resim
Bülent Korkmaz
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:56
Uyruk:Türkiye
  • 1525
    galatasaray'ın puyol'u. ya da puyol barcelona'nın bülent korkmaz'ıydı. farketmez.. ikisine de yer var gönlümde. ikisinin de top tekniği alabildiğine zayıftı ama öylesine yürekli, hırslı, güçlülerdi ki dünyanın en iyi forvetlerine sahayı dar ettiler. rakip oyuncuların ikili mücadeleye girmeye korktuğu adamlar oldular, kalelerinin önüne duvar ördüler.

    şimdilerde belli başlı klişeler var ya ayağı sağlam stoper, oyun kuran stoper bilmem ne. yok arkadaş. stoper dediğin rakibi hayattan bezdirendir, tekmeye kafa sokandır. kısaca puyol'dur, bülent korkmaz'dır. bunların yanında topu kullanabilme becerisine de sahip olursa ne ala. ama öncelikli görevlerini yapmazsa top tekniği, futbolculuk kabiliyetleri falan hikaye.
  • 2304
    kulubun efsanelerinden ve en buyuk kaptanlarindan olan eski oyuncumuz. yeni nesil kendisini daha cok medyadan taniyor fakat futbolculuk doneminin ozellikle ilk zamanlarini hatirlamiyor. kardesi ile florya'ya girip yetismeye basladiklarinda bulent daha cok goze carpsa da, 96 yilina kadar gencliginin de verdigi inis cikislar yasadi. mert ondan daha fazla oynadi hatta bir sure. bulent monaco maci ile cok buyuk cikis yapti yasina ragmen. genel olarak muazzam bir ozveri ve hirs oyuncusuydu. terim ile de sikinti yasadi ve az kalsin gonderiliyordu. yetenek olarak bugun oynasa cok linc yerdi. kazma ayagi olmasina ragmen uzun toplari iyiydi. galatasaray'in yakin tarihindeki en kaptan gibi kaptanidir.
  • 2601
    dakika 15-20 arası yusuf sarı'nın kulübeye en uzak köşede marcao'yla bir ikili mücadelesi vardı. yusuf sniper ile vurulup kendini yere attı kalkamadı. hakem de devam ettirdi. daha sonra oyun durunca reji bülent korkmaz'ı gösterdi. dördüncü hakeme sitem ediyordu.

    "faul, faul, faul, faul"

    aynen faul. en iyi sen görmüşsündür bulunduğun yerden.

    (bkz: 27 şubat 2022 galatasaray çaykur rizespor maçı)
  • 2820
    önceden saha kenarlarında 55 tane kamera yokken, her hareketin, koşu mesafen falan hesap edilemiyorken bülent korkmaz gibi korkusuzlar bir takımın bütün sertlik gücünü tek başına karşılardı. mahalle maçlarındaki sertlikten bahsediyorum. taş sahada hava sıcak belki üstün çıplak terlemişsin ancak öyle bir maç oluyor ki cayır cayır mücadele, sertlik. ara sıra kavga çıkıyor belki büyüyor kavga ve maç orda bitiyor. işte o zamanlarda arkana baktığında "x" biri varsa bunu cesurca ve fütursuzca yapmana yetecek gazı alırdın. o "x" işte bülent korkmaz'dır. camiasının gücünü de bildiği için bülent çok agresifti. öyle takoz biri de değildi hani. o uefa finali yok mu ah o uefa finali. oturduğu yerden bülent'e sallamak kolaydır, adam sahada kolunu bıraktı. deseler ki öleceksin bu sahada ancak galatasaray şampiyon olacak ölürdü. bunu şahsen tanımadan oynadığı ve bize o oyunla bıraktığı etkiyle söylüyorum. teknik direktör olarak istediği takıma gidebilir 2 kulüp haricinde. gerisi benim için önemli değil. nötr kalırım, yorum yapmam gerekirse. ancak ben bülent'in taffarel, popescu, hagi gibi testisli adamlar varken kaptanlığı nasıl yaptığını bilirim. bugün bir stoper bülent'in yaptığı kaptanlığın, oynadığı oyunun zekatını verse bonservisi 30 milon avro olur.
  • 2919
    bülent korkmaz'a uefa kupası finalindeki çıkık omuzla mücadelesi nedeniyle istesem de çok kötü şeyler yazamıyorum. çok ikonik bir anın başrolünde ve zarar gelsin istemiyorum o çocukluk anıma. ancak ortada bazı sorunlar olduğu da çok açık.

    yıllardır kendisi hakkında anlatılan ve övgülere doymayan bir anı var, herkes de bilir:

    "arkadaşı evine oturmaya gidiyor. saat 22:00 olduğunda evde kim olursa olsun bülent korkmaz uyumaya gidiyor. çünkü vücudunun alıştığı uyku saati oymuş."

    bu hikayede bülent korkmaz, "şöyle profesyonel, böyle profesyonel" diye övülüyor. sizce burada sorunlu bir durum yok mu? ben mi anormalim? ben her duyduğumda -vay anasını bana yapsa bir daha konuşmam-diyorum. çocuk musun be adam evine 1 akşamlığına misafir geliyor ve ben istisna yapamam, burnumdan kıl aldırmam diyip uyumaya gidiyorsun. normal bir durum değil bence. profesyonellik adı altında insan ilişkileri zaafiyeti övülüyor.

    bunu niye anlattım? kendisinin hayata karşı bakışını ve profesyonelliğini(!) hatırlatmak için. fatih hoca'nın da kendisini pek tutmama nedeni bülent'in bu zaafiyeti bence. dediğim dedik, esnek olmayan kişiliği nedeniyle teknik direktörlük kariyeri vasatın çok altında zaten. artık kendisini destekleyecek pek galatasary taraftarı da bırakmamaya yemin etmiş profesyonel bülent korkmaz. keşke finalde omzunu sardırıp maça devam eden amatörlük sonraki kariyerinde de devam etseydi. hayal kırıklığı.
  • 2578
    şu ekmek parası geyiği çok utanç verici, kaptan ekmeği fazla kaçırıyor sanırım nitekim rize’den alacağı parayla bir kaç ekmek fırını açıp mahalleliyi ekmek masrafından kurtarır. rizespor’da iş bulamasa ekmeğe muhtaç olacakmış gibi savunmayın allah aşkına. bu gün hiç teknik adamlık teklifi alamasa bile hangi kanala gitse yorumcu olarak hayat standardını sürdürecek parayı kazanır bülent korkmaz. rize’nin fikstürdeki ilk karşılaşması galatasaray, bunu bilmeme imkanı yok aklınca terim sonrası kendini değerlendirmeyen galatasaray’a ders verecek. ya kaptan bunlar ufak hesaplar, bunlar seni yüceltmez.

    bu arada rizespor’u biz burada denk görüp muhatap almıyoruz efsane kaptan diye yere göğe sığdıramadığız adam bizi rizespor konuşmak zorunda bırakıyor. rizespor küçük ama mide bulandırıyor. ben taraftar olarak profesyonel olmak zorunda değilim galatasaray benim hissi bağımın olduğu bir kulüp beş kuruş para kazandırmış değil. kendisinin profesyonellik maskesi takıp rizespor çalıştırmasını tasvip etmiyorum, hiçbir koşulda onaylamıyorum. umarım nef stadyumu‘nda farklı kaybeder. torrent bu taraftara zerre yakınlık duyuyorsa, az biraz saygı duyuyorsa gerekeni yapar söz konusu maçta. mevlevi dergahı mı burası her yakışıksız hareket yapanı efsane diyerek yüceltelim? rizespor kim kaptan? her fırsatta bu kulübün önüne taş koymaya çalışan devrin adamının başkan olduğu kulüp değil mi? bilmiyor muydun bunu? kendinize ve sizi buraya getiren kulübe saygınız olsun. hamza hoca da 3 kupa alan nadir hocalardandı gitti kendini rezil etti, sen de daha doğru düzgün tecrüben yokken koca galatasaray’a hoca oldun. özgeçmişinde galatasaray yönetmek olan bir teknik adam nasıl bunu kullanamayıp böylesine rezil tercihler yapar ben anlamıyorum.

    bunu da linç edilmek pahasına söylüyorum; bülent hoca galatasaray’a düşman olan kulübe gidip tam da bizim maçımızdan önce imza atmayı profesyonellik gereği hak görüyorsa, ben de kendisinin galatasaray efsanesi olmaktan çok uzakta olduğunu söylemeyi hak görüyorum. galatasaray’a saygı göstermeyen, benden saygı beklemesin.

    nihat özdemir’in, servet yardımcı’nın sponsorluğuyla aylarca beklediğimiz gedson’u alıp aklınca transfer çalımı atan, fatih terim’in galatasaray ve türk futbolundan ihracı için lobi faaliyetleri yürüten, oğulcan mevzusunda yaptıkları çirkeflikle oyuncunun lisansını aylarca askıda bekleten, her maçımızda bir oyuncumuzun ayağını kıran rizespor’a gidişin profesyonellikle kapanacaksa ne diyelim kaptan, hayırlı işler. ayrıca kaptan çok iyise gidip papaz olsun. özel hayatında kaliteli bir insan olduğuna şüphem yok ama özel hayatında nasıl bir insan olduğunu değerlendirmek bizim haddimiz bile değil nitekim futbol dünyasında tanıdık kendisini, yine bu dünyadaki konumuyla değerlendiriyoruz.

    şunu da söyleyeyim sevgili kaptan,ben deliler gibi sevdiğim terim'i demirören'li milli takıma gitti diye yerden yere vurdum zamanında senden sözümü esirgeyecek değilim ama gün gelir yollarımız kesişir, bize başarılar yaşatırsın o zaman barışırız futbolculuğunda verdiğin hizmeti unutacak kadar vefasız değiliz.

    tff yetkililerinin çaykur rizespor’a sponsor olan şirketleri için buyurun; https://gss.gs/gWW.jpeg
  • 1997
    doğukan sinik röportajında "bülent hoca benim şans oldu. kiralık olarak gittik geldik. 3.ligden geldim ama ön yargılı bakmadı, geldi konuştu ve şans verdi." dedi. tam olarak böyle olmasa da anlam olarak böyleydi. bülent hoca'nın bu hareketi bana birini daha hatırlattı ama bakalım. bence kendisi tahmin ettiğimizden daha çok geliştirecek kendisini. umarım galatasaray'ın başında tekrar görürüz kendisini. objektif olamıyorum, kaptanı çok seviyorum.
  • 2215
    futbolu bıraktığı yıl, kendisini iyi hissetmesine ve daha oynamak istemesine rağmen, dönemin yönetimi tarafından mukavele önerilmemişti. o dönemin yönetimine bu yüzden çok kızmıştım. kendisi de çok kızmış olacak ki, mesut bakkal'ın yardımcısı olarak çıktığı gençlerbirliği - galatasaray maçı öncesi trübüne çağrılmasına rağmen gitmemiş ve gençlerbirliği golü sonrası, yedek kulübesinden iki kolu yukarı bakar ve dirsekleri karnına değer bir şekilde, gülerek çıkmıştı. o gün çok kırılmıştım kendisine..
  • 2149
    kendisini tanıyan birinden duyduğum kadarıyla, futbolculuk döneminden beri süregelen alışkanlıklarını hala bırakmamış galatasaray efsanesi. genel olarak gece erken yatıyor, sabah ezanı ile birlikte uyanıyormuş. yediğine içtiğine çok dikkat ediyor, sağlıksız yiyeceklerden uzak duruyor, günlük spor aktivitelerini asla ihmal etmiyormuş. 51 yaşında hala 30'undaymış gibi durmasına şaşmamalı.

    https://gss.gs/DuX.jpg
  • 3011
    54 şampiyonlar ligi maçı olan oyuncu. beşiktaş 50, fenerbahçe 40 maça çıkmıştır.

    fenerbahçe avrupa kupalarına ilk 1959 yılında, bülent korkmaz ise ilk 1988 yılında çıktı. 2003 yılında ikisi de 101 maça ulaştı.

    beşiktaş ise 1958 yılında başladıkları avrupa macerasında ilk deplasman golünü 24 sene sonra 1982'de atmayı başaran, ilk turunu 28 sene sonra atlayan, ilk deplasman galibiyetini ilk katılımından 28 yıl sonra alan,ikinci deplasman galibiyetini 39 yıl sonra 1997'de alan, 2001 yılında ümit davala real madrid'e avrupa kupalarında 200. golümüzü atarken 100. golünü atması için önünde 2 yılı vardı...
App Store'dan indirin Google Play'den alın