212
hala günü kurtarma amaçlı transferler, hala yaşı geçmiş oyuncuları takıma alıp onlara umut bağlama, hala komşunun tavuğunu kaz görme, yeter artık be kardeşim.. bak mali durum sıfırdır, tek kuruş bonservis ödenecek durum yoktur anlarım, ama kalkıp şampiyonluk kazanılmışken, 4. yıldız takılmışken, store satacağı (tabi satabilirse) ürünlerle büyük gelir kapısı olabilecekken biz nasıl bonservis ödeyemeyiz? hadi ödeyemiyoruz diyelim, bir mbia var tek kuruş bonservisi olmayan, o adamı görmüyorsun, gidip 32 yaşındaki, türkiye haricinde adını kimsenin bilmediği, türkiye'de bile ancak akhisar'da oynayabilen bilal kısa'yı transfer etmeye çalışıyorsun. diyelim ki aldın, adam geldi, 2 yıllık sözleşme yaptın, şampiyonlar liginde zaten verim alamazsın, şu an ilk 11 oynayan oyuncularımızın çoğundan bile verim alamıyoruz şl'de, bilal'den de alamayız, stsl'de bu sezon katkı verdi diyelim, e seneye? bu mali durumumuz bir anda düzelecek mi? bir anda pogba bizim takıma mı gelecek? ben olacağı söyleyeyim, bilal gelir, belki önümüzdeki sezon bir katkı verir, sonraki sezon 33 yaşına gelmiş ve hala 1 yıl sözleşmesi olan bilal kısa'yı takımdan gönderebilmek için kulüp kulüp gezeriz amk.
yapmayın abi, bizim bu mali durumdan ve bu kadro yapısından, bu transfer kafasından tek kurtuluşumuz genç oyuncular.. ben bruma ya da telles'in amcasının oğlu değilim, ama bu adamlar tutarsa, galatasaray hep böyle transferler yapacak, genç dinamik kadrolar oturtacak, belki porto gibi ya da zamanında bizim yaptuığımız gibi lige ambargo koyacak, belki bir avrupa kupası daha kazanacak, ve bir yerden sonra kar eden, kendi kendine yetebilen, yüksek bonservisler ödeyebilen, drogba'yu 35 yaşında değilde 24 yaşında alabilecek bir kulüp haline gelecek. kafamızda; ffp bu sene götümüze girer mi? acaba şl'den bizi men ederler mi? ne olacak bu kulübün mali durumu? dzeko'ya 10 milyon bonservis ödeyebilir miyiz? gibi sorular olmayacak artık. tutmalı bu adamlar, tutana kadar, aşı damarı bulana kadar biz tribünde, sözlükte, dost meclisinde, her yerde destek olmalıyız ki kulübün yararına işler yapalım. tutmalı ki kulüp bilal kısa gibi 32 yaşında, ahı gidip vahı kalmış, bir seneye bilemedin iki seneye külliyen ıskartaya çıkacak adamları transfer etmeye çalışmasın.
gidin brezilya'dan, uruguay'dan, paraguay'dan, kenya'dan, kamerun'dan, nijerya'dan, arjantin'den falan bir yetenekli genç çocuk bulun, 2 seneye boyunca bilal'e vereceğimiz forma şansını o çocuğa verelim, belki tutar, belki iş yapar, sağlam bir orta alan oyuncumuz olur, elinde tutamazsan iyi bir fiyata satar, böyle transferler için kaynak yaratırsın.. ne işe yarıyor bu scout ekibi abi? ben o ekipte olsam, muhakkak bahsettiğim türde bir oyuncu bulur, hocaya önerirdim. ısrar ederdim.
kusura bakmayın, derdim kimseye saygısızlık yapmak değil, ancak şu soruların cevabını istiyorum, bilal kısa kim? kaç yaşında? galatasaray'a gelse ne kadar katkı verebilir? giderken bize para kazandırma ihtimali var mıdır? ligde ya da şl'de çok üst düzey katkı verebilir mi? kendisinin yerine 20'li yaşlarda, aynı potansiyele sahip genç bir oyuncu uygun maliyetlerle alınabilir mi?
bu sorulara vereceğimiz cevaplar, bizim günü kurtarmaya mı yoksa geleceği inşa etmeye mi yönelik düşündüğümüzü gösterir. zlatan hariç 32-33 yaşında bu takımda görmek istediğimiz bir oyuncu olmamalı. fenerbahçe'nin bu sezon maçların son bölümünde dili dışarda koşmasını izlediniz değil mi? işte o duruma düşmemek için takımı gençleştirip dinamikleştirmemiz gerekirken, gidip 32 yaşındaki bilal kısa'yı fırsat transferi diye alıyoruz. o zaman sorarım bu transferi yapanlara, e be adamlar, madem bu fırsat transferi, mbia ne? ayew ne? pereira ne? gignac ne?
yapmayın, biz bu kafada olduğumuz sürece, ne kulübün transfer mentalitesi değişir, ne kafa yapısı değişir, ne mali durumu değişir. bilal kısa'yla ilgili bir problemim yok, kulübün vizyonu ve bilal'in yaşıyla ilgili problemim var. şampiyon takıma yakışacak transferler değil bunlar. şampiyon takım 4. yıldızı taktıktan hemen sonra 5. yıldızı düşünmeye başlamalı, günü kurtarmaya değil, geleceği inşa etmeye çalışmalı. geleceği inşa etmekte futbol hayatının son 1-2 yılını geçiren bilal kısa'yla olmaz, genç, uzun süre verim alınacak, takıma yıllar geçtikçe daha fazla katkı verecek adamlarla olur.
son olarak; bilal kısa düşmanı değilim, akhisar'da izlediğim maçlarının sayısı iki elin parmaklarını geçmez, yetenekli oyuncudur, akhisar için çok önemlidir, efendidir falan filan, ama bizim aradığımız adam değildir. gelirse bir sene katkı verebilir, ama sonrası yukarıda anlattığım gibidir. umarım alınmaz, kendisinin yerine emre çolak en az bilal'in verdiği katkıyı verir zaten. umarım en kısa zamanda bu transfer kafasından kurtuluruz, çünkü kurtulamazsak tünelin ucu karanlık, benden söylemesi.
