resim
Arda Turan
Görev:Teknik Direktör
Takım:Eyüpspor
Yaş:37
Uyruk:Türkiye
  • 1501
    en kisa zamanda avrupaya gitmesini diledigimdir.umarim orda kendini herkese kanitlar ve ülkemizi en iyi sekilde temsil eder. ancak söyle birsey seziyorum, takimda ki yabancilar iyi oynadikca ve arda'nin formu git gide düstükce daha da üzerine geliniyor. su anda neredeyse galatasaray taraftari'nin yarisi arda'yi gözden cikarma konumuna kadar gelmisler. yazik gercekten.. bu cabuk olmasini beklemiyordum acikcasi.
  • 1503
    sadece tadını çıkararak futbol oynamasını istediğim oyuncumuz. o zaman hiçbir sorun kalmayacağını düşünüyorum. şu anki hali futbol oynamak değil çünkü. bedeni yeşil çimde, ruhu bilmediğimiz yerlerde geziniyor. zor denemeler yapıyor sahada, imkansızı kovalıyor. basit yanı başında duruyor halbuki; yani en iyi bildiği şey, futbol oynamak.

    bırak maç kurtarma; daha önemli değil güzel futbolundan inan.

    bırak her şeyi sen yapma sahada; birşeyleri arkadaşlarınla beraber başarmaktan daha güzel değil inan.

    bırak arka arkaya 45367 defa çalım atma; pas verip gol attırmaktan daha güzel değil inan.

    bırak memnuniyetsiz surat ifadeni ve ruh halini; hiçbir şey galatasaray'da oynamandan daha kıymetli, daha fazla mutluluk sebebi değil senin için inan.
  • 1505
    yabancı futbolcuları sevmeyebilir, aynı takımda oynadıkları için dost olmaları gerekmez. fakat oyunun akışını bozamaz, hele de takımın kaptanıysa,oynadığı takımın taraftarı olduğunu savunuyorsa. oynadığımız sistem belli, bu sistemin gerektirdikleri de. sen kimseyi takmadan topu ayağında tutarsan, birde sonuç alamazsan eleştirilirsin. avrupa’ya gitmesini kendisinin ve galatasaray'ın iyiliği için istiyorum. çevresindeki insanların zihniyetleri belli. yanlış ortamda doğru adam olamazsın.
  • 1509
    nasıl ki galatasaray türkiye ise, arda turan da galatasaray'dır. günahıyla sevabıyla, arda galatasaray'ın evladıdır. son zamanlarda sistemi yavaşlattığı için eleştiriliyor. fakat bunda, kendisinin son 3 yıldır takımdaki tek gerçek hücum opsiyonu olmasının etkisi de yadsınamaz. geçen seneki 3-5 haftalık bir dönem haricinde, son 3 yıldır, topu ayağına alan herkes sahada arda turan'ı arıyordu ve topu ona verip bir şeyler yapmasını bekliyordu. bence bu durum arda'da, "maç kazandırmak zorundayım" sendromu oluşturdu ve bu kötü gittiğimiz dönemde de bunun sıkıntısını yaşıyor. bu noktada frank rijkaard kendisi için büyük bir şans ve arda'nın da bu şansı en iyi şekilde kullanacağına inanıyorum. arda'nın bilerek bazı futbolculara pas atmadığını düşünenlere ise sadece gülüyorum.

    (bkz: adamsın sipsi)**
  • 1510
    en basitinden bir gabriel obertan ya da milos krasic kadar yetenekli veya özellik sahibi değildir. türk futbolunun seviyesini gözler önüne sermektedir binevi. milli takımında ibrahim üzülmez'in sol bek oynadığı ülkenin en değerli futbolcusu elbette olabilir. ancak kesinlikle dünyanın en iyi topçularından değildir. burada oturup tek tek artılarını ve eksiklerini yazacak değilim. zaten yeterince ebesiyle ilgilenilmiş o konuların. fakat şunu söylemeliyim ki arda'nın en eksi yönü aşırı baskı altında verimli oynamayı pek beceremeyen duygusal bir futbolcu olmasıdır. olaylara ve hakem kararlarına gösterdiği asabi reaksiyonları, maç içinde fazlasıyla gerilmesi ve bunu oyununa çokca yansıtması da işin tuzu biberidir...

