resim
Bilal Kısa
Görev:Yardımcı Antrenör
Takım:-
Yaş:41
Uyruk:Türkiye
  • 1155
    -- koşmadığından dem vurayım. aaa yok lan koşuyormuş aslında herif rezil olduk.
    -- mücadele etmiyor desem. yok lan mücadeleden de kaçmıyor. geçen gün gözü falan şişmişti hatta.
    -- hücuma destek vermiyor diyeyim o zaman. ama yok lan bu herif kafayla olsun, uzaktan şut olsun falan gol de atıyor bu da olmadı.
    -- hahh tamam lan yaşı 33. çok yaşlı derim araya da sabri ile tarık'ı koyar cümleyi süslerim.

    (bkz: bugün de bilal kısa'yı eleştirdik elhamdülillah)
  • 1157
    hamzaoğlu'nun halt yemesinin ceremesini çeken adam. sen tutup da adama boyundan büyük roller biçersen (melo'nun yerini doldurma, şampiyonlar ligi takımında ilk 11 çıkma vb.) ister istemez adamı hedef tahtası haline getiriyorsun.

    düşünün ki hamza bilal'i aldı, yedeğe koydu, melo filan hiç o topa girmedi, gerektiğinde kenardan oyuna sürdü, türkiye kupası maçlarında vs. ilk 11 oynattı, vermiş olduğu katkının aynısını da aldı; kimse tek laf eder miydi? etmezdi tabii ki.

    işte bunlar hep hamza!
  • 1158
    koşmadığının neye göre iddia edildiğini söyleyeyim: şekilcilik.

    eğer bilal'i hamza değil de atıyorum mancini getirmiş olsaydı ve bilal kara kuru değil de böyle sarışın, renkli gözlü, dövmeli filan avrupalı -tercihen iskandinav- bir futbolcu olsaydı "koşmuyor yea..." diye eleştirilmesini geçtim; adına marşlar yazılır, wallpaper'lar dizayn edilir, afili bir lakap takılır*, uzaktan attığı gollerin envai çeşit tribute videoları youtube'lardan, dailymotion'lardan kükremiş sel gibi taşar bendini çiğner aşardı.
  • 1160
    bir orta saha futbolcusu olarak koşması önemli ama yeterli değil. zira bilal hareketli ama yumuşak bir futbolcu, hatta bu anlamda melo'nun tam tersi. melo son dönemlerinde 9.000 falan koşmaya başlamıştı ama topun olduğu yerde olabildiğinde o top oradan geçmezdi. bilal tam tersi, daha hareketli (2000 m daha çok koşmuş) ama bir orta saha için yeterli sayıda top kazandığını sanmıyorum (istatistikle bunu doğrulamak gerekebilir). ha bir de donk var, o da çok top kazanıyor ama ağır çekimde. yani şunun bir ortasını bulamadık :/

    neticede yararlı olmuştur, 2015-2016 sezonunda yerinde oynamış herkesten daha çok katkı sağlamıştır.
  • 1161
    bir ara alex için koşmuyor deniliyordu ama istatistiklere göre sahanın en çok koşan 5 6 futbolcusundan biriydi her zaman. ama işte mesele nereye nasıl koştuğun. ben bilal' in koşmadığını düşünmüyorum hele hele mücadele etmediğini falan asla düşünmüyorum, aksine elinden geleni yapıyor bilal ve çok yararlı olduğu maçlar da oldu, olacak da ama o bölgede hem çok koşan hem de efektif koşan bir adama ihtiyacımız var. amiyane tabirle insan yiyen biri olmalı.

    kendimizden örnek verelim. uefa şampiyonu kadronun orta sahası okan, suat, emre idi. hatta üç bücürler deniyordu bu adamlara. bu adamlar fizik ve sertlik olarak iyi bir melo değillerdi elbette ama dayanıklılık olarak, mücadele olarak ve en önemlisi top kazanma becerisi olarak melo' dan da üstünlerdi. rakibi boğuyorlardı, nefes aldırmıyorlardı ve dahası hem topu kazanıyorlar, kazandıkları topu da dikine olumlu kullanabiliyorlardı. okan da emre de topla becerikli adamlardı. emre' nin 30 küsür yaşındaki hali bile hala bu ligin üzerinde bir orta saha oyuncusu yapmaya yetiyor onu. bu sadece mücadele edip etmeme, güçlü olup olmama meselesi değil. top kazanmak bir beceridir. rakibin ayağından topu alabilmek bir beceridir. bilal de bunlar yok. bunların olmaması bilal' i kötü futbolcu yapmaz elbette. ama ben galatasaray' ın orta sahasında bu tarif ettiğim tarzda bir adamın mutlaka olması gerektiğini düşünüyorum.
  • 1162
    umut'da koşuyor. galatasaray atletizm takımına alalım kendisini. futbol takımının düzenli 11 oyuncusu olacak adam değildir. koşularının çoğu da boş koşu. kimi kovaladı kimi kesti, kaç kere topla bindirdi. oyunda var mı yok mu belli değil çoğu zaman. işte tıkalı oyunlarda başka adam yoksa alırsın oyuna uzaktan vurur filan. kendisi yerine 9 km koşan melo'yu on kere tercih ederim.
  • 1163
    bu berbat sezonda ne gibi katkı vermiş de adam diye paye verilmiş, hayret! kaldı ki adamlık denen kavramın futbolu iyi ya da kötü oynanmasıyla zerre ilgisi yok olsa olsa iş ahlaki yoksunluguyla ilgisi olur o kadar.

