• 26
    --- alıntı ---

    adnan polat benim 20 küsur yıllık dostumdur. insan olartak tek laf etmem, edemem, ettirmem de.

    ama galatasaray tarihinin en çok yanlış yapan başkanı olma yolunda emin adımlarla ilerlemesine de sessiz kalamam artık!

    bak sevgili adnan; adnan sezgin’i galatasaray camiasında bir tek allah’ın kulu istemiyor.

    görmeye tahammülü yok o görevde.

    futbolcusu da istemiyor.

    teknik direktörü de.

    florya’daki çalışanlar da.

    ama sen, nedense, adnan sezgin’e can simidi gibi yapışmışın bırakmıyorsun!

    yönetimde değilken sezgin’i malatyaspor’a önerdin, olmaz dediler. sonunda şekerspor’a yerleştirdin.

    şekerspor nere galatasaray nere birader!

    zamanında türk spor tarihinin en başarılı başkanı faruk süren ve yönetimlerini acımasızca eleştirirdin. şimdi yüzün kızarıyordur herhalde adnan’cığım.

    dilersen, işe transfer döneminde akıllara ziyan, bir ilkokul çocuğunun bile yapmayacağı yanlışlardan başlayalım:

    1. frank rijkaard, servet çetin’i istemiyor. lucas neill’in yanında güveneceği, sol ayağını iyi kullanan bir stoper diye yırtınıyor. haldun üstünel, ingiltere’de bu stoperi buluyor. adnan sezgin istemedi diye “hayır” diyorsun adnan.

    2. lütfi arıboğan’la 2 hafta görüşüyor haldun. senin onayınla sözleşme hazırlanıyor. arıboğan, futbol aş genel müdürlüğü’nü kabul ediyor. haldun üstünel, sana gelip anlatıyor. sen “hemen arayacağım. aferin, iyi yapmışın!” diyorsun ama lütfi arıboğan’ı aramıyorsun bile.

    3. keita’nın satılmaması konusunda gerek haldun üstünel, gerek murat yalçındağ, gerek rijkaard seni defalarca uyarıyor. sense adnan sezgin’in “daha iyisini buluruz... iyi para veriyorlar adama” sözüne kanıp galatasaray’ın en iyi oyuncularından birini satıyorsun. yerineyse kimseyi hala alamadın!

    4. mehmet topal gitti. yerine ön libero aldın; olmadı mustafa sarp daha iyi çıktı! şimdi ispanya’da, real betis’in kapısında üçüncü ön liberoyu bekliyorsun.

    5. sağ bekin yok. sol bekin yok. stoperin tek. kalecin, eh şöyle böyle.

    bu yerlere adam aramıyorsun bile.

    6. haldun üstünel, “adnan sezgin istemedi diye, başkan istifa et dedi. ben iyi bir galatasaray’lıyım; istifamı hemen yazıp verdim. ben adnan sezgin’in galatasaray’a zarar verdiği kanısındayım” diyor. haldun üstünel’i galatasaray camiası seçti. adnan sezgin’iyse sen atadın. galatasaray tarihinde ilk kez bir seçilmişi bir atanmış için feda eden başkansın!

    7. yılbaşından sonra yeni statta oynayacak galatasaray, eğer son anda bir engel çıkmazsa. peki, yılbaşı geldiğinde, yani ilk devre bittiğinde, galatasaray sıralamada kaçıncı olur? bana sorarsan beşinci olarak ikinci devreye girerse büyük başarı!

    8. galatasaray futbol takımı özgüvenini yitirmiş. sivas’ta 1-0 öne geçen galatasaray, maçı 2-1 kaybeder mi? futbolcular ancak 60 dakika top oynuyor, o kadar! sorunları olduğu belli. nedir bu sorunlar? biliyor musun? adaşın biliyor mu?!

    9. haldun üstünel lehine tribünlerde tezahürat yapılmasın diye tribün önderlerine bedava bilet dağıtıldığı ve bunların stat önünde, iki hatta üç katı fiyatla satıldığı iddiaları doğru mu?

