışında ortak hakaret edilmesi projesini destekliyorum. saha içi rekabet tabi ki devam edecek. ama kirli rekabet bitmeli. bu takımların taraftarları arasında sosyal ve kültürel olarak bir uçurum yok ki. aynı ailede hem fenerli hem galatasaray’ lı bir sürü kişi var. herkes bir araya gelip maç seyrediyor kimse de birbirini gırtlaklamıyor. birlikte hareket edilirse sponsorluk, yayıncı kuruluş, yabancı sınırı gibi konularda daha güçlü olunur. gs storda filan forma satılması saçma olur tabi ama yurt dışında her iki kulübün forması beraber satılabilir. maçları pazarlanabilir özel turnuvalar yapılabilir. bunlar hep gelir getiren şeyler olur. birbirimizi aşağı çekmekle değil yukarı itmekle uğraşırsak daha kazançlı olur avrupa takımları ile daha kuvvetli rekabet ederiz.
  • 713
    işbu entry, stadyum isim hakkı sponsorluğu konusunda burak elmas yönetiminin hiç bir sponsor bulamayıp can havliyle sarıldığı, erden timur'un da elinden geldiğince destek olmaya çalıştığı stadyum isim hakkı için türk lirası olarak anlaşılan sponsorluğun fiyasko olduğunu gözler önüne serme amaçlı girilmiştir. geçen zaman içinde editler gelecektir.

    edit4: kurlar can yakıyor...

    2021 - 1. yıl 59 milyon tl - 5.36 m $ (kur 11 tl)
    2022 - 2. yıl 62 milyon tl - 3.44 m $ (kur 18 tl)
    2023 - 3. yıl 65 milyon tl - 2.60 m $ (kur 25 tl)
    2024 - 4. yıl 68 milyon tl - 2.27 m $ (kur 30 tl)
    2025 - 5. yıl 71 milyon tl - 2.15 m $ (kur 33 tl)
    2026 - 6. yıl 74 milyon tl - 2.06 m $ (kur 36 tl)
    2027 - 7. yıl 77 milyon tl - 1.97 m $ (kur 39 tl)
    2028 - 8. yıl 80 milyon tl - 1.90 m $ (kur 42 tl)
    2029 - 9. yıl 83 milyon tl - 1.85 m $ (kur 45 tl)
    2030 - 10. yıl 86 milyon tl - 1.83 m $ (kur 48 tl)

    toplam 10 yıl 725 milyon tl - 25.43m $

    edit 3: kurları bir miktar güncelledim (önceki hesapta 2023 yılı da dahil kullandığım kur rakamlarına 2 tl ekledim, sonraki yılları aynı bıraktım). bu entry anlaşmanın asıl değerinin kabaca belirlenmesi adına zamanla revize edilecek.

    2021 - 1. yıl 59 milyon tl - 5.36 m $ (kur 11 tl)
    2022 - 2. yıl 62 milyon tl - 5.02 m $ (kur 12.35 tl)
    2023 - 3. yıl 65 milyon tl - 4.68 m $ (kur 13.9 tl)
    2024 - 4. yıl 68 milyon tl - 4.89 m $ (kur 13.9 tl)
    2025 - 5. yıl 71 milyon tl - 4.50 m $ (kur 15.75 tl)
    2026 - 6. yıl 74 milyon tl - 4.09 m $ (kur 18.10 tl)
    2027 - 7. yıl 77 milyon tl - 3.70 m $ (kur 20.8 tl)
    2028 - 8. yıl 80 milyon tl - 3.35 m $ (kur 23.90 tl)
    2029 - 9. yıl 83 milyon tl - 3.02 m $ (kur 27.50 tl)
    2030 - 10. yıl 86 milyon tl - 2.72 m $ (kur 31.66 tl)

    toplam 10 yıl 725 milyon tl - 41.33m $.

    edit 2: inanılmaz gururluyum bu entryden dolayı. gerçeklerin her geçen gün beni haklı çıkarmasından üzülüyor olsam da seri olarak eksi puan veren renkdaşlar ne kadar eksileseler de bu gerçeklerin değişmediğini gün ve gün görmekteler.
    4.12.2021 kur 13.70tl... benim hesaplamamda 2024 yılında bu rakama gelir diye hesaplamıştım ve ona rağmen 40-50 milyon dolar arası hesaplamıştım. ne yazık ki nef ile olan anlaşmanın toplam değeri 30 milyon dolar'a denk gelecektir.

    edit 1: kur rakamları sebebiyle sağlam eksilenmişti entryim, en ofsaytlara girmişti... gel gör ki 2021 yılını 9 tl olarak hesaplayarak yapmıştım tüm hesaplamalarımı. 18.11.2021 saat 17:38 kur 11.10 tl. başka sözüm yok ne yazık ki... takımım için üzgünüm, ülkem adına daha da fazla üzgünüm.