    iyi adamdır kötü adamdır bu biz taraftarı pek de ilgilendirmiyor açıkcası ortalama bir karakter olsun ama işini yapsın yeter.

    geldiği günden buyana bizim takım için doğru bir seçenek olmadığı aşikar umarım böylesine bariz hatalar yapmaktan vazgeçeriz ve tanımadığımız bu insanları da kategorize etmek zorunda kalmayız.
  • 1164
    drogba bize transfer oldugunda 34 yasindaydi. drogba bile o fizigine o cv'sine ragmen bir yerden sonra yaslandigi icin elestirilmisti. ki nispeten hakliydi da bu elestiriler. bak drogba diyorum, kiyas yaptigim adam drogba yani. simdi baktigimiz zaman bilal kisa 33 yasinda. cok ustun bir performansi ve meziyeti yok. birak drogba'yi sabri'nin bile cv'sine sahip degil. ben aman aman buyuk mac kurtardigini falan da hatirlamiyorum. ha belki bir skor katkisi verdi bu bir gercek. ancak 33 yasinda, kariyerinin sonunda, fiziken ancak 45 dakikayi cikarabilen bir futbolcu, uatelik oyle aman aman bir yetenegi olmayan, vasatin bir tik ustu bir anadolu topcusunun galatasaray'da isi yok. anlatmak istedigimiz bu. yahu bu adam 25 yas civarlarinda su paralara oynuyor olsa, yedekten girip takimi rahatlatsa falan arada bir nebze anlarim. derim ki orta halli bir yedek. ancak adam 33 yasinda, fiziken bitmeye yakin, ustelik hamzaoglu bu adami melo'dan dogan boslugu bir nebze doldursun ve sneijder'i yedeklesin diye almis. abi bu adam sneijder'i yedekleyemez. melo konusuna hic girmiyorum. her seyden once pas konusunda sikintili bir adam. evet teknik sayilir, evet mucadele ediyor kendi capinda ama bu adam pas atarken bekliyor. tek top konusunda bir pariltisi yok. ara pasi konusunda yeterli degil. e arada uzaktan sutlarla takimi rahatlatiyor, arada sirada bir iki guzel pas atiyor diye 33 yasindaki adami ne diye galatasaray'a aliyoruz?

    simdi soyle dusunun, bu hamza bey 33 yasinda bir yabanci futbolcuyu takima alir miydi? birbirimizi kandirmayalim, o futbolcu drogba seviyesinde falan olmadikca almazdi. ki almasinda zaten, ama bakiyorsun adam 33 yasinda bilal kisa'yi takima getirip bir donem ilk 11 oynatmayi bile dusunuyor. olmaz abicim. bugun kolo toure gibi bir furbolcu bile 34 yasinda olmasinin dezavantajlarini sahada fazlasiyla gosteriyor. hizi kaybolmus, ilk mudahaleleri yetersiz, muthis tecrubesiyle hala is yapiyor ancak okeye donuyor belliki.. e sen bu seviyelerdeki isimli futbolcularin bile artik sos verdigi gunumuz futbolunda gidip hayatinin baharini akhisarda yasamis 33 yasindaki bilal kisayi takima getiriyorsun. resmen bu adami taraftarin onune atiyorsun.

    bak bilal'e anlatir gibi anlatiyorum; bilal kisa'yla bir alip veremedigimiz yok. adam yasindan ve kisitli yeteneklerinden dolayi olabildigi kadar oynuyor. ama bilal'in 33 yasindan sonra yeri galatasaray degil. artik akhisar'da jubile yapma zamaniydi. ama bizim mukemmel teknik direktorumuz napti? 33 yasina gelmis adami melo ve sneijder'in boslugunu doldursun diye takima aldi. hem bize hem bilal'e yazik etti.