    tabii bu gerçekler onun canımız, ciğerimiz olduğu gerçeğini değiştirmez.
  • 1512
    kaptan olarak şampiyonluk kupasını kaldırmadan, aslantepe'ye kaptan olarak çıkmadan hiç bir yere gitmeyecek oyuncumuzdur.. ve artık kendisi hakkında yapılan boş eleştiriler can sıkmaya başlamıştır.. geçen sene 5. olurken arda zihniyeti vardi da, ondan bir sene önceki şampiyonlukta yok muydu arda.. süper ligin asist kralı olurken yaptığı asistlerin hepsi aslında o pozisyonlarda sıkıştığı içindi di mi, trabzon'da yarılmış bacağıyla oynarken de zaten şov yapıyordu aslında, kaybettiğimiz her maç sonunda soyunma odasında ağlaması da o maça damga vuramamasından zaten, geçen sene saha kenarında yığılıp bir hafta sonra sahaya çıkması da hep bencilliğinden, kendini düşünmesinden.. eleştirilerimizi lütfen biraz destekli yapalım, konuşurken kimin hakkında konuştuğumuzun farkında olalım.. arda bu takımın canıdır, belki bir metin oktay değildir henüz ama, milyonlarca taraftarın sahadaki duruşudur arda..
  • 1513
    şimdi buradaki futbol dahilerimizin önünde saygısızlık yaparak roma'yı ve oranın iki takımından biri olan as roma'yı anlatmayacağım. çünkü benim bilgim sizlerin yanında hiçbir anlam ifade etmemektedir. fakat araya ince bir detay sıkıştırmak istiyorum: ''roma ve totti.''
    bunun yanında geçmişimizde ilk bayrak ali sami yen beyefendi tarafından dalgalandırıldı. arkadaşlarının da çok büyük katkısı vardı. o bayrağın taşıyıcısı kurucumuz ali sami yen idi. bayrağımız yıllarca dalgalandı, dalgalanacak... dönemsel değişmeler oldu. bayrak teslim edildi. bu, yeri geldi metin oktay oldu, yeri geldi bülent korkmaz oldu. her zaman bir liderimiz oldu. olması da lazım. ve hiçbir zaman güvenilmeyen isimlerin ellerine geçmedi bu kutsal bayrak. herkesin içi rahat olsun. günümüzde arda'dır taşıyıcı olan. yükü ağırdır, önemlidir, kutsaldır. muhakkak ki farkındadır.

    bizim için bütünlük önemlidir. bugün dahi sultani'de en önemli konu budur her şeyden önce. dünya değişebilir, futbol değişebilir, çevre değişebilir. fakat galatasaray'ın bir bakış açısı, geleneği, adeti vardır. tarihin içinde kocaman bir sayfadır galatasaray. bu sayfayı tüm galatasaraylılar okumalı, ezberlemelidir. bulabileceğimiz örnekler orada yazıyor çünkü. orada yazıyor ki ne olduğumuzu bilelim. tarih bellidir, yapılanlar, kurucular, yola beraber çıkanlar bir bir yazılmıştır. bazılarının tarihinde kimi uydurmalar son derece ustaca yazılmış olsa dahi biz onlara itibar etmeyerek bir yerlere gelmişizdir. biliyoruz ki yolumuz bellidir.

    kimilerinin tarihi boyunca övünebileceği bir tek lideri bile yokken, bizim kıymet bilmememizdir kaptanı üzen.
    bugün roma'ya sembol olsun diye francesco totti'ye servetler bahşedilirken, bizim eleştiri yapmak adına bilincsiz ve yersiz eleştirme huyumuz kendimizi, değerlerimizi mahvetmektedir.
  • 1514
    türk futbolunun son zamanlarda yetiştirdiği en büyük yetenektir. bizi geçen sene 5. yapan zihniyete de sahipmiş kendisi onu da yeni öğrendik. tabi aynı adamlarla bir önceki sene şampiyon olduk ama o zaman zihniyet farklıydı tabi. 1 sene de boy attılar, sesleri falan değişti e tabi zihniyet de değişti, biz de 5. olduk.

    halı sahada, sokak arasında bile top oynayanlar bilir pas verirken adam seçmeniz çok zordur. hadi etrafınız boştur anlarım ama 2 saniyede başınıza 2 kişi toplanırken dur şuna pas atmiyim demezsiniz. zaten adama değil formaya atarsınız topu. ama arda yabancı düşmanı dimi doğru. forvet hattımızın alayı yabancı olduğundan ilerde arda topu aldı mı allah ne verdiyse herkesi geçiyor. bu arada ligde 8 asist yapıyor ama onları bana yaptı. boş zamanlarımda gizli golcülük yapıyorum galatasaray'da. bu arada avrupa gruplarına kadar da ya 5 ya 6 asist yapmıştı onları da topal'a, servet'e falan yapmıştır sanırım. tutup yabancılara yapacak değil ya. dün de o kadar kötü oynarken kewell'ın kafasına bir top indirdi ama onu da heralde hakan balta'ya benzetti emin değilim.