    seçim öncesinde var olan vaadlerinden en önemlisi olan sponsorluk konusunda ne yazık ki çuvallamış olan yönetimdir. şöyle açıklayayım;

    burak elmas ne dedi, giderek artan şekilde ödemeleri yıl yıl alacağız. toplam 725 milyon tl 10 yıl için ortalaması yıllık 72.5 milyon tl olacak. şimdi yıldan yıla artma ve ortalama lafları geçtiğine göre bir ödeme similasyonu yapıyorum size. bu simülasyonu ilk yıl 59 milyon tl ile başlatıyorum zira önceki anlaşmanın 2 katı gibi bir cümle geçti toplantıda. (60 milyon tl yapmamamın sebebi ortalamayı tutturmak) dolar kurunu da yıllık %15 ortalama artışla hesaplayalım.

    hesap öncesi şu notu da bırakayım: 3 ekim 2011 yılı dolar kuru 1.85 tl, 4 ekim 2021 yılı dolar kuru 8.85 tl. aradaki fark 4.78 kat. benim hesabımdaki dolar artış oranı ile 10 yıl sonraki kur ortalama 31.66 tl. bugünün kuruna göre 3.52 kat artış. yani 2030 için kur rakamı yüksek gelse de tüm hesabım %15 devalüasyona göre yapıldı, isterseniz siz %10 ile tekrar hesaplayın, rakam bir miktar artar ama ana sonuç değişmez. ayrıca 2022 yılı ekim ayı için kullandığım 10.35 tl kur rakamına bir kaç ay sonra ulaşırsak da kimse şaşırmaz muhtemelen.

    2021 - 1. yıl 59 milyon tl - 6.55 m $ (kur 9 tl)
    2022 - 2. yıl 62 milyon tl - 5.99 m $ (kur 10.35 tl)
    2023 - 3. yıl 65 milyon tl - 5.46 m $ (kur 11.9 tl)
    2024 - 4. yıl 68 milyon tl - 4.96 m $ (kur 13.70 tl)
    2025 - 5. yıl 71 milyon tl - 4.50 m $ (kur 15.75 tl)
    2026 - 6. yıl 74 milyon tl - 4.09 m $ (kur 18.10 tl)
    2027 - 7. yıl 77 milyon tl - 3.70 m $ (kur 20.8 tl)
    2028 - 8. yıl 80 milyon tl - 3.35 m $ (kur 23.90 tl)
    2029 - 9. yıl 83 milyon tl - 3.02 m $ (kur 27.50 tl)
    2030 - 10. yıl 86 milyon tl - 2.72 m $ (kur 31.66 tl)

    toplam 10 yıl 725 milyon tl - 44.34m $.

    yani işin özünde anlaşmanın değeri değişkenlerin farklı yönlere sapma ihtimalini de işin içine katarsak 40-50 milyon $ arasında. forma sponsorluğunu da aynı mantıkla buna ekleyin 100m $ yapıyorsa siz haklısınız.

    bu arada nef candır. bu devirde elini bu şekilde taşın altına koyan her kim olsa candır ama nef daha candır. erden timur ise tam anlamıyla olması gerektiği gibi gerçek galatasaraylıdır. benim şartlarım ancak bu kadar daha iyisi varsa lütfen anlaşın demiştir ve daha iyisi olmadığı için nef ile anlaşılmıştır. başka bir şey daha söyleyeyim daha iyisi hiç olmamıştı bence (tabi bu kısım kişisel tahminim)

    benim buradaki lafım seçim öncesi transferler hazır 10 günde bitireceğiz cümlesinde yer alan yalan bilginin aynısını burak elmas yönetiminin sponsorluk için de yapmış olması. 100 milyon dolar yok, yabancı global firma yok, nef olmasa alternatifimiz yok, neymiş ön anlaşma vardı ama anlaşamadık. ben bunun gibi 100 tane seçim vaadi sayarım o zaman size. alın size ironi içeren bir iki örnek;

    - stadın yıkımı ve yerine yepyeni bir stadyum yapmak için uluslararası bir firma ile anlaştım. karşılığında sadece 5 yıllığına stadyum isim hakkını vereceğim. (seçim sonrası: firma anlaşma maddelerine istemediğimiz detaylar sokmak istediği için anlaşmayı sadece stadın koltuklarını boyamak olarak revize ettik, isim hakkını 3 yıla düşürdük)
    - dünyanın en önemli 10 yıldızı içinde gösterilen 2 isimle anlaştık, tüm ücretleri sponsorlar karşılıyor. (seçim sonrası: anlaştığımız sponsorlar vazgeçti, oyuncular hala bize gelmek istiyor. yeni sponsor bulduk onun sayesinde ferdi elmas'ı alacağız)
    - kevin durant ile anlaştık. (seçim sonrası: oyuncunun aşık olduğu türk voleybolcu kız durant'ı reddettiği için transferi yapamıyoruz.)