    bak yine sinirden elim ayagim titriyor, allah seni bildigi gibi yapsin hamzaoglu. keske o takimin basina hic gecmeseydin de o yildizi hic takmasaydik, en azindan ne boktan durumda oldugumuzu acik eder adam gibi bir takim kurabilirdik. sabri'yle, umut'la, selcuk'la, bilal'le, jpk'yla imtihan olmazdik belki. bok ettin gittin her seyi.
  • 1165
    kendisi fizik kalitesi sebebiyle galatasaray seviyesinde bir oyuncu değil. kariyerin fenerbahçe'nin alt yapısında başlıyor. en verimli yaşlarını 2. ligde amc oynayarak geçiriyorsun. sonra biri seni keşfediyor süper lige çıkıyorsun. emeklilik yaşın yaklaştığında galatasaray'a mc olarak transfer ediliyorsun.

    kendisi galatasaray'da ilk 11 oynayacak fiziki yeterliliklere sahip değildir. ancak yine de fiyat/performans açısından fena bir yedek değildir.

    en büyük şanssızlığı kendisini hamza hamzaoğlu'nun hem de melo'nun yerine düşünerek transfer etmesidir. mesela kendisini roberto mancini getirse şuan hamza'ya duyduğu nefret yüzünden bilal'i gömen yazarlar eskişehir'e attığı o golden sonra burada şiir yazıyor olurdu muhtemelen.

    büyük ihtimal sezon sonu bursaspor ile anlaşacak, seneye gençleşecek olan galatasaray kadrosunda olmayacak olan oyuncu.
  • 1166
    şunun cevabını verelim; bu adam fb veya bjk'da 18'e girer mi? el cevap: girmez.

    benim minimum kriterim bu. bize gelmesi gündeme gelen bir adam fb ve bjk'ta oynayabilir seviyedeyse bizim takımda belki düşünülebilir diyorum. bizde oynayan ise onlarda hayli hayli oynar diye de ekleyeyim.

    ve üzülerek söylüyorum ki bizde, fb veya bjk'da 18'e giremeyecek tonla oyuncu var. bilal'de bunlardan biri. uğraştı didindi eyvallah ama bu kadar. sezon sonu yollanmalı.
  • 1167
    bir transferi değerlendirirken çok sayıda etkeni değerlendirme ölçütü olarak almamız lazım. maliyet, yaş, itibar ve performans (verdiği katkı) temel kriterler olarak sayılabilir. bu doğrultuda bilal’in transferi gelecek adına bir yatırım olarak tabi ki düşünülemez ancak 2015/2016 sezonunda gerçekleştirmiş olduğumuz transferlere baktığımızda poldi ile birlikte öne çıktığını görmemek imkansız. tek tek bakacak olursak;

    ryan donk
    maliyet: altı ay sonra bonservisini eline alacak bir oyuncuya 2,5 milyon€ fesih bedeli ödedik. yıllık kazancı da 1,5 milyon€, kazanç listesinde ortalamanın üzerinde. fiyasko, 1/10.
    yaş: 29 yaşında. verimli yılları ancak ileride galatasaray için yeterli olmayan performansını arttırmasını bekleyemeyiz. puanım 5/10.
    itibar: kasımpaşa’da yıllardır stoper olarak, son yarım sezonunda ise ön libero olarak istikrarlı bir performans gösterdi, 6/10.
    performans: büyük hayal kırıklığı. asla galatasaray seviyesinde olmadığını her maç biraz daha gördük. puan 3/10.
    ortalama: 3,75/10

    martin linnes
    maliyet: 2 milyon€ bonservis bedeli ile transfer edildi. yıllık kazancı 950 bin€. kazanç listesinde aşağılarda, bonservis ücreti ise daha düşük olabilirdi, 6/10.
    yaş: 24 yaşında. onun için de carole ile aynı yorumu yapabiliriz, 7/10.
    itibar: son yıllarda norveç milli takımına yükselmiş olsa da ülke dışına ilk çıkışı, 5/10.
    performans: özellikle uefa’daki fb maçlarında gösterdiği performanslar beklentimizi arttırmıştı ancak sonuç (şimdilik) hayal kırıklığı, 4/10.
    ortalama: 5,5/10

    jose rodriguez
    maliyet: bedelsiz olarak transfer edildi. yıllık kazancı 800 bin€, yani kazanç listesinde alt sıralarda. maliyet kriteri açısından 9/10 olarak puanlayabiliriz.
    yaş: 21 yaşında. bu kriterden de 8/10 puanı rahatlıkla verebiliriz.
    itibar: real madrid alt yapısının bir ürünü olması da göz önünde tutulursa buradan 5/10 alabileceğini düşünüyorum.
    performans: işte jose’nin bizi büyük hayal kırıklığına uğrattığı kriter. sezon boyunca orta sahasının her bölgesinde sıkıntı yaşamış bir takımda bile, 10ar dakikalık iyi performansları saymazsak, neredeyse hiç katkı veremedi. puanı 2/10.
    ortalama: 6/10