    10. gene adnan sezgin’in hatalarını örtbas etmek için, “rijkaard’ı türk futbolcular istemiyor” gibisinden uyduruk haberler çıkıyor kimi gazetelerde. tekzip etmiyor, ettirmiyorsan, bunları kimin yazdırdığı konusunda camiada soru işaretleri oluşuyor!

    adnan’cığım, önünde iki seçenek var:

    a) adnan sezgin’in istifasını iste. haldun üstünel’i ya da mehmet cıbara’yı çağır, futbolla bu ikilinin birlikte ilgilenmesini sağla. haldun’u futbol aş’nin başına getir. transferlerde de mehmet’le birlikte çalışsınlar.

    b) olağanüstü kongre kararı al; istifa et.

    yoksa sana yazık olacak. seni benim gibi gerçekten seven insanları da çok üzeceksin.

    aziz üstel

    http://www.stargazete.com/...istifa-et-288419.htm

    --- alıntı ---
  • 33
    son günlerde güzel konuşan adamdır. az önce katıldığı bir programda sunucu kadınla hafif bir sürtüşme oldu aralarında. kadına, ''şunu söyle: suç suç değil midir?'' dedi. kadın da: ''tabii. eğer suçlularsa... yani sonuçta (aziz üstel'in fincanını göstererek) bardak da bardaktır.'' diye yanıtladı. aziz üstel'in cevabı ise kopardı beni: ''bardak değil o, fincan.''
  • 35
    --- alıntı ---

    galatasaray eski yöneticisi aziz üstel, radyospor’a çok tartışılacak açıklamalar yaptı.

    aydın cingöz ile haber aktif programı'na katılan üstel, tff’nin galatasaray başkanı ünal aysal’ı eleştirmesine sert tepki gösterdi. üstel, “tff önce kendine baksın. süper kupa oynatacakmış ne süper kupası, bu kupa şike kupası olmuştur” dedi.

    işte üstel’in açıklamaları…

    süper değil şike kupasi

    “galatasaray'ın açıklamasına tff'nin verdiği yanıt tam anlamıyla özrü kabahatinden büyük. omurgasız bir tff ile karşı karşıyayız. fenerbahçe'nin küme düşmesini istemem ama tff başkanı olayı çok başka yönlere çekiyor. süper kupa oynanacak diyor. fenerbahçe yöneticileri tutuklu, beşiktaş teknik direktörü, yöneticisi ifade veriyor. peki bu nasıl süper kupa finali olacak. bunun adı olsa şıke kupası olur. allah'tan ayakta dimdik duran bir galatasaray varda gerçekleri haykırıyor.”

    şekip mosturoğlu’nun ifadeleri dudak uçuklatacak

    “bugünkü şartlarda lige başlayamaz, süper kupa oynatamazsın. böyle saçma sapan şeyler yapamazsın. tff bazı olayları üstünü örtüyor. eğer şike yapıldıysa bunlar kişisel çıkar mı sağladılar hayır, kurumlar adına yapılan suçlar. yarın, öbür gün gazeteler şekip mosturoğlu'nun açıklamalarını yayınlayacak ve onları okuduğun zaman dudakların uçuklayacak. fenerbahçe çok şerefli bir kurumdur. bu işi fenerbahçe'nn izni ve rızası olmadan bazı olayları yapmışlardır. bugün kulüplerin ve ilhan cavcav'ın bağırmasının nedeni parasal nedenler. tff'nin etik duruşunun alında yatan tek neden ekonomi. tek dert ekonomiye zarar gelmesin anlayışı.”

    --- alıntı ---

    http://www.hurriyet.com.tr/...18243291.asp?gid=362
  • 38
    kasım 2011 tarihli star gazetesindeki yazısı.

    --- alıntı ---

    kaya gibi stoper

    galatasaray’ın dünkü maçta puan olarak ne kazanıp ne kaybettiğinin hesabını ayrı yapmak lazım.. elbette ki takımlar lig mücadelesinde kazanırlar, kaybederler.. bu böyle devam eder. asıl dünkü maçın muhasebesini yaparsak, kazanan galatasaray’ın geleceği oldu.. tabi ki semih kaya’dan bahsediyorum..
    fatih terim geçen hafta şans verdiği semih kaya’yı mersin karşısına da 11’de çıkardı.. soyadı gibi bu çocuk kaya gibiydi dün.. müdahaleleri yerinde, takımı atağa kaldırması yerinde, daha ne yapsın.. galatasaray gerçek bir stoper kazandı.. sanırım a milli takım da kazanacak.. çünkü semih zaten alt milli takımlarda forma giydi.

    genç semih’ten övgü ile bahsederken tecrübeli ve önemli takımların formasını giymiş olan riera için de “bu ne hal” dememiz lazım herhalde.. hata üstüne hata yaptı.. aynı şekilde sabri de kötü günündeydi; ikinci yarı sercan’la değişti.. ama yerine giren sercan’ı da beğenmedim.

    savunmada hakan balta iyi çalıştı..nduka’nın topu boş kaleye gönderememesinde onun takipçiliğinin rolü vardı.. altı pastaki kafa vuruşunu da kaleci çizgiden çıkardı.. hakan daha ne yapsın?

    kazım ne zaman vuracak ne zaman pas verecek tercihlerinde hata yaptı. hatta bir pozisyonda kendisi müsait olmasına rağmen arkadaşına pas verdi diye kenardan fatih terim’den fırça da yedi. aynı kazım ikinci yarıda ise pas vermesi gerekirken kendisi vurmaya kalkınca takımını yine pozisyondan etti. bu pozisyonda ise fatih hoca sinirinden farkında olmadan sahanın içine girdi!

    kaleci muslera dün yine kritik kurtarışlar yaptı. ilk yarının son dakikasında moritz’e yaptığı müdahale penaltıydı.. ancak muslera aynı oyuncunun atışını kurtararak bunu telafi etti ve takımını ateşledi ama ikinci yarıda bu ateşleme de yetmedi...

    --- alıntı ---
  • 39
    08.12.2011 tarihli star gazetesindeki yazısı.

    --- alıntı ---

    aslan parçaladı

    tam tamına 1319 gün olmuş, ben bu başlığı atmayalı. ve 1320. gün galatasaray, fenerbahçe’yi gerçekten sahadan sildi. sarı-kırmızılılar, maça çok iyi başladı. ve daha 15. dakika dolmadan 3 net gol pozisyonu yakaladı. kalesinde devleşyen volkan, gole izin vermedi. galatasaray, sahaya kazanmak için çıkmış, fenerbahçe ise özellikle son aylarda geçirdiği sarsıntıların etkisinden kurtulamamıştı. oyunu daha çok kendi yarı sahasında kabul etti. gol atmak değil, yememeyi düşündü. ancak galatasaray’ın bu yılki en iyi transferlerinden eboue, fenerbahçe’nin bu gol yememe planını alt-üst etti.
    fenerbahçe golden sonra üzerindeki miskinliği bir türlü atamadı. ve elmander’in golü geldi. ilk yarıda fenerbahçe sahada hiçbir varlık gösteremedi.

    ikinci yarı başlarken fenerbahçe’nin toparlanacağını ve galatasaray’ın üstüne geleceğini düşünmüştüm. öyle de oldu. ancak fenerbahçe’nin kurmak istediği baskı uzun sürmedi. köşe vuruşundan gelen topu melo üçüncü gol olarak fenerbahçe ağlarına taktı.

    maçın bundan sonrası galatasaray’ın kaçırdığı goller ve fenerbahçe’nin cılız ataklarıyla devam etti. son dakikada alex’in ayağından fenerbahçe şeref sayısını kaydetti.

    bu maçın en üzücü yanı, statta fenerbahçe seyircisini olmayışıydı. hani eski bir milli eğitim bakanı, “okullar olmasa milli eğitimi çok güzel yönetirdim” demiş ya; tff de “rakip seyirci olmadıkça, maçlar da sessiz sakin biter” diyor. ama bu benim kitabımda eyyamcılığa girer. amaç, galatasaraylı ile fenerbahçeli’nin birlikte oturup maç izlemesini sağlamak. diğer tedbirler, adına “güzel oyun” dediğimiz futbolu çirkinleştiriyor.

    galatasaray bu maçta, takım olarak oynasa çok iyi işler yapabileceğinin sinyallerini verdi. genç emre, ikinci bir arda olma yolunda. fatih hoca geçen hafta gençlerbirliği maçında ona şans vermişti. emre de bunu çok iyi kullandı. dün gece eboue ile birlikte, sahanın yıldızıydı.

    galatasaray sadece uzun bir aradan sonra fenerbahçe’yi yenmekle kalmadı, gelecek maçlar için de büyük moral depoladı. ama bu, sarı-kırmızılı takımın eksikleri olmadığı anlamına gelmez. hala orta sahaya bir takviye gerek. son olarak da, galatasaray’ın mutlaka çift santrfor oynaması şart. bunun ne kadar yarar sağladığını dün gece gördük.

    --- alıntı ---
  • 40
    04.01.2012 tarihli star gazetesindeki yazısı.

    --- alıntı ---

    cim-bom özlenen şampiyonluk yolunda

    galatasaray, başarıdan başarıya koştuğu yıllarda oyunu geriden çok iyi kurabilen erhan önal sonra da popescu gibi oyunculara sahipti. bu sezon başında transfer edilen melo, aynı görevi büyük başarıyla sürdürdü ve galatasaray dün gece cezası nedeniyle oynayamayan melo'nun eksikliğini çok hissetti. istanbul bş, özellikle galatasaray orta sahasını çok rahat geçti. çünkü, bu alanı daha önce dolduran melo ve selçuk ikilisinden bir tek selçuk vardı. engin'in yeteneği tartışılmaz. ancak bir zamanlar hasan şaş için söylediklerimiz engin için de geçerli. yani ona da ayrı bir top vermek gerekiyor. engin, topu ayağına alınca 3-4 kişi eksiltiyor ve sonunda pas vereceği yerine topu kaybediyor. emre çolak'ın özgüveni ihtiyacı olduğunu daha önce söylemiştik. dün gece attığı 2 golle bu özgüvenini büyük derecede kazandı. istanbul bş, dün geceki maçı alabilirdi de. hele ilk yarıda onbir kişi oynarken, çok ciddi biçimde galatasaray kalesine indiler. özellikle kanatları çok iyi kullandılar. ancak galatasaray'ın geri dörtlüsü, gole izin vermedi. ibb'nin golü ise ceza sahası dışından atılan bir şutla geldi.
    maçın ikinci yarısına seyircisinin desteğini de iyiden iyiye arkasına alan galatasaray, ibb'nin 10 kişi kalmasından da yararlanarak golleri atmaya başladı. bu arada elmander ve baros'un kaçırdığı 2 gol vardı ki, insanın bunlara inanası gelmiyor. hasagiç ve zayet ikilisi inanılmazı başardı. topun kaleye son anda girmesini engelledi.

    maçın ilk yarısında webo'ya gösterilen kırmızı kart biraz ağırdı. çünkü webo, bilerek sakatlamak kastıyla semih'in bileğine basmadı. ne var ki, bir önceki pozisyonda engin'e arkadan tekme atan ibb'li futbolcu kırmızı kart görmesi gerekirdi. özkahya, sarı kartla geçiştirdi ama acısını webo'dan çıkardı.

    g.saray, önümüzdeki maçta melo'ya kavuşacak. ama büyük olasılıkla eboue afrika kupası'na gidecek. dün gece eboue'nin ne kadar yararlı bir oyuncu olduğunu ve onun gitmesiyle doğacak boşluğun önemini herkes anlamıştır. galatasaray'ın bu hafta içinde acilen bir sağ bek transfer etmesi şart. eldeki malzemeden sağ bek yaratmak çok zor hatta mümkün değil. galatasaray, çok zorlanabileceği bir maçtan 3 puanla ayrıldı. eh böyle maçları kazandınız mı özlenen şampiyonluk da gelir.

    --- alıntı ---
  • 41
    federasyonun şike soruşturması konusundaki kararını olumlu bulmuş spor yazarı müsveddesi..bir zamanlar galatasaray'da yöneticilik yapmış olmasından utanç duyuyorum. futbolun ırzına geçilmiş adam hala para derdinde.

    --- alıntı ---
    uefa'nın onayı alınmışsa ve uefa türk takımlarına avrupa'nın kapılarını kapatmayacaksa olumlu bir gelişme olarak görüyorum ben. ben hiçbir takının düşmesini istemiyorum açıkçası. galatasaray, federasyon'a: "ben uefa'dan men olursam, maddi zarara uğrarsam sizden tazmin yoluna giderim" diyor. eğer bu tarz bir yaptırımla karşılaşılmayacaksa kimsenin küme düşmemesi herkesin yararına. galatasaraylılar fenerbahçe'nin küme düşmesini istemiyor. fenerbahçe'nin küme düşmesini galatasaray açısından da kayıptır. son derbiden galatasaray kasasına 2 milyon euro koydu. dediğim gibi yeter ki uefa'dan onay alınmış olsun. sayın aydınlar da böyle bir açıklama yaptığına göre onay da alınmıştır diye düşünüyorum. aksi taktirde bunun faturası çok ağır olacaktır!
    --- alıntı ---
  • 50
    bruno labbadia'nın galatasaray'a hoca olması hikayesi onun ağzından çıkmıştır. "bir arkadaşım arayıp söyledi" diyor, söylerken kendisi de çok inanıyor gibi değildi gerçi;

    aziz abinin yaptıkları yapacaklarının teminatıdır,

    daha önce söylediği hiçbir şey çıkmadı, bu yüzden galatasaray taraftarı müsterih olsun, labbadia'nın gelmesi çok düşük ihtimal,

    bununla birlikte, ben çok seviyorum lan bu adamı, hani mahallede, 2 lafından 1.5'inin yalan olduğunu bildiğiniz ancak ortamı şenlendiren tipler vardır ya, vazgeçemezsiniz, ortam güzel olsun istiyorsanız o her daim yanınızda olmalıdır,

    bu adam o adam işte, galatasaray camiasının "çok atan az kapan" adamı ama sevimli de kerata.
App Store'dan indirin Google Play'den alın