    özetle dağ fare doğurdu. ha tabi buna da şükür ama seçim öncesi yalan vaadlerle kandırıldığımız da bir gerçek.

    ayrıca bu entry sadece bu konu özelinde yaşattırılmış olan hayal kırıklığı, seçim öncesi verilen manipülatif yada gerçek dışı vaadler ve bunlara inanıp hala "100 milyon $'lık anlaşma" demeye devam eden renktaşlarım sebebiyle yazılmıştır. yoksa gelen transferlerin neredeyse hepsinden memnunum, sponsorluk anlaşması da kötünün iyisi.
  • 714
    yapılan stad+forma sponsorluklarının vaadettiği rakama ulaşıp ulaşamadığını zaman gösterecektir. dolar artış hızını 2001-2011 arasını baz alırsak da toplamda %12 lik bir artışa denk gelir(yıllık bazda hesaplamadım). haliyle henüz tam bilmemiz mümkün değil, o yüzden tahmin üzerinden eleştirmek bana biraz insafsızlık geliyor. çok eleştirdiğim 10 güne transfer hazır olayında ise çıkıp özür dilemişlerdir ki seçimde kendilerini destekleme sebebim bu bile değildi. ama şubelere yatırımları, transfer politikası, açıklamaları ve tutumlarıyla gayet beğendiğim, iyi gittiklerini düşündüğüm yönetimdir.

    edit:imla
  • 715
    sadece bir konuda kendilerinden memnun değilim, o da "rekabeti sahaya indirmeye kararlıyız" söylemi. her ne kadar doğru ve olması gereken bu olsa da, bu ülkede maalesef böyle bir düşünce yok ve böyle olunca da isteyen rahatça at koşturabiliyor. mesela maçın ilk devresinin sonunda beşiktaş'ın net kırmızısı verilmedi ve apar topar devre bitirildi. neyi nasıl sahaya indireceğiz onu anlamıyorum. hakem performanslarını yayınlamakla da olmuyor.

    ele megafon alınıp komik komik işler yapılmasın elbet ama mecazi anlamda söylüyorum bir şeyleri kırıp dökmeliyiz artık. yeter.

    (bkz: 25 ekim 2021 beşiktaş galatasaray maçı)
  • 722
    saha dışında rakiplerini indirmeden rekabeti sahaya indiremeyecek yönetimdir. galatasaray centilmen başkanlar ile yıllarca derbilerde dayak yedi, bizim gereksiz centilmenliğe karnımız tok. bu ülke düzelmedikçe de kimse kusura bakmasın nezaket=güçsüzlük - kaba kuvvet=güç olmaya devam edecek çünkü bunu dikte eden bir ülke yönetimi var. galatasaray devamlı olarak taraftar sayısını, oy potansiyelini, piyasaya etkisini ve izlenme oranlarını hatırlatmadıkça sahada rezil hakem yönetimleri görmeye de devam ederiz deplasmanı kapalı tribünlere oynarken içerde "rastgele" seyirci kontrolü de yaşarız. mesela dönemin başbakanı çıktı 3 temmuzda boşluğa düşen rakibe şirin gözükmek için seyrantepe üzerinden "bir allah kuruşu yok" dedi, ünal aysal çok şık bir şekilde 30 milyon taraftar hatırlatmasıyla susturdu malum kişileri. o an kapattılar konuyu. daha geçen hafta ali koç'un dalga geçtiğimiz megafon şovu mhk başkanı değiştirtti. galatasaray höt dese tff mi kalır? en fazla bankalar birliği anlaşması ile zorlarlar. ne ile tehdit ederlerse etsinler z jenerasyonu ezici oranda galatasaraylı, onlarında en hitabet edemediği kesim z jenerasyonu. kullan bu olguyu, kır bjk-fb eksenli tff'yi.

    burak elmas yönetimi hem gayrimenkul hem mali yapı yönünden bir sürü pozitif adım atıp fazla centilmenlikten dolayı sınıfta kalırsa üzülürüm. ben şahsen pasif yönetim istemiyorum.

    (bkz: 25 ekim 2021 beşiktaş galatasaray maçı)
  • 724
    hakem konuşmamaya, özellikle maçtan sonra hararetli hararetli açıklamalar yapmamaya devam etmeliler kesinlikle. çok çok gerekirse sosyal medyadan bir açıklama yayınlasınlar tek tük yeterli.

    ben istemiyorum arkadaş galatasaray’ı temsil eden insanların basın önünde hararetli hararetli saçma sapan açıklamalarını. hele ki galatasaray başkanlık makamını böyle görmek hiç hoşuma gitmiyor. benim inandığım galatasaray klasına yakışmıyor böyle boş boş işler. ekstra bir işe yaradığı da yok zaten. kamuoyu oluşturulacaksa taraftar yapar bunu. hoca da yapar. yönetim girmesin bu işlere.
App Store'dan indirin Google Play'den alın