    bu arada bu çocuk 22 yaşında. hani siz 22 yaşında çok olgundunuz, büyük büyük zorlukları atladıyordunuz sanırım ama arda çok kolay yapamıyor kusura bakmayın. zorluk dediğim de galatasaray'ın kaptanı olması, hergün gazetecilerin peşinde koşması, d&g'nın t-shirtunu giydiğinde bütün gazetelerin aaa ne ayıp kötü örnek oluyorsun diye üstüne gelmesi falan. ki o t-shirt de silahsızlanmaya karşıydı. yani dediğim gibi eften püften şeyler bunlar, devre analizi 1. vizesinin yanında sorun mu bunlarda canım?

    kötü oynuyor bu aralar evet. toplarlar mı en kısa zamandı. eleştiri olmayacak mı evet ama eleştiri, atıp tutma değil.
  • 1517
    http://captano.blogspot.com/...2-3-galatasaray.html

    --- alinti ---
    arda turan, sadece takım için değil tüm galatasaray camiası için en önemli figür şu anda. ancak epeydir dağıldı gitti. sanki zorla oynuyormuş gibi bir duruşu var. bildiğimiz performansını gösterdiğinde tek başına maç alabilecek yetenek ve kapasitede bir futbolcu. a takıma yükseldiği günden beri hiç böyle bir isteksizlik içinde görmemiştim arda’yı. sorunun fiziksel olduğunu sanmıyorum. psikolojik sıkıntıları var.

    ancak, kesinlikle hak veriyorum arda’ya. oyun içinde elano’nun pas alamaması için bile arda suçlanıyor. nasıl olabilir böyle bir şey? toplam satışlardan pay alacak bir müdürün her hangi bir satış elemanını baltalaması kadar saçma.

    konu açılmışken elano’nun pas alamaması konusunu da şöyle anlatmak isterim : futbolcular oyun içinde alıştıkları arkadaşlarıyla oynamayı tercih ederler. yeni bir kurgu oluşturulduğunda bazı oyuncular görünmez veya unutulur. bilerek yapılan bir şey değildir, tamamen alışkanlık meselesi. ibb maçından sonra bu maçta daha fazla topla buluştuysa bu da alışkanlığın gelişmesi sayesindedir.

    ayrıca, diğer oyuncular yeni yeni görmeye başladılar elano’nun aldığı topları nasıl değerlendirdiğini. galatasaray gibi üst düzey futbolculardan oluşan bir takımda tüm oyuncular birbirlerini görürler, göz ucuyla olsa da. ve top ayaktayken sadece hareket eden futbolcu görülebilir. duran oyuncuları görmek zordur. dikkat edilmesi gereken noktalardan biri de budur. elano’ya dikkat edelim bundan sonra top alırken, hareketli mi, durarak mı top istiyor?
    --- alinti ---
  • 1518
    --- alinti ---

    arda turan'a olan antipatim giderek artıyor.. bu takım ne çektiyse, kendini en galatasaraylı gören, klüp üzerinde tahakküm kurmaya çalışan futbolculardan çekti. üzülerek görüyorum ki, arda turan da bu futbolcuların arasına adım atmış durumda.

    maç sırasında sürekli bir şeyler ispat etme kaygısında. kafasında sürekli kırk düşünce dönüyor. oynadığı oyundan zevk almıyor; zevk almaktan başka kaygıları var kafasında. elimi şöyle kaldırırsam taraftara şöyle mesaj veririm; yüzümü böyle asarsam medyaya mesaj veririm; şurda şu şutu çekersem, yanımda benden müsait elano anlar ki bu takımın lideri benim.. misali, bir sürü tilki dolanıyor kafasında.

    bu düşüncelerle dolu bir beynin, allah'ın kendisine verdiği o muhteşem yetenekleri düzgün kullanmasına imkan yok.

    bu anlamda, en kötü oynadığı dönemde dahi 5 maç üst üste dökülse de 90 dakika oynatılsın dediğim elano, yavaş yavaş ön plana çıkmaya başlıyor. zira, elano'nun kafasında hesap yok! en müsait kimse, o anda yapılması en basit ve en doğru hareket neyse, onu yapmaya çalışıyor. doğruyu yapmaya çalışırken yine hata yapabilirsiniz, ama önemli olan doğruyu hedeflemektir. arda turan bir kontratakta kendi eksi etrafında dönüp, 10 kişiye çalım atıp 1 metre ilerleyememişken, elano tek pasıyla tüm oyunun yönünü değiştiriyor, oyunculara alan açıyor.