    lionel carole
    maliyet: 1.500bin€ bonservis bedeli ile transfer edildi. yıllık kazancı 700 bin€, listenin en altlarında. bu kriterden puanım 8/10.
    yaş: 25 yaşında. olgunluk yaşlarına ulaşmış gözüküyor, 7/10.
    itibar: fransa alt lig takımlarında kendini göstermiş bir oyuncu, 4/10.
    performans: fiziksel kapasitesi yüksek bir oyuncu olsa da yaşadığı sakatlıklar ve inişli çıkışlı performanslarıyla henüz güven vermekten çok uzak. puanım, 5/10.
    ortalama: 6/10

    cenk gönen
    maliyet: 600 bin€ bonservis bedeli ile transfer edildi. yıllık kazancı 900 bin€, listenin altlarında olsa da yedek kaleci için az bir miktar değil, 5/10.
    yaş: 28 yaşında. kaleci için çok ideal bir yaşta, puanım 7/10.
    itibar: beşiktaş’ta yıllarca forma giymiş, milli olmuş bir kaleci olsa da fahiş hatalarıyla meşhur. puanım 6/10.
    performans: muslera’nın arkasına gelmiş bir kalecinin performansını değerlendirmek çok sağlıklı olmayacaktır. o yüzden oynadığı az dakikalar üzerinden 6/10 veriyorum.
    ortalama: 6/10

    lukas podolski
    maliyet: 2.500 bin€ bonservis bedeli ile transfer edildi. yıllık kazancı 3 milyon€. en çok kazanan üçüncü oyuncumuz olsa da bonservis bedeli çok ideal bir miktar, 7/10.
    yaş: 30 yaşında. en formda senelerini geride bırakmış olsa da üst düzey performans verebileceği en az iki sene daha var. puanım, 7/10.
    itibar: açıklama yapmadan direkt puan vereceğim, 8/10.
    performans: sezon boyunca temposu düşüktü, maçların büyük bölümünde hayalet gibiydi ancak yine de takımın gol yükünü sırtlayan oyuncu oldu. puan, 8/10.
    ortalama: 7,5/10

    bilal kısa
    maliyet: bedelsiz olarak transfer edildi. yıllık kazancı 2.4 milyon₺ (yaklaşık 750 bin€). takımın en az kazananlarından. puanı, 9/10.
    yaş: 32 yaşında. haklı olarak en çok eleştiriye uğradığı kriter. üst düzey verimle oynayabileceği çok az vakti var, 4/10.
    itibar: uzun dönem alt liglerde oynadıktan sonra akhisar ile birlikte paralel bir yükseliş yaşadı, milli takıma kadar yükseldi. puanım 6/10.
    performans: bana kalırsa en çok öne çıktığı kriter. bu sezon oynadığı maçların tamamına yakınında iyi performanslar verdi. bu sezon iyi futbol oynadığımız (nadir) dakikaların çoğunda da bilal sahadaydı. puanım 8/10.
    ortalama: 7/10.

    bu sebeplerle bu sezon yapılmış olan transferlerimiz arasında podolski'den sonraki en iyi transferimizdir.

    not: kiralık ve devre arası ayrılan oyuncular hesaba katılmadı.
  • 1169
    sezon başı ffp cezası gelecek diye doğru dürüst transfer yapılmadı, üç kuruşa gelen bilal gayet o üç kuruşun* hakkını çatır çatır verdi, hatta babasının vefatından sonra oynadığı maçta takımın en çok koşan, mücadele eden oyuncusu oldu(u: kolay değil bu işler, elmanderin babasının vefatından sonra nasıl sıçıp batırdığını biliyoruz) ama hayır yine de şımarık taraftara yaranamadı. götünden salladığı ve doğruluğunu ispat edemediği bilgilerle yine bok attı.

    bir de şu var, galatasaray çok üst seviyeye çıktığı zaman elbet sırıtır doğal olarak da bu nasıl saçma bir sav yahu? eleştirebilecek yön bulunamamış, böyle konuyla sıfır alaka cümle atılmış ortaya bir de. senin senede üç teknik direktör değiştiren takımın çok vites artıracak da yedek diye alınmış bilal yedekte sırıtacak öyle mi? boklayacağım diye konuları nerelere çekiyorsunuz artık yuh. zorlamayın yani, atmaya çalıştığınız bok üzerinizde leke yapmış.
App Store'dan indirin Google Play'den alın