kendisi hakkında daha önce yazdıklarıma bakıp tebessüm ettiğim futbolcu. halbuki ne güzel başlamış her şey.
66 falan. yardırmalar umut vaadetmeler. şimdi durum farklı. aslında son bir kaç senedir farkıydı. son şampiyon olduğumuz 2008 senesinden sonra tamamen farklı. klasik türk insanı diyoruz ya hep, bir anda yeren ve bir anda yücelten. aynı zamanda bir anda kendini ilah zanneden insan da bunlardan çıkıyor işte. çok basit bir mantıkla. bakalım son 2-3 futbol sezonuna, galatasaray'da yaptıklarına ve katkılarına. ben ne sinema kapatmasındayım ne sevgililerinde ne de avrupa'ya transferinde. hiçbirinde haksız da bulmuyorum, evet buna atletico madrid transferi de dahil. ben de olsam giderdim durmazdım bu ortamda. ama sen transferin son gününe kadar ha şöyle ha böyle bekledikten sonra gidip
* bi de car car arkadan konuşursan, sanki çok hizmetin varmış gibi, işte o zaman hiç olmaz. 10 numara oldun kaptan oldun ama ne bi 10 numara kadar ne de herhangi bir kaptan kadar hizmet ettin. edebilirdin, potansiyelin vardı, gelirken o ivmeyle geldin, bir anda yükseldin falan. ama olmadı işte galatasaray'da değil büyük kaptanlık falan sadece bir genç yetenek olarak kaldın. milli takımda oynadığının yarısını oynamadığın gibi gittiğin takımlara yapacağın katkının da yarısını yaptığını düşünüyorum bu güne kadar.
bir daha yolun mutlaka düşer buraya. ama futbolcu ama antrenör ama başka bi şekilde. yakının olsam sana çok fazla konuşmamak gerektiğini söyler, hatırlatırdım. bazı şeyler kolay unutulmaz çünkü.
hasan şaş konuşabilir
hakan şükür konuşabilir, onların hizmetleri bellidir yaptıkları ortadadır. ama sen...
66'ydın ve hala öylesin fazlası değil.