    geçen hafta, tam 3 pozisyona girmişti elano. şanssızlık olarak girmedi. ancak bugün itibariyle, yine girdi pozisyona ve bu sefer golünü ağlara bıraktı. daha da bırakacak. yeter ki, kafasında kırk tilki dolaşan kurtlar vadisi raconcuları, elano gibilerinin ayağını kaydırmaya çalışmaktansa, bu adam nasıl basit oynuyor, neden bu adam 40 küsür kez brezilya milli takımında oynamış, neden ben yazın rezil barlarda gezip tozacakken, bu adam güney afrika'da dünya şampiyonluğuna oynayıp kaka'sıyla, robinho'suyla yarenlik edecek, analiz etsinler.

    emin olsunlar, bunu becerebilirlerse, kendileri de yücelir; o çok sevdikleri mesajını vermeye çalıştıkları galatasaray da!

    --- alinti ---

    http://gianinsesi.blogspot.com/...da-turana-ogret.html
  • 1519
    --- alinti ---
    sene başında arda için düşündüklerimi aklıma getirince artık ben bile şaşırıyorum. adamın yüzünden düşen bin parça. performansı yerlerde sürünüyor. kendisine “metin oktay’ın forması” gibi ağır yükler yüklendikten sonra gözümde iyice büyüyen galatasaraylılığı, emre belözoğlu abisi, sinem kobal kaçamakları, acun ilıcalı kankası, “ben milliyetçi bir futbolcuyum” sözü ve “beni galatasaray’dan soğutmasınlar” açıklaması gibi unsurlar nedeniyle dibe vurdu. seni galatasaray’dan soğutabilecek bir güç varsa o kaptanlığın sana ağır gelmesinden daha doğal bir şey yok. galatasaray taraftarı arda’yı neredeyse içine sokacak kadar seviyor. takımda taraftar tarafından en çok el üstünde tutulan oyuncu arda iken taraftara “beni takımdan soğutmayın” demek nasıl bir psikolojidir, anlam veremedim.
    --- alinti ---

    http://bonlibero.blogspot.com/...eride-kalm-sken.html
  • 1521
    büyük maç oynamıyor deyipte büyük maç olarak bjk maçlarını baz alanların biraz araştırması gereken oyuncumuzdur. zira arda geçen sezon 21 aralık 2008'de oynanan 4-2lik beşiktaş maçında penaltıyı yaptıran isim olmasının yanında birçok pozisyonda da aktif olarak olumlu işler yapmıştır, keza aynı sezon sonu 2-1 inönü'de yenildiğimiz maçta da sağ kanatta oynamış ve ibrahim üzülmez'i maymun etme görevini başarıyla yerine getirmiştir. söz konusu fenerbahçe maçlarında ise son 3 maçta iyi oynayan bir oyuncumuz zaten yoktu. eleştirilecekse bile kesinlikle küçük maç topçusu olarak eliştirilmemesi gereken adamdır.

    bonus olarak:

    (bkz: 26 subat 2009 galatasaray bordeaux maci)
  • 1522
    geçen sene istanbul'da kazandiğimiz bordeaux maçını, deplasmandaki benfica maçını, euro 2008'deki bütün oynadığımız maçları, bu seneki pana maçını ciddi maçlar olarak görmeyen kişi(ler) tarafından eleştirilen kaptanımızdır.. ama doğru varsa yoksa fener maçları di mi, o takımlardaki oyuncuların hepsi "yerli" ve hiçbiri fenerbahçe kalitesinde değil.. ayrıca, kendisine örnek alması geren oyuncunun da geçen sene ali sami yen'de arda'yla yumruklaşması işin en komik tarafı zaten..
  • 1525
    atletico madrid. tam aradıgı tipte bir takım, ispanyada oynayabilecegi en muhtemel takımdır onun icin belki de. atletico madrid-galatasaray maclari gosterecektir bize arda'nın ispanyaya ne kadar uygun oldugunu ya da ispanyayı ne kadar istedigini. atletico maclari, onun kariyerine etki edebilecek derecede onemlidir. umarım ki her zamanki hırsıyla en iyisini yapar, en iyi sonuclara ulasır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın