2919
bülent korkmaz'a uefa kupası finalindeki çıkık omuzla mücadelesi nedeniyle istesem de çok kötü şeyler yazamıyorum. çok ikonik bir anın başrolünde ve zarar gelsin istemiyorum o çocukluk anıma. ancak ortada bazı sorunlar olduğu da çok açık.
yıllardır kendisi hakkında anlatılan ve övgülere doymayan bir anı var, herkes de bilir:
"arkadaşı evine oturmaya gidiyor. saat 22:00 olduğunda evde kim olursa olsun bülent korkmaz uyumaya gidiyor. çünkü vücudunun alıştığı uyku saati oymuş."
bu hikayede bülent korkmaz, "şöyle profesyonel, böyle profesyonel" diye övülüyor. sizce burada sorunlu bir durum yok mu? ben mi anormalim? ben her duyduğumda -vay anasını bana yapsa bir daha konuşmam-diyorum. çocuk musun be adam evine 1 akşamlığına misafir geliyor ve ben istisna yapamam, burnumdan kıl aldırmam diyip uyumaya gidiyorsun. normal bir durum değil bence. profesyonellik adı altında insan ilişkileri zaafiyeti övülüyor.
bunu niye anlattım? kendisinin hayata karşı bakışını ve profesyonelliğini(!) hatırlatmak için. fatih hoca'nın da kendisini pek tutmama nedeni bülent'in bu zaafiyeti bence. dediğim dedik, esnek olmayan kişiliği nedeniyle teknik direktörlük kariyeri vasatın çok altında zaten. artık kendisini destekleyecek pek galatasary taraftarı da bırakmamaya yemin etmiş profesyonel bülent korkmaz. keşke finalde omzunu sardırıp maça devam eden amatörlük sonraki kariyerinde de devam etseydi. hayal kırıklığı.
yıllardır kendisi hakkında anlatılan ve övgülere doymayan bir anı var, herkes de bilir:
"arkadaşı evine oturmaya gidiyor. saat 22:00 olduğunda evde kim olursa olsun bülent korkmaz uyumaya gidiyor. çünkü vücudunun alıştığı uyku saati oymuş."
bu hikayede bülent korkmaz, "şöyle profesyonel, böyle profesyonel" diye övülüyor. sizce burada sorunlu bir durum yok mu? ben mi anormalim? ben her duyduğumda -vay anasını bana yapsa bir daha konuşmam-diyorum. çocuk musun be adam evine 1 akşamlığına misafir geliyor ve ben istisna yapamam, burnumdan kıl aldırmam diyip uyumaya gidiyorsun. normal bir durum değil bence. profesyonellik adı altında insan ilişkileri zaafiyeti övülüyor.
bunu niye anlattım? kendisinin hayata karşı bakışını ve profesyonelliğini(!) hatırlatmak için. fatih hoca'nın da kendisini pek tutmama nedeni bülent'in bu zaafiyeti bence. dediğim dedik, esnek olmayan kişiliği nedeniyle teknik direktörlük kariyeri vasatın çok altında zaten. artık kendisini destekleyecek pek galatasary taraftarı da bırakmamaya yemin etmiş profesyonel bülent korkmaz. keşke finalde omzunu sardırıp maça devam eden amatörlük sonraki kariyerinde de devam etseydi. hayal kırıklığı.